Hrant Dink'in oğlu Arat Dink, Erdoğan'ın 24 Ocak 2007'de yaptığı taziye ziyaretinde kendilerine söylediklerini açıkladı.
Abone olDört yıl dört ay önce katledilen gazeteci Hrant Dink'in oğlu Arat Dink, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 24 Ocak 2007'de yaptığı taziye ziyaretinde kendilerine söylediklerini açıkladı.
Dink'in "Adalet Eski Bakanı C.Ç. için 'kanlımız' deyip diyemeyeceğimizi" sorması üzerine Başbakan'ın "Kanlım deme zanlım de" dediğini aktaran Arat Dink, cinayetin ardından geçen 4 sene 4 ay sonra "Zanlılarımızın Başbakan'ın terazisindeki kıymetini uzun süredir biliyoruz" dedi.
Arat Dink'in Taraf gazetesinde yayımlanan yazısında babasının Valiliğe çağırılıp MİT yetkilileri tarafından tehdit edilmesini de şöyle anlattı:
UYARIN TAVSİYESİNİ KİM YAPTI?
Naif ihtimaller üzerine konuşurken şu da akla geliyor: Mesela siz İstanbul'un valisisiniz. MİT ve/veya Genel Kurmay'dan Hrant Dink ile "uyarı" mahiyetinde bir görüşme yapılması "tavsiye" ediliyor. Ne yaparsınız? Bunu üstlerinize yani İçişleri Bakanlığı'na veya Başbakanlığa sorup kendinizi güvenceye alarak yapabilirsiniz (elbette bu "tavsiye" direkt oralardan yani hükümetten gelmemişse).
BABAMI ÖLDÜRÜRKEN YALNIZ MIYDILAR?
Evet, o "çocuk"lar (sanıklar), babamı öldürürken yalnızlar mıydı? Yani yalnız başlarına mı yaptılar? Peki şimdi soralım bugün mahkemeyle dalga geçerken yalnızlar mı? Yani mahkemeyle ve hepimizle yalnız onlar mı dalga geçti? Bizzat Vali mahkemeyle dalga geçmemiş midir? Ve sonrasında mahkeme hepimizin aklıyla dalga geçmemiş midir?