BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Erdoğan ahlaksızlıkla suçladı

Başbakan Erdoğan'ın hedefinde DTP'liler vardı. Peki Erdoğan'ın Batman mitinginde ahlaksızlıkla suçladığı olay neydi?

Abone ol

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti'li kadınların Batman'da seçim çalışmaları sırasında defalarca saldırıya maruz kaldıklarını belirterek, ''Allah aşkına soruyorum, AK Parti'ye ya da herhangi bir partiye mensup olan herhangi bir hanımefendiye el kaldırmak hangi ahlaka sığar?'' dedi.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 29 Mart seçim mitingi için Batman'a geldi. Valilik önünde (Cumhuriyet Meydanı) yapılan mitinge yağmura rağmen binlerce kişi katıldı.

Batmanlılar, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı, 'Davos Fatihi hoş geldin!', 'TRT şeş bir xêr hati', 'Sayın Başbakanımız bize Allah'ın bir lütfusun', 'Hem sesimiz, hem rengimiz, Tayyip bizim her şeyimiz' pankartları ile karşıladı. Miting öncesi eşi Emine Erdoğan ile platforma çıkarak Batmanlıları selamlayan Başbakan Erdoğan da, bütün ilçelerin ismini okuyarak, Batmanlılara "Canım kardeşlerim" diye seslendi.

Erdoğan, AK Parti'li kadınların seçim çalışmaları sırasında saldırıya uğradıklarını belirterek, şunları kaydetti:

KADINA EL KALDIRMAK HANGİ TÖREYE SIĞAR

''AK Parti siyasetini anlatan Batmanlı kadınların siyasete, demokrasiye katılma çabaları için kapı kapı dolaşan hanım kardeşlerimiz geçen günlerde defalarca fiili şiddete, saldırıya maruz kaldılar. Allah aşkına soruyorum, AK Parti'li ya da herhangi bir partiye mensup olan herhangi bir hanımefendiye el kaldırmak hangi ahlaka sığar? Hangi töreye sığar? Hangi siyasi anlayışa sığar? Böyle bir zorbalık olur mu? Böyle bir gözü dönmüşlük olur mu? Şiddetten başka yol bilmeyenlerin millete, memlekete bir faydası olur mu?

'Ne kadar kadın o kadar demokrasi' dediğiniz bu mudur? Vicdan bu mudur? İnsaf çeşmeleri bu kadar mı kurudu Allah aşkına. Siz Batman'ın bir huzur şehri olmasından neden bu kadar rahatsız oluyorsunuz diye soruyoruz. Neden demokratik yarışa şiddet bulaştırdınız? Üstelik neden bunu kadınlar eliyle, kadınlar üzerinden yaptınız? Zannediyor musunuz ki Batmanlı kadınlar, kızlar, Batmanlı hanımefendiler bu yolunuza, bu üslubunuza, bu siyasetinize olur vereceklerdir. Hayır yanılıyorsunuz. Ne kadar yanıldığınızı yarın siz de göreceksiniz.

Haraç istemekle oy istemek aynı şey değildir. Demokrat olmakla ceberrut olmak da aynı şey değildir. Oy istemek halkın rızasını, onayını istemektir. Şiddetle kimsenin gönlünü alamazsınız. İşte 29 Mart aynı zamanda bunu gösterecektir. Ben o yüzden hanım kardeşlerime şunu diyorum, daha çok çalışacağız ve gereken dersi sandıkta vereceğiz.''

HİZMET HUKUK HÜRRİYET

AK Parti siyasetinin ''gönül kazanma siyaseti'' olduğunu, millete efendi olmak isteyenlerle kendi siyasetleri arasında ''gönül'' farkı bulunduğunu ifade eden Erdoğan, ''Biz milletimizin, ülkemizin hizmetkarıyız. Yeni bir başlangıcın içindeyiz. 29 Mart için 'barış içinde yarış' diyoruz. 29 Mart yeni bir baharın, yeni bir Nevruzun başlangıcı olsun'' dedi.

