BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  POLİTİKA

Erdoğan acemi elçiye randevu verdi

Başbakan Erdoğan, Oda TV krizi sonrası beklettiği randevuyu verdi

Abone ol
Başbakan'la 6 hafta sonra görüşen ABD'nin Ankara Büyükelçisi Ricciardone, Erdoğan'ın 'Basın özgürlüğünün olmadığı bir ülkede zaten demokrasiden bahsedilemez' cümlesini not aldı. Büyükelçi, "Bu konuda yüzde yüz mutabığız" dedi.

ABD'nin Ankara Büyükelçisi Francis J. Ricciardione 6 hafta süren bir bekleyişten sonra Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan randevu aldı.

Görüşme Başbakanlık Merkez Bina'da gerçekleşti. 1 buçuk saat süren görüşmenin ardından Ricciardione habercilerin sorularını yanıtladı.

En dikkat çeken görüşmede not aldığı, Başbakan'ın basın özgürlüğü konusundaki sözleriydi.

Türkçe açıklama yapan ve gayet samimi ve dostça bir görüşme yaptıklarını belirten Ricciardione, görüşmede her şeyden bahsettiklerini vurguladı. Bir saatten fazla süren görüşmeyle ilgili Büyükelçi Ricciardione'nin açıklaması şöyle:

"Başbakan Erdoğan 'Basın özgürlüğünün olmadığı bir ülkede zaten demokrasiden bahsedilemez' dedi. Bu konuda yüzde yüz mutabığız. Gayet önemli bir ilke hepimiz için. Balyoz veya Ergekenon hakkında hiçbir şey söylemedim geçmişte. Ama bu ifade özgürlüğü basın özgürlüğü o kadar önemli bir konu oldu ki... İkimiz aynı sayfadayız. Türk-Amerikan ilişkileri hakkında aynı şekilde düşünüyoruz."

Ricciardione sözlerini "Gelecek için çok iyimserim" cümlesiyle noktaladı.

Ricciardone Odatv baskınından sonra söylediği, “Bir yanda gazeteciler gözaltına alınıyor bir yanda özgür basın deniyor, biz bunu anlamıyoruz” sözlerinin ardından Başbakan Erdoğan’dan randevu alamıyordu.

Erdoğan Ricciardone’nin sözleri üzerine, Erdoğan, "... Maalesef bu yaygaraya hiç üzerine vazife olmadığı halde hariçten birileri de inanıyor ve görüş bildiriyor. Türkiye'yi tanımaz, bilmez, ne nedir, hangi yasa var hiç haberi olmaz. Çıkar orada hemen bir tuzağa gelir kalkar açıklama yapar. Dur ya önce bir açıklama yap. Sor nedir. Yargı hangi neticeye varacak, bunu bir öğren. İşte buna 'acemi elçilik' denir. Bunlar acemi" demişti.