Söz konusu artışın enflasyon hedefini belirgin şekilde tehdit edecek boyutlara ulaşmayacağı tahmin ediliyor.
Abone olMerkez Bankası, önümüzdeki dönemde enflasyon eğiliminde ilk dört aydaki rakamlara göre geçici yükselişler beklendiğini, ancak bugün itibarıyla söz konusu artışın enflasyon hedefini belirgin şekilde tehdit edecek boyutlara erişmeyeceğinin öngörüldüğünü bildirdi. Merkez Bankası'nın "Nisan Ayı Enflasyonu ve Görünüm" başlıklı değerlendirmesinde, son dönemde istikrar yönünde önemli mesafeler alındığı, makroekonomik göstergelerin hızla iyileştiği, kurumsal yapıda da geçmiş dönemlere göre önemli değişiklikler gerçekleştiği kaydedildi. Açıklamada, Türkiye ekonomisinde son yıllarda gözlenen olumlu gelişmelerin, sadece dışsal faktörlere atfetmenin bazı temel gerçekleri göz ardı etmek anlamına geldiği belirtildi. Son dönemdeki kur hareketlerinin, ithal malların fiyatları ve üretim maliyetleri kanalıyla fiyatlar üzerinde yansımaları olacağına dikkat çekilen açıklamada, ancak bu etkilerin geçmişe oranla sınırlı kalacağının öngörüldüğü ifade edildi. Bu arada açıklamada, tüketici fiyatları enflasyonunun yılın dört ayındaki seyrinin, enflasyon hedefi ile tutarlı patikanın da altında olmasının yarattığı marjın, temel eğilimden geçici sapmaların yıl sonu hedefini tehdit etmeyeceğine işaret ettiği belirtildi. Merkez Bankası, Nisan ayında tüketici enflasyonunun düşük eğilimini korurken, toptan eşya fiyatlarında tarım fiyatlarının etkisiyle göreli bir hızlanmanın görüldüğünü bildirdi. Alt kalemler itibarıyla en dikkat çekici gelişmenin dayanıklı tüketim malları grubu fiyatlarında meydana geldiği belirtilerek, özellikle elektrikli-elektriksiz ev aletleri fiyatlarının geçen aya göre yüzde 7.9 oranında düşmesinin dikkat çekici olduğu kaydedildi. Açıklamada, "Dışsal faktörler açısından belirsizliklerin arttığı bir döneme girilirken, mevcut ekonomik programın kesintiye uğramayacağına dair güçlü sinyaller verilmesi kritik önem taşıyor" denildi. 2005 yılı başında sona erecek mevcut programın devamına ilişkin verilecek kararların netleşmesinin, orta vadede kalıcı makroekonomik istikrara ulaşılabilmesi, kısa vadede ise kırılganlığın daha da azaltılmasına katkıda bulunacağı belirtildi.