Bülent Arınç, kesinleşen 2 yıl 4 aylık hapis cezası için cezaevine girmesi gündeme gelen Necmettin Erbakan için yasa değişikliği istedi.
Abone ol"Kayıp Trilyon" davasından kesinleşen 2 yıl 4 aylık hapis cezası için cezaevine girmesi gündeme gelen Necmettin Erbakan için TBMM'de yasa değişikliği gündeme geliyor. geçmişte ülke yönetiminde söz sahibi olmuş ve yaşı 80'lere dayanmış olan Erbakan'ın cezasını evinde çekebilmesi için milletvekillerinin hızla bir yasa değişikliği vererek, "bu adaletsizliği gidermesi" gerektiğini vurguladı. TBMM'de gazetecilerin konuyla ilgili sorularını yanıtlayan Meclis Başkanı Arınç, Erbakan'ın aldığı cezanın infazı nedeniyle "bir sıkıntı olduğunu" söyledi. Arınç, "Erbakan yıllarca siyaset hayatımızda önemli hizmetlerde bulunmuş bir insandır. Başbakanlık yapmıştır, siyasi parti genel başkanlığı yapmıştır. 80 öncesi ve sonrasında milletvekilliği yapmıştır, hükümetlerde bulunmuştur" dedi. Erbakan'ın "Özel evrakta sahtecilik" suçundan 2 yıl 4 ay hapse mahkum edildiğini, yaşının ise 80'e ulaştığını anımsatan Arınç, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Yasası'nın (CGİK) 110'uncu maddesinde 65 yaşını geçen hükümlülerin aldıkları cezanın 6 aya hapise kadar olması durumunda bu cezanın evlerinde çekebileceklerinin düzenlendiğini, 75 yaşını bitirmiş olanların ise 3 yıldan daha az hürriyeti bağlayıcı ceza almışlarsa onlar için sağlıklarının cezaevinde kalmaya elverişli olmaması ve işledikleri suç nedeniyle doğan zararın aynen tazmin edilmesi koşullarının bulunduğunu anımsattı. ÇIPLAK GÖZLE BAKILDIĞINDA EŞİTSİZLİK VAR Erbakan'ın birkaç kez sağlık durumunun uygun olmadığına ilişkin sağlık raporu aldığını, ayrıca Hazine'nin doğan zararın karşılanması için hüküm giyen sanıklar hakkında ayrıca alacak davası açtığını ve bu davanın da sonuç aşamasına geldiğine de işaret eden TBMM Başkanı Arınç, 65 yaşını bitiren hükümlüler için hiçbir koşul aranmamasına karşın, yaşı daha da ilerlemiş olan 75 yaş üstündekilerden iki koşulun yerine getirilmesinin istenmesini çelişki olarak yorumladı. Arınç, "Çıplak gözle baktığımız zaman burada bir eşitsizliğin bir adaletsizliğin söz konusu olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü yaşın biraz daha ilerlemesi bütün dünya hukukçularının kabul ettiği bir gerçek olarak suç işleme oranını da azaltmaktadır. 65 yaşında 10 kişi suç işlerse 75 yaşında 3 kişi ancak suç işlemektedir dünya istatistiklerine baktığımız zaman. İkinci olark da 65 yaşında olan bir insanın daha sağlıklı yaşı ilerlemiş bir insanın sağlığını biraz daha kaybetmiş olmasını da mümkün görmekteyiz. Bütün dünya literatürü de bunu böyle kabul etmektedir" şeklinde konuştu. İŞİN BİR İNSANİ, BİR DE HUKUKİ BOYUTU VAR Bu durumun ilk bakışta eşit olmayan, adaletli olmayan bir hüküm gibi düşünülebileceğini ifade eden Arınç, "Sayın Erbakan'ın sağlığını büyük ölçüde kaybettiği, özellikle Allah rahmet etsin çok yakın zamanda eşini de kaybetmiş olması sebebiyle büyük bir maddi ve manevi yıkım içinde olduğunu görenler medyadan izleyenler de rahatlıkla söyleyebilmektedir. İşin bir insani boyutu var, bir hukuku boyutu var" diye konuştu. DEMİR PARMAKLIKLAR ARKASINA GİRECEK OLMASI VİCDANI YARALAR Arınç daha sonra sözlerini şöyle sürdürdü: "İnsani boyutu şudur. Yıllarca Türkiye'ye siyasette bilim sahasında hizmet etmiş bir partinin genel başkanlığını yapmış Türkiye'de başbakanlık yapmış, hükümetlerde bulunmuş yararlı hizmetleri görülmüş bir siyasetçinin böyle bir muamele ile karşılaşması hayattaki en büyük dayanağı eşini kaybettikten, sağlığını büyük ölçüde kaybettikten sonra demir parmaklıklar arkasına girecek olması eminim ki hepimizin vicdanını yaralamaktadır."