Rafet El Roman ile Tuğba Altıntop arasındaki velayet davasına 'şair ruhlu hâkim' damgasını vurdu.
Abone ol Magazin dünyasını uzun süredir meşgul eden pop şarkıcısı Rafet El Roman ve boşandığı eşi Tuğba Altıntop arasındaki velayet davasında, Hakim Ali Sadık Taştepe’nin çocukların velayetini anneye verdiği kararından çok yazdığı gerekçedeki cümleler ilgi çekti.Taştepe’nin hukuki terimlerin yerine edebi ve sanatsal kelimeleri tercih ettiği kararında "O kadın, bu kadın veya herhangi bir kadın değil, Suel Nur ve Şevval Nur’un öz be öz annesidir. Tuğba şelale, Suel Nur ve Şevval Nur tomurcuk gül, Rafet ise güllerine özenle bakan bir bahçıvandır" dedi.
ÇocuklarInIn kendisine gösterilmediği gerekçesiyle Tuğba Altıntop tarafından açılan velayet davası, 24 Ağustos 2004’te Kadıköy Aile 1’inci Mahkemesi Hakimliği’nde görüldü. 23 Şubat 2007 tarihinde davaya bakan Hakim Ali Sadık Taştepe, çocukların velayetinin ünlü sanatçı Rafet El Roman’dan alınarak anne Tuğba Altıntop’a verilmesini kararlaştırdı.
Hakim Taştepe’nin gerekçeli kararı ise edebi metinleri aratmayan cinstendi. Bir şair edasıyla yazılan gerekçeli karar, okuyanları hem duygulandırdı, hem güldürdü. Tuğba Altıntop’u "şelale"ye, çocukları "tomurcuk gül"e, Rafet El Roman’ı ise "bahçıvan"a benzeten Hakim Taştepe, kararda Tuğba Altıntop’un çocuklarına sevgisini göstermesine izin verilmediğini belirterek "Şelaleden bahçeye su akmıyor, tomurcuklar açmayarak kuruyacak" ifadesini kullandı. Taştepe’nin gerekçeli kararı şöyle:
İŞTE GEREKÇELİ KARAR
"Ufukta şafak sökmesidir doğum. Ataları tarafından sorumsuzca geleceği karartılan ışıltılı dünyaya gözünü açmıştır bebek. Ulaşılması zor zirvelerden vadideki çocuğuna coşku ile akan bir şelaledir anne. O kadın, bu kadın veya herhangi bir kadın değil, Suel Nur ve Şevval Nur’un öz be öz annesidir Tuğba. Tuğba bir ’şelale’, Suel Nur ve Şevval Nur ’tomurcuk gül’, Rafet ise güllerine özenle bakan bir ’bahçıvan’dır. Şelaleden bahçeye su akmıyor, tomurcuklar açmayarak kuruyacak. Bu tehlikeyi bahçıvan sezmiş olsaydı kendi bakışlarından bile sakındığı tomurcuklarına böyle davranmaz, onların anne sevgisini tatmalarına engel olmazdı."