Yerel hizmet ve belediyecilikte ''ak belediyeciliği'' Batman'da görmek istediklerini, belediyeciliğin AK Parti'nin uzmanlık alanı olduğunu kaydeden Erdoğan, şöyle konuştu:

''İstiyoruz ki Meleto Dağı kadar başı dik olan Batmanlıların, annelerin, babaların, gençlerin, çocukların yüzü gülsün, bahtı açılsın. O gün gelsin ki hep birlikte geçmişin yaralarını saralım. O gün oylarınızla, tercihlerinizle, iradenizle demokrasimiz güçlenecek, o gün hukuk ve adalet çok daha büyük bir güç kazanacak. Şimdiden gözünüz aydın, hayırlı olsun.

Yolsuzluklarla, yoksullukla yasaklarla mücadele ederek bu günlere geldik. Ferhat dağları deldi Şirin'e kavuşmak için. Biz de dağları deliyoruz sizlere ulaşmak için. Çetin, zorlu, karlı dağları aşarak bugünlere kavuştuk. Bugün unutmayın yeni bir gündür, 'dün dünde kaldı cancağızım, bugün yeni şeyler söylemek lazım'. Biz onları söylüyoruz, onun için demokrasinin çıtasını yükseltik. Şimdi daha güçlü demokrasi için meydanlardayız.

AK Parti olarak 3 önemli şiarımız, 3 temel hareket noktamız var: Hizmet, hukuk, hürriyet... Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da siyasetimizi bu çizgide yürüteceğiz. Demokrasiyi, hak ve hürriyetleri güçlendirmek, adaleti yaygınlaştırmak her zaman temel önceliğimiz oldu. Hiçbir zaman istismar siyasetine tenezzül etmedik, mazeretlerin arkasına sığınmadık. İdeolojik propaganda dünyanın en bedelsiz, en ucuz siyasetidir. Biz bunlara tenezzül etmedik. Asıl olan, bütünlüğümüzü muhafaza ederek birlikte güçlenmektir. Manevi, milli duygular, mezhepler, etnik kimlikler, cinsiyet farklılığı istismar konusu yapılmamalı, yapılamaz.''

''FARKLILIKLAR ZENGİNLİK KAYNAĞIDIR''

Erdoğan, insanların kimlik özelliklerinin, farklılıkların zenginlik kaynağı olduğunu, bu zenginliklerin sahiplenilmesi gerektiğine işaret ederek, birliğe değil farklılıklara dikkat çekenler ile daima yara kaşıyanların, insanları kışkırtanların, ayrıştırmaya çalışanların büyük bir yanlışın içinde olduklarını ve millet önünde mahcup olacaklarını söyledi.

''Bizim kitabımızda, senlik, benlik davası yoktur. Dışlamak, horlamak yoktur. Biz meseleye insan odaklı bir anlayışla bakıyoruz. Yaradılanı yaradandan ötürü seviyoruz'' diyen AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, siyasetlerinin ana referansının yaptıkları eserler olduğunu, hizmetten kaçınmayacaklarını, hukuk ve adaletten geri adım atmadan hürriyetleri sonuna kadar koruyacaklarını ifade etti.



Demokraside alınan onca mesafeye rağmen birilerinin ''memlekette yaralar açık kalsın, hiç kapanmasın'' anlayışıyla hareket ettiğini dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:

