BIST 9.640
DOLAR 34,65
EURO 36,66
ALTIN 2.942,05

Erbakan hoca derstir!..

Türk siyasetinde Erbakan hoca gerek ABD gerek AB’ gerek İsrail gerekse de FETÖ’ ya karşı duruşu ile bir ders kitabı olmuştur..

Türk siyaset tarihinde ölümünün ardından sağcısı, solcusu hangi görüşten olursa olsun değeri en çok anlaşılan, ‘Haksızlık yapmışız’ denilen isimlerin başında Necmettin Erbakan Hoca geliyor..

‘Milli Görüş’ denildiği zaman akla gelen, diğer adıyla  ‘MÜCAHİT ERBAKAN.’

Müthiş zeki bir adamdı…

Türkiye’nin bugün gerek ABD gerek AB ile ilişkiler noktasında  yaşadığı problemlerle birlikte içeride yaşadığı FETÖ depremini görünce bir kez daha  Necmettin  Erbakan’ı hatırlamamak mümkün olmuyor…

Bir sol siyasetçiden daha çok ABD, bir sağ siyasetçiden daha çok AB karşıtıydı!,,

Siyasetten ekonomiye, üretime kadar yüzde yüz milli politikanın peşinde koştu…

Ağır sanayi dedi durdu kimse dinlemedi…

Yarını çok iyi hesap etmesine rağmen kendi parti tabanı dışında kimse onu ciddiye almak istemedi.

MSP ve RP ile tarih yazdı!

İstanbul’u Recep Tayyip Erdoğan, Ankara’yı Melih Gökçek ile  kazanmayı başardı!..

Ve halen onun izi var…

“Bunlar Türkiye’yi sömürge görüyor” diyerek ABD, AB, İsrail karşıtlığı yaparken “Hoca Türkiye’yi dünyadan soyutlamak istiyor” diye gülüp geçenler oldu!

“Kadayıfın altı kızardı” derken kimse anlamak istemedi…

Gülen’in en büyük düşmanı o olmuştu.

Ve bütün  Demirel’i, Ecevit’i, Çiller, Mesut Yılmazı  bütün liderlerden daha açık ve net  Fetullah Gülen karşıtıydı..

FETÖ ile uzaktan yakından hiçbir ilişkisi, diyaloğu olmadığı gibi onu ‘Ilımlı islam’ projesi ile  hep emperyalist güçlerin piyonu olarak görüyordu ama kimseye inandıramıyordu..

 O günlerde Erbakan’a değil ama FETÖ’ ye sahip çıkılıyordu..

Öyle ki bugünkü FETÖ lideri Gülen 28 Şubat öncesi Kanal D'de Yalçın Doğan'ın programında Erbakan'a “Beceremediniz artık çekilin” diyerek iktidardan el çektirilmesini istiyordu.

Bugün  FETÖ tehlikesini görünler  o gün Gülen’i alkışlıyor 28 Şubat meteor yağmurundan kendini ve cemaatini korumak için darbecilerle işbirliği içine girdiğini kimse hesap etmek istemiyordu.

Erbakan Hoca 28 Şubat’ta iktidardan gidiyor, FETÖ’nün yolu açılıyordu..

Ah benim Türkiyem!..

O yıllarda FETÖ’nün yüz bulamadığı tek isim Erbakan Hoca’ydı!

Erbakan Hoca, Gülen hareketinin emperyalizmin ve Siyonizm’in projesi olduğunu o günlerde Türk halkına bakın nasıl anlatıyordu;

“Ilımlı İslam (Gülen’in projesi) demek, sömürüye ses çıkarmamak, Yahudi’nin kölesi olmak demektir. Diyorlar ki Yahudi’nin kölesi olacaksın ama namaz da kılacaksın, oruç da tutacaksın. Bunun için gerekirse para da verelim. Bakın çocuklarınızı Fetullah Gülen'in okullarına gönderirseniz Yahudi'ye asker yetiştirmiş olursunuz. Korkarım ki beni anladığınız gün dövecek diziniz de kalmayacak!”

O günlerde Erbakan hocanın  bu sözlerine burun kıvıranlar şimdi “Hoca ne kadar haklıymış” diyor..

Erbakan Hoca için Siyonizm ile mücadele olmazsa olmazdı. 26 Kasım 2010’da öyle anlamlı bir cümle kuruyordu ki acı bir ders gibiydi!

“Siyonizm öyle ustadır ki ‘Kim ben mi? Ben hiç Siyonizm’e hizmet edebilir miyim?’ marşını söylete söylete seni kendi ordusunda asker gibi kullanır.”

Noktayı şöyle koyuyordu..

“Aslında bütün mesele; Türkiye’nin şeftali yerine motor üretmeye kalkmasıydı!”

***

Erbakan hocanın O günlerde AB ve ABD ile ilişkiler noktasındaki görüşlerinin bugün nasıl ders olduğu kanıtlanmıştır…

Bakın Hoca’nın geride bıraktığı notlar, “Davam” isimli eserde toplanarak mücadelesi ve hedefleri kendi kaleminden aktarılmıştı...

Okuduğum ve geçtiğimiz aylarda “Sen neymişsin Hocam” başlıklı yazımda anlattığım ABD Büyükelçisi ile arasında geçen diyalogu bugünlerde tekrar gündeme getirmek, ABD’nin gerçek niyetinin açık tescili değil de nedir?

Erbakan Hoca anlatıyor:

 “Başbakan olduktan sonra ABD Büyükelçisi ziyaretimize geldi. Bana şunu söyledi: Biz biliyoruz ki sizin davanız İslam’dır. Başbakan oldunuz. Tabii bu bizim hoşumuza gitmedi ama beraber çalışmaya mecburuz. Sizinle çalışabiliriz. Ancak 6 şartımız var:

1-İran ile ticaretiniz 50 milyon dolardan fazla olmayacak.

