Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni anayasa değişikliği teklifine ilişkin eleştirilere yanıt verdi.
Abone olCumhurbaşkanlığı sistemine yönelik eleştirilere yanıt veren Erdoğan, "Sisteme karşı çıkanların, işin ruhunu öğrendiklerinde, fikir değiştireceklerine inanıyorum" dedi.
Erdoğan ayrıca "Erdoğan'dan sonra ne olacak?" sorusuna "Millet ne derse o olacak, Allah ne derse o olacak. Olaya böyle bakacağız" diye cevap verdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, SETA'nın düzenlediği Cumhurbaşkanlığı Sistemi Sempozyumu'nda konuşma yaptı. İşte Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan satır başları:
"Kesinlikle bu mesele bir cumhuriyet meselesi değildir. Mesele kesinlikle demokrasi meselesi, özgürlük meselesi de değildir. Tartıştığımız sistem Türkiye'nin ve Türk milletinin asırlardır devam eden beka sorununun en doğru çözüm yoludur. Mesele budur. Cumhuriyetin ilanından 1950'deki çok partili hayata geçişimize kadar olan dönemin adına 'demokrasi' diyen ya kendini kandırıyor ya da bizi kandırmaya çalışıyor. Bu dönemin adı tek parti yönetimidir.
MİLLETİN SİZE GÖSTERDİĞİ YOLU TERK EDERSENİZ ANINDA MİLLET TARAFINDAN AL AŞAĞI EDİLİRSİNİZ
Mesele, ülke ve millet olarak geçmişte yaşadığımız tecrübeler ışığında kendimize çok daha güçlü, çok daha dirençli, hedeflerimizi gerçekleştirmeye çok daha uygun bir yönetim sistemi kurma çabasıdır. Cumhurbaşkanlığı sisteminin en büyük güvencesi, gerçek anlamda demokratik olmasıdır. Bu sistemde milletimizin yarısından fazlasının teveccühüne mazhar olamayan hiç kimsenin ülkeyi yönetme ihtimali yoktur. Millete, milli iradeye hesap vermek zorunda olan hiçbir yöneticinin de cumhurbaşkanlığı sistemine karşı çıkanların öne sürdükleri yanlışlara sapma ihtimali olamaz. Milletin size gösterdiği yolu terk ederseniz, anında millet tarafından al aşağı edilirsiniz. Bunun için ben diyorum ki sisteme karşı çıkanların özellikle güvensizliği cumhurbaşkanı seçilecek kişiye değil, millete karşıdır, mesele odur. Bu gerçeği ifade edemediklerinden olsa gerek şahıslar üzerinden ürettikleri yalanlarla kafaları bulandırmaya çalışıyorlar.
TAYYİP ERDOĞAN BAKİ DEĞİL FANİ YA
İşiniz gücünüz Tayyip Erdoğan diyorum. Tayyip Erdoğan, baki değil, fani ya. Benim 16 Nisan'a dahi çıkacağıma dair bir garanti var mı? Dolayısıyla biz burada bir sistem mücadelesi veriyoruz. Olay bir sistem mücadelesidir. Erdoğan'dan sonrası ne olacak? Millet ne derse o olacak, Allah ne derse o olacak.
TÜRKİYE VESAYET KURUMLARINDAN ÇOK ÇEKTİ
1950'de geçtiğimiz çok partili hayatın sık sık darbelerle, muhtıralarla kesintiye uğramasının gerisinde belli bir kesimin tek parti dönemine olan özleminin bulunduğunu ifade etmek herhalde yanlış olmaz. Bunu buradan açıklıyorum. Türkiye, gücü ve yetkiyi elinde bulunduran ancak millete karşı hiçbir sorumluluğu olmayan vesayet kurumlarının elinden çok çekti. Dikkat ediniz, ülkemizde ne zaman milli iradeye dayalı yönetimler güçlü bir şekilde iş başında bulunmuşsa o dönemlerde çok büyük sıçramalar yaşanmıştır.
'YASAMA ORGANI OLMAYACAK', BÖYLE SAÇMALIK OLUR MU
Bu değişim, dönüşüm sıradan bir olay olmayacak. Cumhurbaşkanlığı sisteminin özü, yönetimin doğrudan millete veriliyor olmasıdır. İşin aslı budur. Yürütme görevini ifa edecek olan cumhurbaşkanı, gücünü aldığı millete karşı sorumlu olacağı için attığı her adımda gözü kamuoyunun üzerinde olmak zorundadır. Utanmadan sıkılmadan ne diyorlar? 'Parlamento yok edilecek, parlamento olmayacak, yasama organı olmayacak.' Böyle bir saçmalık olur mu?
