Erdoğan ABlilerin yüzüne söyledi

Başbakan Erdoğan AB temsilcileriyle bir araya geldi... Yüzlerine karşı, "Türkiye'ye yapılan haksızlıkları" sıraladı...

İNTERNETHABER
Haber merkezi

Rahatsızlığı nedeniyle istirahata çekilmesinin hemen ardından bugün AB Büyükelçileriyle öğle yemeğinde bir araya gelen Başbakan Erdoğan, yaptığı konuşmada Türkiye'nin AB rotasındaki sıcak noktalara değindi. Erdoğan, bu vesileyle reform sürecindeki bir ilk adımı da büyükelçilerle paylaşmış oldu. Başbakan Erdoğan, ''Bu yıl ilk olarak ilköğretimde yaptığımız bir uygulamayı azınlık okullarında da uygulayacağız. Ders kitaplarını ücretsiz dağıtacağız'' dedi.

O BELGE BİZİ TEK YÜREK YAPTI

Erdoğan, AB büyükelçilerine malum belgeyi de hatırlatarak, gizli kapaklı bir uyarı yapmayı da ihmal etmedi... Başbakan ''Sevindirici olan ülkenin tamamının ittifak halinde demokrasiyi savunmaları olmuştur. İddia edildiği gibi belge ülkemizde gerilime neden olmaışıtır. Türkiye tek yürek tek vücut olduğunu bu belge sayesinde gösterme fırsatı bulmuştur.'' dedi.

İKİ KONUDA DESTEK İSTEDİ

''AB'ye tam üyelik noktasında yolumuza devam ediyoruz. Ulusal programımız kapsamında Kürtçe TV TRT6'yı hayata geçirdik. Gelir vergisi kanunu, Türk vatandaşlığı kanunlarını da reform süreci kapsamında parlamentodan geçirdik'' diyen Başbakan Erdoğan iki konuda, PKK ve Güney Kıbrıs Rum yönetimi konularında AB'li büyükelçilerden destek istedi:

''Irak'ın kuzeyindeki terör örgütü ne yazık ki hala bazı ülkelerden destek buluyor. Finansmanının kısılması konusunda ne yazık ki hala bazı ülkelerden beklediğimiz desteği bulamıyoruz.''

''Avrupalı dostlarımızdan beklentimiz Güney Kıbrıs Rum yönetiminin çözümün engellenmesine yönelik girişimleri için bize destek olması... Desteğinizin artarak devam etmesini bekliyorum. Yeni fasılların açılması için her ülkeden destek bekliyorum.''

*ERDOĞAN AB'Lİ BÜYÜKELÇİLERE
“AKP’Yİ BİTİRME PLANI” İÇİN NELER DEDİ?
2. sayfada...

*ERDOĞAN, AB BÜYÜKELÇİLERİNİN YÜZÜNE SÖYLEDİ
3. sayfada 

- Şuraya dikkatinizi çekiyorum; geçtiğimiz haftalarda benim genel başkanı olduğum Adalet ve Kalkınma Partisi'ne yönelik bazı kirli senaryoları ihtiva eden bir belge ortaya çıktı. Belgenin sahte mi gerçek mi olduğunu, hem yargı makamları hem de kurumlarımız araştırıyorlar.

- Ancak burada son derece çarpıcı olan, bu belgedeki senaryolar karşısında ülkenin hemen tamamının ittifak halinde demokrasiyi savunmaları olmuştur. Medyadan, sivil topluma, siyasi partilerden kurumlarımıza kadar ilgili herkes demokrasiyi sahiplenmiş, milli iradeyi sahiplenmiş, çağdaş bir tutum sergilemiştir.

TÜRKİYE'DE GERİLİM OLUŞMAMIŞTIR

- Avrupa'da kimi yayın organlarında iddia edildiği gibi Türkiye'de bu belgeden dolayı bir gerilim oluşmamıştır. Bu belgeden dolayı demokrasiye yönelik bir tartışma başlamamış, bir ayrışma kurumlar arasında bir çatışma söz konusu olmamıştır.

- Demokrasimizin olgunlaştığı, çağdaş standartlara ulaştığı son olayda bir kez daha net görülmüştür. Türkiye, özellikle demokrasi noktasında hukukun ve milli iradenin egemenliği noktasında, reformlar noktasında geri dönülemez bir yola girmiştir. Türkiye'yi demokrasi ve ilerleme rayından çıkarmak, bu yarıştan koparmak asla mümkün olmaz, olamaz. Buna da kimsenin gücü yetmez.

