BIST 9.725
DOLAR 35,20
EURO 36,75
ALTIN 2.968,40
HABER /  GÜNCEL

Erdoğan başkanlık sistemi için halka iniyor işte tarihi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başkanlık Sistemi ve yeni anayasa için 28 Ocak 2016 Perşembe günü halka iniyor. Erdoğan'ın ilk programı Ankara'da olacak.

Abone ol

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Şeref Malkoç, yeni anayasanın yol haritası ve 'Başkanlık Sistemi' hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu.

Yeni anayasa tartışmaları, Meclis’te oluşturulacak Anayasa Uzlaşma Komisyonu çerçevesinde devam ederken, diğer yandan da yeni anayasanın tüm toplum kesimlerini kapsayacak şekilde halka anlatılması için kapsamlı bir program uygulanacak.

İLK BULUŞMA ANKARA'DA YAPILACAK

TOBB, TESK, TİSK, memur ve işçi sendikaları başta olmak üzere tüm sivil toplum kuruluşlarıyla ortak buluşmalar gerçekleştirilecek. Toplumu yönlendirmede öncü görev alan hemşeri dernekleri, sürece dahil edilirken, üniversitelerin hukuk fakülteleri kanalıyla da akademik camia hareketlendirilecek. Halka yayılacak Anayasa maratonunda bir yandan anayasa uzmanı isimlerin arama konferansları sürerken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da öncü rol alacak. Erdoğan, halkla Anayasa buluşmaları gerçekleştirecek. Erdoğan’ın ilk buluşması, 200 sivil toplum kuruluşunun katılımıyla 28 Ocak’ta Ankara’da yapılacak.

"BİZİM ÖNDERDİĞİMİZ MODELDE ÜNİTER DEVLET YAPISI OLACAK"

Malkoç, yeni anayasanın toplumun ihtiyacını karşılaması, hak ve özgürlüklerin alanını geliştirmesi ve siyasi istikrarı sağlaması gerektiğine dikkat çekti. Türkiye’yi kriz bataklığına sürükleyen parlamenter sistemden kurtulmanın yolunun sistem değişikliğine gitmek olduğunu vurgulayan Malkoç, “Devlet biçimleri ile hükümet sistemleri bilerek, kasıtlı olarak karıştırılıyor. Ya üniter ya federatif devlet olursun. Ancak hükümet sistemi olarak parlamenter olabilirsin, başkanlık veya yarı başkanlık olabilirsin. Devlet biçimi olarak bizim önerdiğimiz modelde üniter devlet yapısı olacak, federalizm değil” ifadesini kullandı.



"MİLLİYETÇİ-MUHAFAZAKAR KESİMDE KUŞKU VAR"

Başkanlıkla ilgili “Amerika mı, yoksa Meksika modeli mi olsun” tartışmalarını hatırlatan Malkoç, şöyle devam etti: “Amerika veya Meksika dediğiniz ülkeler daha devlet olalı 200 yıl oldu. Ama bizim 16 devletimiz var tarihte. Bunlardan sadece Osmanlı’nın çöküşü 200 yıl sürmesi, Amerika’nın kuruluşundan fazla. Biz, Selçuklu, Osmanlı tecrübelerinden faydalanacağız, dünyadaki gelişmelerden yararlanacağız, bilimden ve tecrübeden istifadeyle Türkiye modeli başkanlığı inşa edeceğiz.” 1982 Anayasası’nın kalmasını isteyenlerin yok denecek kadar az olduğuna dikkati çeken Malkoç, anayasanın değişmesini isteyenlerin oranının ise yüzde 95’leri bulduğunu vurguladı. Malkoç, sözlerini şöyle sürdürdü:  “Ama değişirken hangi hükümet sistemi olsun, parlamenter mi kalsın, yoksa başkanlık sistemi mi gelsin noktasında biraz tereddüt var. Başkanlık sistemiyle ilgili milliyetçi-muhafazakar kesimde, ‘Acaba federalizm olur da bölünme mi olur?’ kuşkusu var.  Sol-liberal kesimde de ‘Diktatörlük mü gelir?’ sorusu geliyor. Parlamenter sistem ile Türkiye’nin nasıl siyasi bataklığa döndüğünü hep beraber gördük. Darbeler, darbe teşebbüsleri, vesayet kurumları. Bunlar anlatıldığında görülecektir ki Türkiye’nin bu yapıdan kurtulması lazım.”



