Cumhuraşkanı adayı Başbakan Erdoğan, partisinin grup toplantısında milletvekillerine veda konuşması yaptı.
Abone olCumhuraşkanı adayı Başbakan Erdoğan'ın "Önemli olan baki kalan bu kubbede hoş bir sada bırakmak. İnanıyorum ki biz bu salonda ve bu kürsüde hoy biz sada bıraktık" sözlerini milletvekileri uzun süre ayakta alkışladı. Bu sırada bazı milletvekilleri ve izleyicilerı ağladı.
Erdoğan, konuşmasının sonunda helallik isteyerek ''Eğer milletimin yetki verir beni cumhurbaşkanı seçerse bu benim bu kürsüden sizlere yaptığım belki de son konuşma olacak'' ifadesini kullandı.
Erdoğan, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, bugün birkaç açıdan çok önemli bir grup toplantısı gerçekleştirdiklerini belirtti.
Öncelikle bugünün 22 Temmuz 2002'de elde edilen büyük başarının yıldönümü olduğunu ifade eden Erdoğan, kendilerine "Cumhurbaşkanı seçemezsiniz" dediklerinde, 22 Temmuz'da millete giderek yüzde 47 oranında destek aldıklarını söyledi. Erdoğan, "Milletimizden aldığımız güçle Cumhurbaşkanını seçmiş, Cumhurbaşkanını halkın seçmesini temin etmiş, reformlarımızı daha güçlü şekilde yerine getirmiştik" dedi.
Erdoğan'ın veda konuşmasında AK Partili vekiller gözyaşlarını tutumadı |
Grup toplantısının şahsında bir başka anlamı daha olduğunu belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"14 Ağustos 2001'te AK Parti'yi kurduk ve 51 milletvekili partimize geçti, kuruluştan üç gün sonra 17 Ağustos 2001'de ilk grup toplantısını gerçekleştirdik. O zaman başka salonda grup toplantılarını yapıyorduk. 3 Kasım 2002'nin hemen ardından ilk grup toplantımızı 19 Kasım 2002'de bu salondan, bu kürsüden yaptık.
Eğer milletim yetki verir beni seçerse, Türkiye Cumhuriyetinin 12. Cumhurbaşkanı olursam, bu benim bu kürsüden sizlere yaptığım belki de son konuşma olacak. Tam 13 yıldır bu kürsüden sizlere seslendim. 13 yıl boyunca partimizin politikalarını, görüşlerini, değerlendirmelerini bu kürsüden sizlere aktardım. Son 12 yıl içinde bunlara ilave olarak hükümetimizin icraatlarını, politikalarını, hedeflerimizi bu kürsü aracılığıyla sizlerle paylaştım. Bu kürsü her zaman ama her zaman milletin kürsüsü oldu. Çünkü egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.
Dinleyiciler zaman zaman değiştiler. Milletvekillerimiz yenilendi; aramızdan vefat nedeniyle ayrılanlar oldu; aramızdan dava sorumluluğunu taşıyamayıp çekilenler oldu; görev değişikliği nedeniyle, sağlık sorunları nedeniyle, başka sebeplerle aramızdan gidenler oldu ama bu kürsü her zaman milletin kürsüsü olarak kaldı. Hem bu salon hem bu kürsü tarihe tanıklık etmekle, tarih yazmakla kalmadı, 13 yıl boyunca tarihi bizzat inşa etti, tarihi bizzat yazdı.
KÜRSÜNÜN ONURUNU EN GÜÇLÜ ŞEKİLDE MUHAFAZA ETTİK
Bu kürsüden kimi zaman milletimiz ve insanlık adına sesimizi yükseltmek zorunda kaldık, bugün olduğu gibi. Bu kürsüden kimi zaman acı hadiseler karşısında duygularımızı paylaştık, yine bugün olduğu gibi. Birlikte sevindiğimiz, birlikte hüzünlendiğimiz anlar oldu. Kimi zaman güldük kimi zaman gözyaşlarımıza hakim olamadık. Sonuçta geriye dönük 13 yıla dönüp baktığımızda bu kürsünün şerefini, onurunu, gururunu en güçlü şekilde muhafaza ettik.
Bu salon TBMM'nin inşa edildiği günden bu yana nice isimler nice simalar gördü. Geçmişte bu salonda oturmuş olanların çoğu bugün hayatta değiller. Hiç kimse baki değil, ölümsüz değil. Yarın da bizler bu salonu, bu kürsüyü bizden sonra gelen nesillere devretmiş olacağız."
BAZI MİLLETVEKİLLERİ VE İZLEYİCİLER AĞLADI
Başbakan Erdoğan'ın "Önemli olan, baki kalan, bu kubbede hoş bir sada bırakmaktır. İnanıyorum ki biz bu salonda ve bu kürsüde hoş bir sada bıraktık" sözlerini, milletvekilleri ayağa kalkarak alkışladı. Bu sırada bazı milletvekilleri ve izleyicilerin ağladığı görüldü.
