BIST 9.627
DOLAR 35,25
EURO 36,70
ALTIN 2.965,88
HABER /  GÜNCEL

Erdoğan AB Anayasası'nı imzaladı

Avrupa Birliği Anayasası AB üyesi 25 ülke tarafından imzalandı. Aday ülke sıfatıyla katılan Türkiye adına anayasayı Başbakan Erdoğan ile Dışişleri Bakanı Gül imzaladı.

Abone ol

Avrupa Birliği Anayasası'nın imza töreni, Campidoglio Meydanı'ndaki tarihi Belediye Sarayı'nda, Avrupa Birliği'nin 1957'de temelinin atıldığı Roma Anlaşması'nın imzanlandığı salonda başladı. Avrupa Anayasası'nı tescil eden anlaşma, AB üyesi 25 ülke tarafından imzalandı. Nihai belgeye ise, AB üyesi ülkelerin yanı sıra; Türkiye, Bulgaristan ve Romanya'dan oluşan 3 aday ülke de imza koydu. İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi'nin ev sahipliği yaptığı törende Türkiye'yi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Dışişleri Bakanı Abdullah Gül temsil ediyor. Başbakan Erdoğan ile Dışişleri Bakanı Gül Avrupa Anayasası'nı imzaladı. Avrupa Anayasası bugün İtalya'nın başkenti Roma'da düzenlenecek törenle 25 üye ülke ile aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 'aday ülke'ler tarafından imzalandı. Anayasaya Türkiye, Romanya ve Bulgaristan 'aday üye' sıfatıyla imza atarken, Hırvatistan ‘gözlemci’ olarak törene katılıyor. Anayasa imza töreni kapsamında Roma'da geniş güvenlik önlemleri alındı. AB liderlerini 6 bin polis koruyor. Tören süresince, Roma'nın üzerinde uçuş yasağı getirildi. Roma merkezi ve tarihi yerler de trafiğe kapalı tutuluyor. Vatikan tepkili Avrupa Birliği'nin yetkilerini tanımlayan anayasa, üye ülkelerin veto haklarını elinden almıyor. Yıllar süren çalışmalar ve uzun tartışmaların ardından 18 haziran 2004'te kabul edilen 270 sayfa ve 450 maddeden oluşan anayasa, 2009'dan itibaren kademeli olarak eski anlaşmanın yerine geçecek. Anayasada hristiyanlığa atıfta bulunulmaması ise Vatikan'ın tepkisini çekti. Vatikan, "anayasaya hristiyan kökü ve değerlerinin yansımaması hatadır" yorumunu yaptı. Yeni anayasanın yürürlüğe girmesi için üye ülkelerin kendi parlamentolarında veya halk referandumu ile onaylanması gerekiyor. Avrupa Anayasası 2009'da yürürlüğe girecek Anayasa temel olarak, Avrupa Birliği'ni oluşturan yazılı anlaşmalar üzerine kuruldu. Öncelikle, anayasa dine bir atıfta bulunmuyor. Metin, Avrupa Birliği'ni bir kurum olarak 'tüzel kişilik' haline getiriyor, AB ve kurumlarının yetkilerini tanımlıyor. Dış ticaret, gümrükler, iç pazarlar, euro bölgesine dahil ülkelerdeki para politikaları, tarım, balıkçılık, iç hukuk, çevre ve sağlık konularının yanı sıra iltica ve göç konuları AB çatısı altına giriyor. AB nasıl karar alacak? Anayasaya göre AB içindeki oylamalar 'nitelikli çoğunluk' esasına göre yapılacak. Nitelikli çoğunluk, AB nüfusunun yüzde 65'inin, AB Konseyi’nin de 25 üyesinden 15'inin oyunu almak demek. Bu özellikle yeni üyelerden Polonya'nın istediği bir unsurdu. Ancak, üye ülkeler savunma, dış politika ve vergi konularında veto haklarını saklı tutabilecek. Yani karar almada tam anlamıyla bir egemenlik devri söz konusu değil. 'Acil fren' sistemi geliyor Ayrıca 'acil fren' denilen bir başvuru sistemi getiriliyor. Buna göre, bir konudaki kararı beğenmeyen bir ülke, bunun yeniden gözden geçirilmesi için AB Konseyi’ne başvurabilir. AB Anayasası yeni kurumlar da getiriyor Altı ayda bir değişen AB dönem başkanlığı kalkıyor, yerine nitelikli çoğunlukla iki buçuk yıllığına seçilecek bir AB Konseyi Başkanı getiriliyor. AB Konseyi Başkanı, tıpkı çoğu demokrasilerdeki cumhurbaşkanı gibi sembolik yetkilere sahip olacak. Birliğin bundan böyle bir dışişleri bakanı olacak. Ancak bu dışişleri bakanı da ancak tüm üye ülkeler arasında mutabakata varılmış konularda birlik adına açıklama yapıp, hareket edebilecek. Anayasa, AB'nin ‘yürütme organı’ niteliğindeki AB Komisyonu’nu da yeniden şekillendirdi. Aslında 1 kasımda göreve başlaması gereken 25 kişilik Komisyon, birliğin adeta 'bakanlar kurulu'. Beş yıl görev yapacak Komisyon’da her üye ülkeden bir kişi bulunuyor. Anayasa, üye sayısının ileriki yıllarda azaltılmasını öngörüyor. Avrupa Parlamentosu’nun rolü AB Anayasası’na göre, Avrupa Parlamentosu, Komisyon tarafından hazırlanan tasarıları oylayacak, kabul etmezse bu tasarılar yasalaşmayacak. Avrupa Parlamentosu AB içinde halkın oylarıyla belirlenen tek kurum olduğu için önemli bir kurum olarak görülüyor. Avrupa Anayasası, birliğe üye olmanın gönüllülük esasına dayandığını vurguluyor ve birlikten çıkışı mümkün kılıyor. Ancak birlikten çıkış için tıpkı katılım gibi bir müzakere süreci yürütülmesi isteniyor.