TÜRKİYE TEK YÜREK OLMUŞTUR

- Türkiye'de bir gerilim varmış gibi bir ayrışma varmış gibi atmosferin oluşmasını son derece yanlış bulduğumu burada ifade etmek istiyorum. Tam tersine, Türkiye yasa dışı, hukuk dışı demokrasi dışı senaryolara karşı tek yürek, tek vücut olduğunu, bu belge vesilesiyle gösterme fırsatı bulmuştur. Bu tür olaylar, partimize ve hükümetimize yönelik bu tür gerişimler, bizi demokratikleşme ve reformlar konusunda daha fazla teşvik ediyor.

ERDOĞAN'DAN, AB BÜYÜKELÇİLERİNE TEPKİLER... TIKLAYIN..

Başbakan Erdoğan AB Büyükelçilerine ''Verdiğiniz sözü tutun'' uyarısında da bulundu...

- Türkiye’nin tek amacı AB’ye tam üyelik. İktidarımız döneminde Türkiye her gün AB’ye bir adım daha yaklaştı ve yaklaşıyor. Biz Türkiye tarafı olarak katılım müzakerelerinin doğurduğu heyecanı her zaman diri tutmak niyetindeyiz.

- Zaman zaman eleştiriler oldu, hız kestiğimiz, heyecanımızı yitirdiğimiz söylendi. Türkiye’nin ne hızında ne de gayretlerinde en küçük bir eksilme olmamıştır. Ancak AB tarafından yapılan kimi açıklamalar bazı AB ülkeleri tarafından kimi tavırlar toplumsal heyecan bakımından ciddi bir erezyona zemin hazırlamıştır.

TÜRKİYE ÜZERİNDEN POLİTİKA YAPMAYIN

- Türkiye üzerinden içi politika yapmak hiçbir ülkeye fayda sağlamaz. Kısa vadede partiler fayda sağladıklarını düşünebilirler, ancak orta ve uzun vadede bu tür popülist söylemler AB Türkiye ilişkilerine zarar verir.

- Biz AB’nin insan hakları, hukukun üstünlüğü ve demokrasi gibi evrensel değerler etrafından toplandığını düşünüyoruz.

TÜRKİYE'YE VERDİĞİNİZ SÖZÜ TUTUN

- AB Türkiye’ye verdiği sözü tutmalıdır. Tüm belgelerde “katılım” kelimesi yazılmıştır. Yani Türkiye’nin hedefinin katılım olduğu tüm AB ülkeleri tarafından kabul edilmiştir.

- Süreç içinde Türkiye’nin statüsünün sürekli tartışma konusu yapılıp, değiştirilmek istenmesi ahde vefa ile uyuşmaz.

- Türkiye’nin hızının kesildiğini iddia edenler 2005’te müzakerelerin başladığı günden itibaren Türkiye’ye karşı nasıl bir tavır sergilendiğini de görmek zorundadır. Bizim gayemiz her alanda çağdaş seviyeyi yakalamaktır.

BİZ KENDİ YOL HARİTAMIZI ÇİZDİK

- Biz kendi yol haritamızı çizdik. Takvimimizi belirledik. Bu gayretimizin AB tarafından görülmesi en büyük arzumuzdur. Olumsuz tavırlara kulak asmadık, asmayacağız. Ama olumlu yaklaşımların bizi daha fazla motive edeceğini de hatırlatmak isterim.

- Türkiye 6,5 yıl içinde çok önemli bir değişiklikten geçti. Ekonomideki kronik meselelerimizi tek tek çözüm yoluna koyuyoruz. Son yaşanan finans krizinde Türkiye sağlam finans yapısı ile krizi ABD’ye göre çok daha az etkiyle atlatıyor. Her alanda tarihi rekorlar elde ettik. Türkiye’yi yatırımlar için cazibe merkezine dönüştürdük.

- Dış politikada da Türkiye çok daha aktif bir rol üstlendi.

TERÖR KONUSUNDA BEKLEDİĞİMİZ DESTEĞİ GÖREMİYORUZ

- Türkiye şeffaf bir ülke olma yolunda emin adımlarla yürüyor. Ancak uluslar arası boyutu olan terör konusunda sıkıntı yaşıyoruz. Irak’ın kuzeyinde yaşama imkanı bulabilen terör örgütü ne yazık ki AB ülkelerinden kendisine destek bulabiliyor.

- Bazı ülkelerden beklediğimiz desteği alamıyoruz. Terör bugünün dünyasında artık yerelde sıkışıp kalmıyor. Küreselleşme çağında terör de hızla küreselleşiyor. Bugün herhangi bir terör örgütüne sessiz kalanlar, bir gün bu terörün kendilerine yönelebileceğini de düşünmelidir.