BIST 9.627
DOLAR 35,24
EURO 36,82
ALTIN 2.963,35
HABER /  GÜNCEL

Erdoğan BBC'ye konuştu

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İngiliz BBC kanalına İstanbul'dan canlı bağlantıyla katılarak, yaşanan bombalı intihar saldırılarını değerlendirdi.

Abone ol

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, terör saldırıları nedeniyle Türkiye'nin ittifaklarını ve yolunu asla değiştirmeyeceğini belirterek, ''Türkiye, bu saldırılardan dolayı asla yolunu değiştirmez. Türkiye, demokratik, laik, sosyal bir devlettir ve öyle de kalacaktır'' dedi. BBC1'in ünlü program yapımcısı David Frost'un ''Frost ile Kahvaltı'' adlı haftalık programına İstanbul'dan canlı bağlantıyla katılan Erdoğan, saldırıları yapanların kimler olduğu ve hangi örgüt için çalıştıklarına ilişkin soru üzerine, terörün uluslararası boyutuna dikkat çekerek, buna karşı ortak mücadele yapılmasının zorunluluğunu vurguladı. Erdoğan, ''Uluslararası bağlantıları olan bu olayda da ülkemizden 4 vatandaşımız, taşeron, tetikçi olarak kullanılmıştır. Bu noktadan hareketle güvenlik kuvvetlerimiz de bu uluslararası bağlantının mahiyetini araştırmaya başlamıştır'' dedi. Uluslararası bağlantının ortaya çıkarılabilmesi için uluslararası düzeyde bir eylem birliği ve istihbarat paylaşımının zorunlu olduğuna işaret eden Başbakan Erdoğan, şunları söyledi: ''Terör küresel bir yapı arz ediyor. Buna karşı da küresel bir mücadele yapmak gerekiyor. Dünya barışı için bir araya gelmeli ve bunu da hiçbir şey gözetmeden yapmalıyız. Terörün ırkı, dini, dili ve milliyeti yoktur. Hal böyle olunca da bunun üstesinden gelebilmek, ancak ortak mücadeleyle mümkün olabilir. Biz Türkiye olarak terör bataklığını kurutmaya kararlıyız. Mücadelemiz sonuna kadar sürecek.'' David Frost'un ''Sizce bu olaydaki El Kaide bağlantısı tam olarak ispatlanmış sayılabilir mi?'' sorusu üzerine de ''Hayır. Elimizde kesin tespitler yok'' diyen Erdoğan, ''Evet, bu saldırıların altında dini duygular yattığına dair bulgular var ama bunu yapan El Kaide holdingi mi, yoksa bir başka terörist örgüt mü bilmiyoruz'' diye konuştu. Terörün asli amaçlarından birinin de terör örgütünün propagandasını yapmak olduğunu vurgulayan Başbakan Erdoğan, ''Bence kesin tespitler yapılmadan bu markaları ilan etmek doğru değil. Ama görünen o ki, bu saldırılar dini duygularla yapılmış'' dedi. KONUKLARIMIZI KENDİMİZ GİBİ KORURUZ Başbakan Erdoğan, Türkiye'yi iş ya da turistik amaçlı ziyaret etmeyi planlayan İngiliz vatandaşlarına ne tavsiye ettiğinin sorulması üzerine de bunun terörle mücadele anlamında son derece önem taşıyan bir nokta olduğunu vurguladı. Teröre karşı verilecek ortak mücadelenin bu noktada başladığını belirten Erdoğan, insanlığın tarih boyunca terörün hedefi olduğunu, bunun bugün de sürdüğünü hatırlattı. ''Ama biz 11 Eylül'den sonra bir an bile vatandaşlarımızın ABD'ye gidişini engellemeyi aklımızdan bile geçirmedik'' diyen Erdoğan, bu süreç içinde kendisinin de ABD'yi ziyaret ettiğini kaydetti. Şu anda İngiltere'nin de kendi vatandaşlarını rahatça Türkiye'ye gönderebileceğini vurgulayan Başbakan Erdoğan, ''Unutulmasın ki biz Türkiye olarak kendi canımıza ne kadar değer veriyorsak konuklarımızın canlarını korumak konusunda da bir o kadar hassas davranırız. Bu endişeleri taşırsak insanlık olarak hiç evden çıkmamamız lazım. Oysa dünya dönüyor, yaşam devam ediyor. Özgürlük mücadelemizi terör karşısında geri adım atmayarak sürdürmemiz lazım'' dedi. Frost'un ''Bu saldırılar Türkiye'nin ABD ve İngiltere ile dostluğunu ve laiklik anlayışını değiştirecek mi?'' sorusu üzerine de Başbakan Erdoğan, şunları söyledi: ''Asla. Türkiye Cumhuriyeti, demokratik, laik, sosyal bir devlettir. Ve bu mücadelemizi sürdürmeyi, başlangıçtaki ciddiyet ve disiplinle devam edeceğiz. Kaldı ki bu tür durumlarda terörün sebep-netice ilişkisini iyi incelememiz lazım. Irak'taki birtakım gelişmeler şüphesiz buna zemin hazırladı. Türkiye'nin seçilmesi manidardır. Burada ortaya gayet anlamlı bir şey çıkıyor. Yıllardır medeniyetler çatışmasını özleyenler oldu. Bu noktada Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üyeliğinin önemi daha da artmıştır. Biz AB'yi medeniyetler çatışmasının adresi ve bir Hıristiyan kulübü olarak değil, medeniyetlerin buluştuğu yer olarak görüyoruz. Bizce Türkiye bir an önce AB'ye girmeli. Zira Türkiye demokrasi ve İslam kültürünü buluşturmak açısından önemli ve tek örnektir.''