BIST 9.676
DOLAR 35,22
EURO 36,73
ALTIN 2.964,13
HABER /  POLİTİKA  /  AK PARTİ

Erdoğan Bahçeli'yi atasözüyle vurdu

Hükümetin terör politikasını sert sözlerle eleştiren BDP ve MHP, Başbakan Erdoğan'ın hedefindeydi.

Abone ol

Başbakan Erdoğan, kendisini ihanetle suçlayan MHP liderine milliyetçilik üzerinden yüklendi. Siyasetin problem çözme yeri olduğunu belirten Erdoğan, MHP yöneticilerinin sert sözlerine atasözüyle cevap verdi: "Cahil ile sohbet zordur bilene. Çünkü cahil ne gelirse söyler diline."

BDP'yi de eleştiren Erdoğan, bu parti yöneticilerini iradelerini terör örgütüne teslim etmekle suçladı.

Başbakan Erdoğan Atatürk Kapalı Spor Salonu'nda yapılan partisinin ilk kongresinde konuştu.
Sakarya'nın çok renkli etnik yapısına dikkat çeken Erdoğan, beraber barış içinde yaşamanın yolunu Osmanlı örneğiyle açıkladı:

OSMANLI ANLAYIŞINI EGEMEN KILMAK ZORUNDAYIZ

"Bizim kültürümüzde ötekileştirmek olmadı, horlamak ayrımcılık olmadı. İnkar, asilimasyon olmadı. Selçuklu ve  Osmanlı medeniyetinde isteyen istediği dili konuştu, dilediği gibi yaşadı dilediği gibi inandı. Osmanlı'nın anlayışını egemen kılmak zorundayız. Bunu başardığımız anda sorun biter."

MHP'nin Osmanlı ve Selçuklu mirasını reddettiğini savunan Erdoğan, Bahçeli'yi hedef aldığı konuşmasında şunları söyledi:

REDDİ MİRAS YAPANLAR MİLLİYETÇİ OLAMAZ

"Osmanlı ruhunu Selçuklu ruhunu çiğneyenler oluyor ortada. Bahçeli ağza alınmayacak ithamlarla yeni uygulamayı farklı yerlere çekmeye çalışıyor. Siz osmanlı'ya sahip çıkmıyor musunuz? Reddi miras mı yapıyorsunuz? Bu nasıl bir Türkiye vizyonu. Osmanlı'da hariciye yazışmaları Fransızca yapılırdı. Resmi gazete Türkçenin yanında Ermenice ve Rumca basılırdı. Balkanlar'da, Afrika'da, Ortadoğu'da Türkçe bilmeyen ama kendi halkının dilini bilen memurlar vardı.  Mahkeme kayıtlarının bazıları Arapça tutulurdu. Fermanların bazıları farsça yazılıyordu. Sarayda Türkçe konuşuluyordu. Ama onun dışında kimsenin diline karışılmıyor hatta kolaylıkla sağlanılordu. Osmanlı bu toleransla ayakta kaldı.

BUNLARIN ANLADIĞI MİLLİYETÇİLİK

Kimse kusura bakmasın milliyetçiyim diyenler önce kendi tarihlerini öğrensinler. Reddi miras yapanlar milliyetçi olamaz. Bunların milliyetçiliği önünü kestikleri adamın sağcı mı solcu olduğunu öğrenmek için fatihayı oku sonra da yanlarındaki arkadaşlara dönüp "doğru okudu mu?" diye sorarlar. Asıl miliyetçilik kabalık değil zerafettir, nezakettir. Asıl milliyetçilik nesnetsiz ithamlarla iftiralarla saldırmak değil ortaya fikir koymaktır. 

CAHİL SUÇLAMASI

Atalarımızın çok güzel bir sözü vardır. "Cahil ile sohbet zordur bilene. Çünkü cahil ne gelirse söyler diline." Bunların durumu bu. Bunlar diline ne gelirse onu söylüyor. Bu tavırlarına da milliyetçilik olarak pazarlama kurnazlığının içine giriyorlar. MHP siyaset yapmıyor. Tam tersine devletin refkesiyle hareket ediyor. Siyasetin amacı problem çözmektir. Siyasetin amacı  konuşarak uzlaşarak çözmektir. Bahçeli'den üç kez randevu istedim hiçbir randevuma cevap  vermedi. Terör konusunda CHP'nin önceki liderine randevu istedim gelir kahve içerler giderler dedi."

BAHÇELİ ORHUN ANITLARININ YERİNİ BİLMEZ

Biz Moğalistan Karakurum'a kadar gittik. Tarlaya indik uçakla. Orhun anıtlarına 42 km asfalt yol yaptık. Bahçeli'ye Orhun anıtlarını sorsan bilmez. Sayın bahçeli sen de git gör. Mostar köprüsünde AK Parti iktidarını görüyorsun. Sinan paşa camiinde Prizren'de AK Parti'yi görüyorsun."

BİZDEN ÖNCE NİYE YAPTIRAMADINIZ?

Doğu ve Güneydoğu'ya sosyo ekonomik hizmetleri götürdükleri için BDP ve PKK'nın hedefinde olduklarını söyleyen Erdoğan, Kürtçe seçmeli dersle ilgili bu kesimden gelen eleştiriye soruyla karşılık verdi:

"Niye zorunlu değil" diyorlar. Bunlara hiçbirşeyi beğendiremezsin. Hangi adımları attıysak "biz istedik yaptılar"  dediler. Tamam da bizden önce niye yaptıramadınız?"

İRADELERİNİ TESLİM EDİYORLAR

BDP'nin de tıpkı MHP gibi mevcut sorundan beslendiğinin altını çizen Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"BDP sorundan beslendiği için, sorunun çözülmesini istemiyor. Ortaya fikir koymak yerine, söz söylemek yerine, şiddeti bir araç olarak görüyor. Şiddet ve siyaset, asla ve asla yan yana gelemezler. Şiddetin olduğu yerde siyaset yoktur, siyasetin olduğu yerde de şiddet olmaz, olamaz. Bunlar şiddeti dışlayamıyor çünkü tehdit altındalar. Bunlar irade koymak yerine iradelerini terör örgütü yöneticilerine teslim ediyorlar.

HAKKARİ'DE CADDELERDE PİSLİKTEN GEÇEMEZSİNİZ

Belediyeler onların elinde. Hakkari'de caddelerde pislikten geçemezsiniz. Orada insanın değeri yok. Biz onların şiddete dayalı yaklaşımlarına rağmen Yüksekova'da ve Hakkari'de modern yataklı hastane yaptık. Bundan sonra sadece kardeşliği savunacağız. Ortak yanlarımıza vurgu yapacağız. Topraklar üzerinde kardeşçe yaşamaya devam edeceğiz