Başbakan Erdoğan, Abdullah Gül ile birlikte AB ülkeleri devlet başkanlarının toplantıları sonrasında açıklanan rapordaki Türkiye ve Kıbrıs'la ilgili maddeleri değerlendird
Abone olBaşbakan Erdoğan, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, eski Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış, AK Parti Milletvekili Ömer Çelik'le birlikte düzenlediği basın toplantısında Brüksel kararlarını değerlendirdiler. Gazetecilerin sorularına cevap veren Erdoğan, raporda Türkiye'ye yönelik şartlarda bilgisizliğin neden olduğu ifadeler bulunduğunu söyledi. Erdoğan, "Biz 2003 aralığına kadar çıkardığımız tüm paketleri 2004 yılında uygulamaya çalışacağız. Ondan sonrası AB'ye aittir. Şu ana kadarki tüm gelişmeler olumlu yöndedir. Türkiye'nin AB'ne girmesi AB için de bir zenginliktir." dedi. "Biz Avrupa Birliği'ni Hıristiyan klübü olarak görmüyoruz." diyen Erdoğan, pakette getirilen şartların daha önce de Türkiye'ye yansıtılan maddeler olduğunu söyledi. Erdoğan, "Bana göre bu ifadeler bilgisizlikten kaynaklanıyor. Ayrıca biz de az gelişmiş yöreleri kalkındırabilmek için programlar yapıyoruz." dedi. Hükümet olarak Avrupa Birliği konusunun haftalık bakanlar kurulu toplantılarında ele alınacağını vurgulayan Erdoğan, bu konuda üç bakandan oluşan bir izleme komitesi oluşturduklarını da dile getirdi. Başbakan ayrıca "Türkiye için getirilen bazı madelleri birçok avrupa ülkesi birlik içide düzeltme çalışmanı sürdürmüştür. Bizler bütün edinmlerimizi yerine getiririz ondan sonra da AB bizi üyeliğe kabul eder." dedi. Kıbrıs konusunda Türkiye'nin üzerine düşen görevi yerine getireceğini söyleyen Erdogan, Türkiye ile birlikte karşı tarafın da gerekli adımları atmasının sorunların çözümünü daha da kolaylaştıracağını anlattı. İngiltere'nin Türkiye'ye yönelik yaklaşımdaki değişimin kendi iç politikaları sonucunda oluştunu anlatan Erdoğan, İngiltere'nin kısa sürede Türkiye'ye yönelik yaklaşımının eski haline dönüştüğünü de belirtti. Erdoğan'a göre bu konuda Türkiye'ye en fazla desteği İtalya vermiştir. Ancak UEFA'nın aldığı karar sportif değil siyasi olmuştur. Başbakan Erdoğan "Fransa'nın alacağı Türban kararının Türkiye'ye yansımasına yönelik soruya ise şu cevabı verdi; " Fransa nasıl bir uygulama yapacak. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi nasıl karar verecek. Bu karar Türkiye'ye yansıtılırsa aynı mı olacak aynısı olmayacak mı bu soruları beraberinde getirir. Ben kızlarımı ABD de okutuyorum ve böyle bir sorun yok. diğer ülkelerde farklı farklı uygulamalar var. Türkiye'de ise toplumsal bir mutabakat sağlayalım. Bunu sağlarsak çok daha iyi sonuç elde edilir. Bu konuda atılan bir adım farklı bir alana yansıtılıyor ama biz bir gerilim tarafı olmayacaktır. Şu anki tavrımız budur."