BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  POLİTİKA

Erdoğan 25 yaş yaşlandı mı?

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik 'Başbakan 10 senede 25 yıl yaşlandı' sözlerini uzmanlar yorumladı.

Abone ol

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik “Başbakan 10 senede 25 yıl yaşlandı” dedi. İşte uzman yorumları...

Geçen hafta AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, “Başbakan’ın resimlerine bakın, 10 senede 25 yıl yaşlandı” dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu günlerden günümüze gerçekten bu kadar yaşlandı mı? Bu yüzünden okunuyor mu mesela? Bir gün Endonezya da ertesi gün Hindistan’da uyanan, ülke meselelerinin her biriyle tek tek ilgilenen Başbakan, 58 yaşında değil 73 yaşında mı gösteriyor? Bu soruyu uzmanlara sorduk. Yüzden kişilik analiz etmeye yarayan fizyonomiyle ilgilenen Psikiyatr Erol Göka, dermatolog Dr.Ömür Tekeli ve American Academy of Anti-Aging Medicine (A4M) üyesi, aynı zamanda Türkiye Anti-Aging Eğitim ve Araştırma Derneği Eşbaşkanı Dr. Hasan İnsel, Başbakan’ın yaşlanma sürecini inceledi.

PSİKİYATR EROL GÖKA: OLGUNLUĞU YÜZÜNE SİNDİ

“Başbakan’ı izliyorum. Belediye başkanı olduğu yıllarla şimdiki görüntüsü arasında büyük fark var. Ancak 10-15 yılık süreç tecrübeyle dolmuş gibi duruyor. Bütün o tecrübesi, düşünceli hali yüzüne sinmiş gibi görünüyor. Çok olgunlaştı. Bu olgunluk inanılmaz bir biçimde yüz hatlarına, yürüyüşüne ve giyim tarzına yansıdı. Ancak çile çekmiş gibi de bir ifade yok yüzünde. Bilakis kendi yaşıtlarına göre oldukça dinç.”

ONUN YERİNDE BİZ OLSAK DAHA ÇOK YAŞLANIRDIK

“Başbakan’ın fotoğraflarına bakınca, elbette 10 yılın getirdiği bir fark var, bu çok doğal. Kimin son 10 yıllık fotoğraflarını biraraya getirsek benzer bir sonuç görürüz. Kendisini Altay Tankı’nın töreninde çok yakından gördüm. Hem yüzünü hem hareketlerini yakından inceleme fırsatım oldu. Yürüyüşüyle, konuşmasıyla, duruşuyla çok dinç ve sağlıklı gördüm. Hatta yanımda oturanlara “Maşallah ne kadar dinamik görünüyor, bu kadar koşturmaya biz olsak daha çok yaşlanırdık” dedim. Yılların getirdiği bir farklılık hepimiz için kaçınılmaz ama ben Erdoğan’da ekstra bir yaşlanma belirtisi görmedim, aksine ağır bir görevi yerine getirmesine rağmen bir hekim olarak kendisini dinç gördüm.”

Dr. ÖMER TEKELİ:  ÇOK ÇALIŞAN BİR ERKEK İÇİN NORMAL BİR YAŞLANMA

“Yılların bırakmış olduğu bu yaşlanma profili, 10 senelik zaman göz önüne alındığında ve böylesine önemli sorumluluklar altında uzun saatler çalışan bir erkek için beklenen bir durum. Ancak zamanında önlem alınırsa ileri yaşlarda derin çöküşleri geciktirir. Başbakan’a içeriden ve deri üzerinden C vitamini takviyesi, uyku düzeni için gerekirse melatonin takviyesi ve yüzüne hyaluronik asitenjeksiyonları yapılabilir. Yine elastikiyet kaybını önlemek için iş temposunu da aksatmayacak, dinlenme süresi gerektirmeyen radyofrekans uygulamaları yerinde olur. Tüm bu uygulama ve önlemler daha sağlıklı, dinç, dinlenmiş bir görünüme kavuşmasına yardımcı olacaktır.’

ERKEKLER NASIL YAŞLANIR?

Uzman görüşlerinden Erdoğan’ın yaşlanma sürecinin normal hatta gayet iyi olduğunu anlıyoruz. Peki normalde erkekler nasıl yaşlanır? “Her yüz farklı olsa da erkeklerde yüz benzer şekillerde bir değişim süreci gösterir” diyor Dr. Ömür Tekeli. Erkeklerde yerçekiminin etkisine yenik düşmenin kadınlardakinden biraz daha abartılı olduğunu söylüyor. Ancak erkeklerin avantajlı olduğu nokta, şikâyet ettikleri tıraş ritüeli. Tıraş yüzde mekanik bir peeling etkisi yapıyor ve yıpranmayı geciktiriyor. Yaşlanma belirtisinin en belirgin özelliği gözaltı olukları. Kişiye yorgun bir görünüm veren halkalar, bir süre sonra keseleniyor. Bir yandan alın mimikleri de derinlere izlerini bırakmaya devam ediyor. Yanaklar da burun ve dudak kenarına doğru yığılarak belirgin derin iki oluk meydana getirir ve asık suratlı bir ifade yaratır. Dr. Tekeli tüm bu sorunların gerek cerrahi gerekse cerrahi olmayan çözümleri olduğunu, ama erken davranmak gerektiğini öğütlüyor: “İzler iyice yerleşmeden yapılacak bakımlar ve minik lazer, dolgu uygulamaları bu izlerin yüze yerleşmesini geciktirir ve cerrahi müdahale ihtiyacını erteletir” diyor.