HÜKÜMETLERİN ÖMRÜ 16 AY BİLE DEĞİLDİR
Siyasi istikrarsızlık, beraberinde ekonomik ve sosyal sorunları da getirmektedir. Cumhuriyetimizin geçmişi 93 yıl iken, şu anda 65. hükümet iş başındadır. Hale bakın. Bir başka ifadeyle ülkemizde hükümetlerin ömrü 16 ay bile değildir. Türkiye böylesine kısa ömürlü hükümetler tarafından yönetilirken, benzer şartlarda gelişme, kalkınma, büyüme yarışına girdiği ülkelerin hepsi tarafından birer birer geçilmiştir. 25 gün ömrü olan hükümetler olmuştur bu ülkede... Böyle devlet yönetilir mi? Bunu yönetmeye çalıştılar. İşte şimdi biz bunu temelden düzeltiyoruz.
'KÜÇÜK OLSUN BİZİM OLSUN' YERİNE 'BÜYÜK OLSUN HEPİMİZİN OLSUN' ANLAYIŞI
Bunlar da 'küçük olsun bizim olsun' diyerek uzun zamandır bu ülkenin ayağına pranga vurarak yola devam etmek istediler. Ama bu dönem artık bitiyor. Artık 'büyük olsun hepimizin olsun' anlayışını yükseltmenin zamanı. Anayasa değişikliği işte bu yaklaşımla güçlü, büyük ve müreffeh Türkiye'nin önünü açıyor. Bu sisteme şahsımın değil, ülkemizin, milletimizin ihtiyacı var. Bir başka ifadeyle şahsım için değil, şahsımın desteği ve katkısıyla ülkemiz için, bu yiğit milletin geleceği için cumhurbaşkanlığı sistemine geçiyoruz. Böyle bir sisteme 'evet' denmez de ne nedir? Tabii ki 'evet' diyoruz."
FİKİR DEĞİŞTİRECEKLERİNE İNANIYORUM
Şu anda cumhurbaşkanlığı sistemine karşı çıkanların da, işin ruhunu öğrendiklerinde, fikir değiştireceklerine inanıyorum. Bugün hayır diyenler neye hayır dediklerinin farkında mı? PKK, Kandil hayır diyor. Bu ülkeyi bölmek isteyenler hayır diyor. Bu ülkede milli ve yerli olanlara karşı çıkanlar hayır diyor. Bunlarla beraber anamuhalefet de hayır diyor. Temenni ederim ki onlar da kendilerini çek ederler.
ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ MADDELERİ NELER
MADDE 1: 7/11/1982 tarihli ve 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 9 uncu maddesine “bağımsız” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve tarafsız” ibaresi eklenmiştir.
MADDE 2: 2709 sayılı Kanunun 75 inci maddesinde yer alan “beşyüzelli” ibaresi “altıyüz” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 3: 2709 sayılı Kanunun 76 ncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Yirmibeş” ibaresi “Onsekiz” şeklinde, ikinci fıkrasında yer alan “yükümlü olduğu askerlik hizmetini yapmamış olanlar,” ibaresi “askerlikle ilişiği olanlar,” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 4: Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri beş yılda bir aynı günde yapılır. Süresi biten milletvekili yeniden seçilebilir. Cumhurbaşkanlığı seçiminde birinci oylamada gerekli çoğunluğun sağlanamaması halinde 101 inci maddedeki usule göre ikinci oylama yapılır.”
MADDE 5: Türkiye Büyük Millet Meclisinin görev ve yetkileri, kanun koymak, değiştirmek ve kaldırmak; bütçe ve kesinhesap kanun tekliflerini görüşmek ve kabul etmek görevleriyle ilgili.
MADDE 6: Türkiye Büyük Millet Meclisi; meclis araştırması, genel görüşme, meclis soruşturması ve yazılı soru yollarıyla bilgi edinme ve denetleme yetkisiyle ilgili...
MADDE 7: Cumhurbaşkanı seçilebilme şartlarını ve seçimlerini düzenliyor.
MADDE 8: Cumhurbaşkanının görev ve yetkilerini genişleterek yeniden düzenleyen maddedir.
MADDE 9: Cumhurbaşkanının cezai sorumluluklarını düzeliyor.
MADDE 10: Cumhurbaşkanlığı makamının boşalması, vekalet ve bakanlarla ilgili düzenleme.
MADDE 11 : Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanı seçimlerinin yenilenmesini düzenliyor.
12. MADDE: Cumhurbaşkanına olağanüstü hal ilanı ve kararname çıkarma yetkisi veriyor.
13. MADDE: Askeri mahkemeler kaldırılıyor.
14. MADDE: HSYK üyelerinin seçiminde TBMM’de uygulanacak yöntem düzenleniyor.
15. MADDE: Bütçe hazırlama ve kabulüne ilişkin düzenleme
16. MADDE: Başbakanlık’a son veriliyor; Başbakan ve bakanlar kurulunun yetkileri Cumhurbaşkanı’na aktarılıyor.
17. MADDE: Cumhurbaşkanlığı seçiminin genel seçimle birlikte 3 Kasım 2019’da yapılmasını öngörüyor.
18. MADDE: Yürürlük maddesi. Cumhurbaşkanı’nın parti genel başkanı da olmasının yolunu açan maddenin değişiklik halkoyunda kabul edildikten sonra yürürlüğe girmesini sağlıyor.