''Biz yaraları saralım diye uğraşırken birileri yaraları kaşımakla meşgul. Yaraları açanlar, kaşıyanlar aynı yolda yürüyorlar. İstiyorlar ki belli bölgeler, belli şehirler, belli sorunlarla daima beraber hatırlansın. Kendi imtiyazlı seçkin konumlarını kaybetmek istemeyenler, bu ülkenin huzur bulmasından ne yazık ki huzursuz oluyorlar. Ağız tadıyla bir arada yaşama irademiz güçlenirse bu sahnede kendilerine rol verilmeyeceğini iyi biliyorlar. Milletimiz, kendisine tuzak kuranların oyununu her defasında bozmuştur, bozacaktır. Demokrasiye, adalete, sosyal barışa tuzak kuranlar her zaman bu ülkede mahcup oldular. Belli ki suç ve suçlu üreten bataklığın kurumasından endişe duyuyorlar. Milleti tahrik ederek, propaganda yaparak, statükocuların, değişim istemeyenlerin ateşine sürekli odun taşıyanlar milletten oy istemiyorlar, milletin rızasını istemiyorlar, adeta milletten haraç istiyorlar. Oysa milletten haraç isteyenler, milletin gönlüne giremez, milletin gönlüne giremeyenler siyaset yapamaz. Milli iradeyi rehin olmak isteyenler er veya geç mahcup olurlar.''

''MAFYA, ÇETELER VE KARANLIK GÜÇ ODAKLARIYLA KARARLI BİR MÜCADELE YÜRÜTÜYORUZ''

AK Parti'nin, belediyeleriyle, bakanlarıyla, milletvekilleriyle ve teşkilatlarıyla adalete yatırım üzerine yatırım yaptığına işaret eden Erdoğan, iktidarın mafya, çeteler ve karanlık güç odaklarıyla kararlı bir mücadele yürüttüğünü bildirdi.

Erdoğan, ''çözümsüzlüğü çözüm olarak gören klasik yönetim anlayışını ellerinin tersiyle ittiklerini'' belirterek, ''Her zaman çözümden, değişimden, reformdan yana olduğumuzu ortaya koyuyoruz. Sorunların kaynağının adaletin gecikmesi olduğunu biliyoruz. Yılların ertelediği adaletin bir an evvel gelmesi için 6 yıl boyunca bir tek günü boş geçirmedik, izin yapmadık, tatil yapmadık. Tıpkı Aşık Veysel gibi 'uzun ince bir yoldayız, gidiyoruz gündüz gece' dedik ve gideceğiz gündüz gece, bize durmak yok'' diye konuştu.

Havaalanından Batman kent merkezine gelene kadar yol kenarlarında çamur, batak alanlar gördüğünü ve bu durumdan büyük üzüntü duyduğunu ifade eden Erdoğan, Batman Belediyesini eleştirdi.

''Buranın belediyesi yok muydu? Belediye ne iş yapıyor? Buraları temizlemek, yaya kaldırımı yapmak, asfalt, parke döşemek belediyenin en doğal görevi değil mi?'' diye soran Erdoğan, vatandaşların yerel seçimlerde ''ideolojiye değil, hizmete oy vermesini, kimlik siyasetiyle değil, hizmet aşkıyla oy kullanmasını'' istedi.

Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Bu ülkede Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Gürcü, Abhaz, Boşnak hep birlikte üst kimliğimiz olan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığında bütünleşerek, bir ve beraber olacağız. Türk'ün kendi kimliğine saygınlığı şüphesiz olacak. Kürt kardeşimin, Laz'ın, Boşnak'ın, Arnavut'un hepsinin de olacak. Hepsine saygı duymak zorundayız. Biz olaylara yaklaşırken Ankara'nın kaderiyle Diyarbakır'ın, Bingöl'ün, Bitlis'in, Batman'ın kaderini bir gören iktidarız. Bize göre Dicle'nin kaderiyle Kızılırmak'ın kaderi birdir. Batman da bizimdir Konya da. Ahmedi Hani de bizindir Fuzuli de. Yunus Emre de Hacı Bektaş Veli de bizimdir. Biz bütünlüğü esas alan, adaleti ve kalkınmayı esas alan siyaset yapıyoruz. Aldanmadan, aldatmadan ülkemizin tamamını kucaklıyoruz'' dedi.