Eğer Cumhurbaşkanı olarak seçilirse, yeni yasama döneminde bu kürsüde AK Parti'nin Genel Başkanı ve Başbakan olarak bir başka arkadaşlarının hitap edeceğini belirten Erdoğan, "Şundan kesinlikle eminim ki hem bu kürsünün hem de bu salonun nabzı, bu zamana kadar olduğu gibi bundan sonra da sadece ve sadece hak ve millet için atacak. Canımız, kanımız, şerefimiz bildiğimi bu kürsü ve bu grup var olduğu müddetçe, hakkı haykırmaya, millet için hizmet üretmeye devam edecek" dedi.
"Bu kürsüye bugün belki de veda ederken gözümün arkada kalmadığını bilmenizi isterim" ifadesini kullanan Erdoğan, "Bu kürsüde tecelli eden dilin, üslubun, en önemlisi de fikir ve şuurun ebediyen var olacağına yürekten inanıyorum. Bilmenizi isterim ki bu kürsü hakkın, adaletin, barışın, kardeşliğin; millete, ülkeye ve bayrağa hizmetin kürsüsü olmuştur. Bu kürsü, milli iradenin, söze, kelimelere, cümlelere büründüğü bir kürsü olmuştur. Hem bu kürsüde hem bu salonda ifade edilen sözler, suya yazılır gibi kaybolmamış, havaya gitmemiş, milletin hafızasında silinmez bir kitabeye dönüşmüştür" diye konuştu.
SÜRÇÜ LİSAN ETTİYSEK AFFOLA
Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Milletim takdir eder de seçilirsem, bu kürsü aracılığıyla sizlerle birlikte olamayacağım, buradan sizlere hitap edemeyeceğim. Elbette sohbetlerimiz, muhabbetimiz başka kürsülerde, salonlarda, zeminlerde devam edecek. Kardeşliğimiz, inşallah bu salonun eski sakinleriyle, sizlerle, bu salonun gelecek sakinleriyle, bu can bu tende olduğu müddetçe devam edecektir.
Bugün belki de son kez buradan hitap ederken, meşhur deyimle, sürçü lisan ettiysek affola. İstemeden kırdığımız, üzdüğümüz kardeşlerimiz varsa onların hepsinin bana haklarını helal etmelerini istiyorum. Bu salonda toplanıp bu kürsüde muhabbet edip ardından her seferinde dağıldık ve milletimiz için kesintisiz hizmet ürettik. 13 yıl boyunca değişik zamanlarda bu salonda bulunmuş, dava haysiyetini ve şuurunu her zaman gururla taşımış tüm arkadaşlarıma, siz değerli kardeşlerime, yaptığınız hizmetlerden, ortaya koyduğunuz eserlerden dolayı sonsuz teşekkür ediyorum.
AK Parti Grubu, 13 yıl boyunca demokrasinin, insan hak ve özgürlüklerinin, özellikle de milli iradenin tecellisi için tarihi nitelikte mücadele verdi. Bu salon 13 yıllık o tarihi mücadelenin şahidi olan bir salondur. İnşallah daha nice yıllarda o kutlu mücadeleye tanıklık edecektir. Bu tarihi mücadeleyi sizlerle birlikte vermenin gururu içindeyim. Bu gururu, nefes alıp verdiğim müddetçe taşıyacağım.
Millete hizmet yolculuğunda ailelerinizle, yakınlarınızla, en çok da eşleriniz ve çocuklarınızla gerektiği kadar ilgilenemediniz, bunu da biliyorum. Sizler kadar onların da bizlere haklarını helal etmelerini diliyorum.
He zaman söylediğim gibi bana sizler gibi yol arkadaşları nasip ettiği için Rabbime hamd ediyorum. Belki de veda ederken bu kürsünün onurunu ve aziz hatırasını sarsmadan taşıyacağımı bilmenizi istiyorum. Bir kez daha sizlerden helallik diliyorum, bir kez daha Rabbimin sizlerden razı olması için dua ediyorum.
Yarın Kadir Gecesi. Dualarınızı bizlerden, tüm mazlumlardan, özellikle de Gazzeli, Suriyeli, Iraklı mazlumlardan esirgemeyin. Kadir Geceniz kutlu, mübarek olsun. Ramazan Bayramınız inşallah bayram gibi olsun. Allah yar ve yardımcınız olsun. Hepimizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum."
Erdoğan'ın konuşmasını tamamlamasının ardından, AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, "Sayın Başbakanımız, Genel Başkanımız, hakkımız helal olsun, yolunuz açık olsun" dedi.