Engin Ardıç neler demedi ki?

'Açtı ağzını yumdu gözünü' derler ya. Engin Ardıç'ın yazısı tam da öyle işte. Anlamayanlar için bir kez daha yazdı.

Akşam yazarı Engin Ardıç lafını esirgemeyen sözünü dolanmadan söyleyenlerden. Bazen kantarın topuzunu kaçırmıyor değil. Yine öyle bir yazı daha yazdı.

Çanakkale zaferi konusunda farklı bir yazı kaleme almıştı. Kimileri o yazıyı anlamadı veya farklı anladı. Eleştirenleri diye niteleyen yazar bu kesime fena yüklendi:

"Bu bir açıklama yazısıdır. Çünkü, evvelce de arz etmiştim, bu ülkede akıllılar için bir yazı yazılır, sonra aptallar için “onu demek istemedim, şunu demek istedim” diye, o yazıyı açıklayan bir yazı daha yazılır.

Çanakkale yazımı da arka taraflarından anlayanların çıkacağını biliyordum tabii."

Yazar, büyükamcasının Çanakkale'de şehit düştüğünü hatırlattı. Kendisinin vatanseverliğini sorgulayanlara da meydan okudu:

"Şehitlerimizin anısına saygısızlık edenin ağzını yırtarım, benim milliyetçiliğimden ve vatanseverliğimden şüphe edenin de ağzına sıçarım."

Ortalıkta dolaşan soytarı gazetecilerden olmadığının altını çizdi. Atatürk'ü eleştirdiğini zannedenleri aptallıkla suçlayan yazar, Kemalizm görüntüsü altında Enverizm yapanlara seslendi:

"Bu memleketi kumara yatırıp kaybeden İttihatçılar bunun hesabını vereceklerdir. Ama doksan yıl sonra, ama yüz doksan yıl sonra, bu hesabı soracağız. Atatürk de sormuştu. Halk da her seçimde yeniden soruyor. Bir çeşit “Neo-İttihatçılık” tezgâhlanmaya çalışılıyor.
İşte darbe isteyenler de bunlardır!"

Yazar Enverizm taraftarlarını Alman subay örneği ile vurdu:

"Enver, Harbiye Nazırı ve başkumandan vekiliydi. Fakat savaşa girdiğimizde, Osmanlı İmparatorluğu’nun genelkurmay başkanı kimdi, bilir misiniz? General Bronsart von Schellendorf! Evet, bir Alman subayı!

Türk genelkurmayını bir yabancının emrine veren Enver’i eleştirdiğim için beni kim kendi kara listesine alacaksa alsın, şerefimdir."