Cumhuriyet'in 'Cumhuriyet tehlikede, farkında mısın?' başlıklı uyarısına Engin Ardıç'tan cevap geldi.
Abone olAkşam yazarı Engin Ardıç Cumhuriyet gazetesinin siyah zemin üzerine ters yönde 'Cumhuriyet tehlikede, farkında mısın?' yazısına yazısıyla misillemede bulundu.
Yazı: Engin Ardıç
Kaynak:
-Tersten okuyacaksınız, sağdan sola... Yok canım, henüz kafayı yemiş değilim, ilgi çekmek amacıyla zırtapozluk da etmiyorum. Cumhuriyet Gazetesi geçen gün kara zemin üzerine yeşil yazıyla ters yönde 'Cumhuriyet tehlikede, farkında mısın?' yazmış da, ben de ona nazire yaptım.
Acaba bununla, Hasan Cemal ve arkadaşlarını tasfiye ettikten sonra gazetenin 150 binden 60 bine düşen ve öldür Allah bir daha yerinden kalkmayan satış rakamını mı kastediyorlar? Yani batıyorlar da ağlıyorlar mı?
Yok yahu, yeşil renkle ve sağdan sola yazıyla 'İslamcı takımına' gönderme yapıyorlar... Sorunun muhatabı kim peki? CHP militanları, eski solcu köy öğretmenleri, birkaç çemiş yarı-aydın, ulusalcı yazılmış bir miktar yeteneksiz ve üçüncü sınıf herif, yakın tarihimiz boyunca faşizmin sopasını yiyip yiyip gene faşizm özleyen dıngıllar... Ama asıl 'zinde kuvvetler' galiba.
Peki ne yapacaklar 'farkına varanlar', el mi koyacaklar? Yoksa oylarını CHP'ye yağdırıp Deniz Baykal'ı başbakan mı yapacaklar? Bilmem, onu İlhan ağabeyinize sorunuz.
Benim aklıma takılan şu: Gerçekten tehlikede mi cumhuriyet?
Bildiğimiz kadarıyla, birkaç dengesiz 'egzantrik' dışında, dinciler arasında padişahçı yok. Hepsi cumhuriyetçi... Peygamberin 'işlerinizi meşveretle hallediniz' şeklindeki Hadis-i Şerif'ini şiar edinmişler... Suudi Arabistan tarzı bir 'kral' getirmeye çalışana da sapık derler.
Haaa, o zaman tehlikede olan cumhuriyet değil ('cumhuriyetle demokrasi aynı şeydir' yazan zavallılar vardı eskiden), Atatürk devrimleri.
Peki, Atatürk devrimleri tehlikede mi gerçekten?
Onu bilmem ama, 'farkına varması gerekenler' bazı kart tilkilerin oyununa gelirse, demokrasi tabii tehlikeye düşer.
Dinciler gerçekten silebilirler, yokedebilirler mi Atatürk devrimlerini?
Şapkayı yasakladılar diyelim, günümüzde şapkanın hiç 'modası' yok, ben de giymiyorum. Aslında giymemekle Atatürk devrimini çiğniyorum ama gel de bunu birtakım eşcinsel modacılara anlat!
'Türbanı' serbest mi bırakacaklar? Türban zaten serbest, yalnızca okulda giyilemiyor. Tıp Fakültesi'nde kadavra dersine girmeyen, 'ben erkek bedenine dokunmam, ben yalnızca kadın ve çocuk doktoru olacağım' diyen sersem kızı da dincilikten değil, devamsızlıktan çaktırırsın, defolur gider kendine hayırlı kısmet bulur, oturur.
'Müesseselere' mi dokunacaklar? Onların çoğu 1961 ve 1980 anayasalarıyla geldi, Atatürk'le ilgisi yok. Kaldı ki her rejimde bir danıştay, bir yargıtay, bir sayıştay, bir yüksek mahkeme, adı ne olursa olsun, bulunur. Tanzimat'tan beri Osmanlı'da yok muydu? İran'da yok mu?
Kadının oy hakkını elinden mi alacaklar? İran'da var... Kadını çalışma hayatından mı kovacaklar? İran'da kovmadılar.
Yazıyı mı değiştirecekler? Bizzat dinciler 'onun çok zor iş' olduğunu belirtmişlerdi Attila İlhan'a, bu yazının başlığını okumakta ne kadar zorlandığınızı hatırlayın şimdi yazının bu noktasında, bunun mümkün olamayacağını görürsünüz.
Recep Tayyip Erdoğan iktidara geldiğinde 'kimsenin yaşama biçimine karışacak değiliz' dedi ve elhak karışmadı.
Bugüne kadar da, ceza kanunu dışında önemli bir hata yapmadı. Kaldı ki, ceza kanunundaki ağır maddeler halkı değil bir avuç aydını ilgilendiriyor.
Tehlikede olan cumhuriyet mi, bürokratik oligarşi mi acaba? Bunun kavgası mı ediliyor?
Haa, bak, dinciler 'İslamcı bir burjuvazi yaratmaya çalışıyorlar' desen, anlarım. 'İleri sürdükleri gibi asıl solcu onlar falan değiller, niyetleri bu kez İslamcı bir oligarşi oluşturmak' de, anlarım.
Eee, bu durumda darbe mi olsun?
Atatürk devrimleri kurtulur mu bilmem ama, İlhan ağabeyiniz gene Erenköy taraflarında bir köşkte 'işkence altındayım' şeklinde gizli mesajlar içeren 'akrostişler' yazmaya mı koyulur acaba?
'Bu ona iyi bir ders olurdu' diyecektim, demeyeceğim, ders olmayacağını bilirim. Çünkü tavuk götü tövbe tutmaz, can çıkmadan da huy çıkmaz.