"SAVUNMA SANAYİ VE EKONOMİ VARKEN TÜRKİYE BÖLÜNEMEZ"

 “Türkiye, başkanlık sistemi gelirse federalizm olur, bölünür mü? Hayır aksine daha güçlü olur” diyen Malkoç,  Türkiye’nin gücünün artmasının, demokrasinin kuvvetlenmesine ve siyasi istikrara bağlı olduğunu vurguladı. Siyasi istikrarın ise ekonominin kuvvetlenmesi anlamına geldiğini dile getiren Malkoç, “Savunma sanayini güçlendirmiş,  ekonomisini kuvvetlendirmiş bir Türkiye’de bölünme söz konusu olamaz. Bütünleşme söz konusu olur. Bu da ancak başkanlık sistemi ile olur” dedi.

"COĞRAFYAMIZDA BUGÜNE KADAR DİKTATÖR ÇIKMAMIŞTIR"

Malkoç,  ‘Diktatörlük gelir mi?’ sorusuna, “Mevlanaların, Yunus Emrelerin coğrafyasında bugüne kadar hiç diktatör çıkmamıştır. Çok kudretli yöneticiler olmuştur ama diktatör çıkmamıştır. Bizim kültürümüz, milletimizin genleri diktatörlüğe müsait değildir” ifadesini kullandı. Türkiye’nin vesayet kurumlarından arınacağını kaydeden Malkoç, “MGK olacak ama anayasal kurum olmayacak. ‘Ben, Anayasa’dan gücümü alıp, milyonlarca insanın oy verdiği Başbakanı hizaya getiririm’ diyemeyecek. Türkiye bu yüklerinden kurtulacak, bu vesayet kurumlarından kurtulacak. Milli iradenin Anayasa’ya tam yansıması olacak” diye konuştu.

81 İLDE YENİ ANAYASA VE BAŞKANLIK SİSTEMİ ANLATILACAK

Malkoç, “Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni anayasa konusunda geniş katılımlı ilk toplantısını 28 Ocak Perşembe günü ATO’da yapacak. Memur Sen’in öncülüğünde bu toplantıya 200’ün üzerinde STK katılacak. Bu toplantılar ilerleyen günlerde İstanbul ve çeşitli illerde devam edecek. Cumhurbaşkanı’nın, hepsine katılması mümkün değil, ama İstanbul, Ankara gibi belli başlı yerlerdekine katılacak. Anayasa  Uzlaşma Komisyonu bir taraftan çalışacak, bir taraftan da yeni anayasa konusunda hassas olan insanlar, 81 ilde Türkiye’nin niçin yeni bir anayasa yapması gerektiğini ve başkanlık sistemini anlatacak. Toplumun her kesimi, siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları bu konuda bilgilendirilecek” dedi.



YENİ ANAYASA İÇİN YOL HARİTASI

Star'ın haberine göre, anayasa için yol haritasını anlatan Malkoç, şöyle devam etti: “TOBB, TESK, TİSK, Memur-Sen  gibi memur ve işçi sendikaları üzerinden toplum konuyla ilgili bilinçlendirilecek.  Bunun yanında Türkiye’de çok etkin hemşeri dernekleri gibi toplumun her kesimini buna katmak için bir program çalışması yapıyoruz. Diğer çalışma alanı ise üniversiteler. Özellikle hukuk fakülteleri aracılığıyla bütün üniversiteleri, akademik olarak yeni anayasa tartışmalarına dahil etmek istiyoruz. Başta İstanbul Hukuk olmak üzere şu ana kadar 10 hukuk fakültesiyle temastayız.”

SEÇİM MODELİ

Seçim modeli konusunda da çok ısrarcı olmamak gerektiğini söyleyen Malkoç, şunları kaydetti: “Sivil toplum kuruluşları bu alanları mutlaka çalışmalı. Akademisyenler, üniversitedekiler bu konulara kafa yormalı ki doğrusunu bulalım. Dar bölge, daraltılmış, nisbi temsil, bunları iyi tartışmamız gerekir ki doğrusunu hep beraber bulalım.”