Endonezya'daki deprem ve tsunami felaketi, büyük kayıplara yol açmıştı. Kayıplar sadece bunlardan ibaret değil. Bölge, uzun süre doğal ve beşeri yoksulluk çekecek.
Abone olEndonezya'daki deprem ve tsunami felaketinin ardından Sağlık Bakanlığı heyetiyle bölgeye giden Hacettepe Üniversitesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Çağatay Güler, izlenimlerini anlattı. Güler, Çevre İçin Hekimler Derneği'nce İstanbul Eczacılar Odası'nın Beyoğlu'ndaki lokalinde düzenlenen ''Tsunami Bölgesi İzlenimleri'' başlıklı söyleşide, Sağlık Bakanlığı ve Kızılay heyetiyle gittiği yardım gezisinde çektiği 650 fotoğraf eşliğinde bölge hakkındaki izlenimlerini meslektaşlarıyla paylaştı. Söyleşide, deprem ve tsunami felaketine uğrayan bölgelerde yapılan çalışmaları anlatan Güler, ilk olarak bölgenin coğrafi ve beşeri özelliklerinden söz etti. Güler, ''Çoğunluğu pirinç üretimiyle uğraşan bölge halkı, tsunamiden etkilenen tarlalardan uzun yıllar verim alamayacak'' dedi. Felaketin ardından bölgede balıkçılığın da durduğunu belirten Güler, halkın, yakalanan balıkları, su altında kalan cesetlerin çeşitli organlarıyla beslendikleri için yemediğini söyledi. Güler, ''Biz gittiğimizde olayın üzerinden bir ay geçmiş olmasına rağmen hala toprağın altından çıkarılmayan cesetler vardı'' diye konuştu. Cesetlerin büyük çukurlara konulduğunu söyleyen Güler, ''Ama dini tören düzenlenmeden bu çukurların kapatılmasına halk tepki gösteriyor. emen kapatılmayan çukurlar da çevreye koku ve hastalık yayıyor'' dedi. Kızılay'ın itibarının, diğer ülkelerin ekiplerinin yanında çok fazla olduğunu belirten Güler, ''Halk, Endonezya'da yerli ilaçları istemiyor. Özellikle bize gelip Türk ilaçlarını istiyor'' diye konuştu. Güler, konuşmasının sonunda, ''Orada yaşadığım deneyimleri sizinle paylaşmak istedim. Çünkü bu fotoğrafları görmeden tsunami felaketini anlamak mümkün değil'' dedi.