BIST 9.390
DOLAR 34,46
EURO 36,34
ALTIN 2.869,24
HABER /  POLİTİKA

Erbakan böyle uyardı

Necmettin Erbakan tezkere konusunda AK Patilileri işte böyle uyardı.

Abone ol

Eski başbakan Necmettin Erbakan, tezkere konusunda AKP'lileri son kez uyardı. Erbakan, "ağabeyinizim" diye seslendiği AKP'lilere, "Evet derseniz en büyük günahı işlemiş olursunuz. Hem ahiretinizi hem dünyanızı karartmayın. Bu tezkereye hayır oyu verin" diyerek çağrıda bulundu.
Milli Gazete dünkü sayısında, Erbakan'ın AKP'ye yaptığı çağrıyı, "İsrail'e maşalık yapmayın" başlığıyla manşetten yayımladı.

"AKP'nin içindeki arkadaşlarıma sesleniyorum; hesap günü olacak mı, evet. Ben sizin ağabeyinizim, size nasihat ediyorum" diyen Erbakan, Başbakan'ın, Lübnan'a asker gönderme konusunda, "'Bize neci bir anlayışla sorumluluklarımızdan geri durmak, tarihimize, geleceğimize ve memleketimizin yüksek menfaatlerine ihanet olacaktır" sözlerine de yanıt verdi:

Başbakan'a yanıt
"Bu kararı vermenin vebali çok büyüktür. Hiç kimse böyle bir vebalin altına girmemelidir. Biz tarihimiz boyunca hep mazlumdan yana olduk. Birkaç AKP'li çıkmış, 'Biz İsrail'e hizmet edeceğiz ve onlara maşa olacağız' demekteler. İsrail'e yardım için canla başla çalışıyorlar. Bu düpedüz 1400 yıllık tarihimize ihanettir." Erbakan sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biz İsrail'den yana hiç savaşmadık. Bin yıllık tarihimize ihanet etmeyin ve bu tezkereye hayır oyu verin. Eğer evet derseniz, en büyük günahı işlemiş olursunuz. Bu nasihatlerden ders alın. İnsanın elinde amel defteri kalır, sicim defterine bunu yazdırmak istiyorsan, buyur 'evet' de, yazılsın ama, yazıktır, kendine acı. Bu işin ahireti de var. Hem bu dünyada hem orada kimsenin yüzüne bakamazsın.
Sakın ha bu günahın, vebalin altına girmeyin. Son BM kararı Siyonizmin yenilgisiyle alınmış bir karardır ve bu karar İsrail'e yardım gücü demektir. Barış gücü değil, İsrail'e imdat gücüdür."
Erbakan AKP yöneticilerine, "Bu hayatınız boyunca yapacağınız en büyük hata ve kara bir gündür" diye seslenerek, BM Barış Gücü'nün İsrail'i korumak ve Lübnan'ı silahsızlandırıp kolayca işgal anlamını taşıdığını, sonra sıranın Türkiye ve Suriye'ye geleceğini savundu.