Saadet Partisi'nin 'Erbakan Ödülleri' adı altında tören düzenlemesi ve törene Uğur Dündar ve Ruşen Çakır gibi isimleri de davet etmesine Erbakan Vakfı'ndan tepki geldi.
Abone olBaşkanlığını Fatih Erbakan'ın yaptığı Erbakan Vakfı, Saadet Partisi'nin önceki gece düzenlediği "Erbakan Ödülleri" törenine tepki gösterdi. Uğur Dündar ve Ruşen Çakar gibi isimlerin törene davet edilmesinin, partinin Erbakan çizgisinden uzaklaştığını bir kez daha gösterdiğini ileri süren vakıf, töreni ise şov olarak niteledi.
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün de katıldığı Erbakan Ödülleri törenine Fatih Erbakan'ın başkanlığını üstlendiği Erbakan Vakfı'ndan tepki geldi. Törenle ilgili açıklama yapan vakıf, Saadet Partisi'ni şov yapmak ve güç devşirmekle suçladı. İşte yapılan açıklamadan bazı bölümler:
"Alelacele ve siyasi düzlemde ilgi çekmeye yönelik olarak düzenlenen "Erbakan ödülleri" adlı program üzerinden, güç devşirme ve gündeme gelme yoluna gidilmesi, samimiyetten uzak bir politikanın açık bir tezahürüdür. Parti içi birliği ve kardeşliği koruyamayan ve bu konuda büyük bir erozyona sebep olan Saadet partisi yöneticilerinin, Erbakan ismi üzerinden diğer partiler nezdinde kuvvet elde etmeye çalışması içinde bulundukları çelişkiler zincirine yeni bir halka eklemekten öteye gidememektedir.
"ERBAKAN ÖDÜLLERİ" ALTINDA ŞOV YAPMAYA TEVESSÜL"
Saadet Partisi Yönetimi, son yıllarda ortaya koyduğu Erbakan fikriyatından uzak bir çizgide, parti yönetiminden birkaç kişinin milletvekili yapılması amacıyla stratejik hamleler yapmaya çalışırken, bu samimiyetsiz ve değişken politikalarının üzerinin örtülmesi adına, Erbakan Hocamızı ve zihniyetini özümsemiş parti tabanını muhafaza altında tutabilmek için bir araç olarak “Erbakan Ödülleri” adı altında asıl olarak siyasi maksatlı şovlar yapmaya tevessül etmektedirler.
"MİLLİ GÖRÜŞ PRENSİPLERİ AÇISINDAN YAKIŞIKSIZ BİR DURUM"
Bu adımlarındaki asıl amaç; parti yönetimi olarak Milli Görüş'ün odak noktalarından uzaklaşmalarını maskeleyebilmektir. Tam da seçim arefesinde pragmatik ve samimiyetsiz bir yaklaşımla bu hamleyi yapmaları siyasi etik ve Milli Görüş prensipleri açısından yakışıksız bir durumdur.
"MİLLİ GÖRÜŞ ÇİZGİSİYLE İLGİSİ OLMAYAN..."
Görünen o ki, Erbakan ailesini ve Erbakan Hocamızı seven samimi Milli Görüşçüleri Saadet Partisi teşkilatlarından uzaklaştıran, parti üyeliklerini silen, buna karşılık, çıkar birlikteliği ile, bir şekilde milletvekili olabilme arzusu ile, Milli Görüş çizgisine uymayan her türlü ittifak arayışı ile her yolu mübah gören, Erbakan adını kişisel siyasi beklenti ve ikballerine alet yapmaya çalışan, içsel bazda Erbakan düşmanlığını ana eksen haline getiren, Milli Görüş'ün temel hedef ve amaçlarıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan dışsal siyasi aktörlerle ise büyük bir uyum ortaya koymaya çalışan anlayışın Milli Görüş camiası nezdinde kabul görmesi asla mümkün değildir.
"ERBAKANCA DURUŞ SERGİLEMEYE ÇALIŞMALARI GERÇEĞİ YANSITMAMAKTADIR"
Tam bu noktada, dışsal siyasi aktörlerle kendi ikballeri için Erbakan kimliği üzerinden kendilerini kabul ettirme ihtiyacı içinde olan ve Erbakan’ın Milli Görüş çizgisini hiçbir şekilde temsil etmeyen bu anlayışın samimiyetsiz politikalar ile sözde Erbakanca bir duruş sergilemeye çalışmaları hiçbir suretle gerçeği yansıtmamaktadır.
"TRAJİKOMİK BİR DURUM"
Erbakan Hocamız'ın ailesini, en yakınlarını, Erbakan Hocamız'a sadık, samimi Milli Görüşçüleri kucaklamaktan uzak, dışlayıcı ve ötekileştirici bir yapının, tüm milletimizi ve her siyasi görüşten insanı kucaklayacağını iddia etmesi traji komik bir durumdur.
Kurulduğu günden bugüne kadar Milli Görüş çizgisinden ve Erbakan Hocamızın istikametinden hiçbir sapma göstermeyen Erbakan Vakfı olarak, ülkemizin ve milletimizin yaşamakta olduğu bu kritik günlerde son derece önemli bu bilgilendirmeyi yapmayı bir görev addediyoruz."