Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Hangi makamlarda ne kadar oturduğunuz önemli değil, milletten aldığınızı yine millete veremiyorsanız, hatta...
Abone olBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Hangi makamlarda ne kadar oturduğunuz önemli değil, milletten aldığınızı yine millete veremiyorsanız, hatta kat kat fazlasını üretmiyorsanız, milletle gönül bağını aşk ve sevda tesis edemiyorsanız çok açık söylüyorum beyhude nefes alıp vermiş olursunuz" dedi.
AK Parti’nin Kızılcahamam’daki 20. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’nda konuşan Başbakan Erdoğan, konuşmasına geleceğe hep istişare ederek yürüyeceklerini belirterek başladı. Başbakan Erdoğan, siyasetin millet ile gönül irtibatını kurma sanatı olduğunu belirterek şöyle konuştu: "Milletle irtibatını koparmış siyasi anlayışın başarılı olması, hizmet üretebilmesi asla mümkün değildir. Geriye dönüp bakıp tarihin tozlu sayfalarını, arşivleri şöyle bir karıştırın, kurulmuş, faaliyet göstermiş, kimi zaman hasbelkader, kimi zorbalıkla iktidara bugün hatırlanmayan nice siyasi parti nice siyasetçi göreceksiniz. Aynı tarih içinde adeta gönüllere taht kurmuş, milletin gönlünde müstesna yer edinmiş, kısa ya da uzun süre hizmet etmelerine rağmen isimleri silinmemiş, unutulmamış, unutulmayacak isimleri silinmeyecek nice siyasetçilere rastlarsınız, merhum Adnan Menderes bunlardan biridir, merhum Turgut Özal onlardan bir tanesidir, Prof. Dr. Necmettin Erbakan içlerinden bir tanesidir, onları tarihe altın harflerle yazan milletle kurdukları irtibattır. Kurdukları gönül bağıdır."
Neşet Ertaş’ın Gönül Dağı eserinin bir dörtlüğünü okuyan Erdoğan, şunları söyledi: "Kim olduğunuz önemli değil, hangi makamlarda ne kadar oturduğunuz önemli değil, milletten aldığınızı yine millete veremiyorsanız, hatta kat kat fazlasını üretmiyorsanız, milletle gönül bağını tesis edemiyorsanız çok açık söylüyorum beyhude nefes alıp vermiş olursunuz. Hepimiz topraktan geldik ve hepimiz toprağa döneceğiz ama bir topraktan gelip toprağa dönenler vardır bir de topraktan aldığını milletine eser haline getirerek toprağa dönenler vardır. Ya tarih yapacaksınız ya da tarih olup gideceksiniz. Ya toprağa eserler bırakıp gideceksiniz ya da toprağa toprak olarak gideceksiniz. İşte biz bu kadro ile tarih olmayı değil, tarih yapmayı tercih ettik. Biz toprağa özellikle vatan topraklarına eserler bırakarak silinmeyecek mühürler bırakarak toprak olmayı tercih ettik. Çınar, toprakla irtibatını keserse en ufak rüzgarda devrilir yere yıkılır, toprak olur gider ve hiç kimse hatırlamaz ama toprakla irtibatı olan çınar, her bahar kendini yeniler her bahar gücünü tazeler, daha gür daha heyecanlı daha umutlu şekilde gökyüzünü kucaklar."
Başbakan Erdoğan, milletle irtibatı daha da güçlendireceklerini vurgulayarak "Milletin, halkın, onun değerlerine sıkı sıkı sarılarak geleceğe ilerleyecek, istikbale koşacağız" dedi.
Başbakan Erdoğan, dört kavram üzerinde duracağını belirterek bunların sabır, sebat, sadakat ve sorumluluk olduğunu vurguladı.
Önce sabrın olacağını kaydeden Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Zafer sabrın arkasından gelir. Hangi işe kolları sıvıyorsak, hangi adımı atıyorsak sabır yanı başımızda ayrılmaz azık olacak."
Saldırılar karşısında olumsuzlar karşısında, tezgahlar karşısında sebat içinde olunması gerektiğine işaret eden Başbakan Erdoğan, şunları dedi: "Saldırılar karşısında eğilmeyeceğiz, Üçüncüsü sadakat olacak, davaya tam bir sadakat içinde olacağız, harekete tam bir sadakat içinde; birbirimize olan sadakatimiz tartışılmaz olmalı, aramıza sokulmaya çalışılan fitnelere karşı bir olacak, diri olacak, kardeş olacağız. Unutmayın, öyle bir rehberin, öyle bir önderin ümmetiyiz ki, o önder o peygamber ’bir elime güneşi bir elime ayı koysalar beni bu davadan vazgeçiremezsiniz ’ diyerek yoluna devam ediyordu, hem yetim hem öksüzdü. Öyleyse istişare edeceğiz. Birbirimizi uyarıp sapmalara karşı hep uyanık olacağız, aynı zamanda birbirimize karşı sadakat içinde olacağız. Dördüncüsü sorumluluk olacak, herkes milletin omuzlarımıza yüklediği sorumluluğun idrakinde olacak."
(İHA)