2-İran’a gitmeyeceksiniz.

3-Türkiye’deki ABD üslerine dokunmayacaksınız.

4-Diğer Müslüman ülkelerle de ticareti artırmayacaksınız.

5-Çekiç Güç’e dokunmayacaksınız.

6-İran ve Irak boru hattını açmayacaksınız.”

ABD Büyükelçisi bunları sıraladıktan sonra cevabım şu oldu..

 “Bizim tarihte meşhur bir sadrazamımız vardır: Ali Paşa. Onun meşhur bir sözü vardır:

Mühim bir iş yapmak istesem önce Rus elçisiyle konuşurum, ne derse tersini yaparım.

Bendeniz de Amerikan elçisinin bütün dediklerinin tersini yaptım.”

Hoca’nın cevabı bu olurken, ardından millete karşı mesajı bugün de geçerliliğini koruyacak şekilde herkesin hafızasına kazınması gereken türdendi:

İyi okuyun;

“Bakın bir kavim saadet bulamaz, kendisini ıslah etmedikçe. Onun için aziz milletimize sesleniyorum: Eski devir kapandı. Futbol takımı tutar gibi sen sağcısın, öbürü solcu... Bu boş lafları bırakın. Hak’ta birleşelim. Geliniz bütün insanlığa en hayırlı hizmeti yapalım.”

İşte Erbakan Hoca buydu..

Bugün de manzara aynı..

Çünkü ABD’de de lider değişir ama Türkiye’ye bakış açısı değişmez!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bugün hem ABD hem de AB’ye karşı ortaya koyduğu direnç ve kararlılık hocanın o günlerdeki ‘Milli Görüş hakim olmalı’ sözünün karşılığından başka bir şey değildir..

***

Hoca Türk siyaset tarihinde ABD’ye resmi ziyaret yapmayan tek liderdi de..

Hoca’nın Kıbrıs Barış Harekatı sırasında ABD ile yaşadığı gerçek bir hadiseyi daha sizlerle paylaşmak istiyorum..

İyi okuyun zeki ve kurnaz devlet adamını!

“1974 yılı…

CHP-MSP koalisyon hükümeti..

Kıbrıs Barış Harekatı'ndan önce İskandinav ülkelerine giden Başbakan Bülent Ecevit'in Esenboğa Havalimanı'ndan uğurlanışının ardından Başbakan vekili olan Prof. Dr. Necmettin Erbakan, devrin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Semih Sancar'a ‘harekâtı derhal başlatın’ emrini vermiştir.

Bu emrin alınmasından yarım saat sonra ‘ABD'nin 6. filosunun İtalya'dan Akdeniz'e açıldığı’ şeklinde bir istihbarat gelmiştir. Bu istihbaratı duyan Erbakan yine Esenboğa Havalimanı'nda pilotlara hitaben bir konuşma yapmıştır. Toplam 173 pilot U şeklinde sıralanmıştır. Ortada Erbakan'ın yanında Genelkurmay Başkanı, Kuvvet Komutanları vardır.

Erbakan, 6. filonun 15 parça gemiden oluştuğunu, en büyüğünün ise Kennedy uçak gemisi olduğunu, her geminin bacasından bir pilotumuzun dalış yapacağını, Kennedy uçak gemisine ise iki pilotumuzun kamikaze pilotları gibi saldırıp saf dışı bırakacaklarını, bu nedenle 16 gönüllü pilota ihtiyaç duyulduğunu söylemiş ve gönüllülerin bir adım öne çıkmasını istemiştir.

Orada bulunan toplam 173 pilotumuzun hepsi derhal üç adım öne geçmiştir.

Erbakan ‘İkinci emri bekleyin’ der ve bundan 15 dakika sonra gelen ikinci istihbarat: ‘ABD'nin 6. filosu olduğu yerde demir attı’ şeklindedir.”

İşte Erbakan Hoca buydu…

***

Erbakan Hoca  sağlığında ne söylemişse  hangi uyarıları yapmışsa  her biri bugün aynen geçerliliğini koruyor..

İşte Türkiye son süreçte uyanıp bu gerçeği görerek hareket etmeye başladı…

Çünkü  bugün gerek ABD gerekse de AB’ye karşı dik bir duruş göstermeye başlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan kim daha iyi tanıyabilirdi  Erbakan hocayı..

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dünyaya bakış olarak genlerinde Erbakan Hoca’nın fikri dünyası da  var!..

Ne diyor Erbakan hoca bir sözünde;

'Bugün Batı hukuku,toplam on bin meseleden ibarettir.Ama sadece İmamı Azam Hz' lerinin çözümlediği ve hüküm verdiği mesele yüz binin üzerindedir'

Ne  anlamlı değil mi?

İkisi de aynı anda başları secdeye  değen baba oğul gibi tek yürek olmuşlar hep!..

Bugün Batı’da açıktan, ABD’de gizliden ortaya çıkan Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığının nedeni uzun yıllardır uyutulan Türkiye’ nin Erdoğan ile uyanıp dik duruş göstermeye başlamasından başka hiç bir şey değildir...

Hoca’nın  o günkü söylemlerine, uyarılarına  o günlerde gülenlerin  şimdi ’Ne adammış’ diyerek ‘Hakkını helal et bize’ diyerek ona  dua etmesi çok ama çok şey anlatıyor..

Hakkını helal et Hocam!

Allah rahmet eylesin, mekanın cennet olsun..