En iyi 10 tecavüz sahnesi
10-twentynine palms (2003)fransız sinemasının son 15 yılının dikkat çeken yönetmenlerinden bruno dumont’un çok sevdiği minimalist kara film atmosferini abd’nin güneyinde bir kasabaya uyarlıyor. bir taraftan da yönetmenin olmazsa olmazı olan o bol seksli ilişkiler olgusunun da üzerine gidiyor....
10-Twentynine Palms (2003)
Fransız sinemasının son 15 yılının dikkat çeken yönetmenlerinden Bruno Dumont’un çok sevdiği minimalist kara film atmosferini ABD’nin güneyinde bir kasabaya uyarlıyor. Bir taraftan da yönetmenin olmazsa olmazı olan o bol seksli ilişkiler olgusunun da üzerine gidiyor. Tabii burada olay, çiftin kadın bireyinin orada haince tecavüze uğramasıyla birlikte kopuyor. O da bu ikilinin ilişkilerini olumsuz yönde değiştiriyor. Tabii güneyin ‘Derin Amerika’ mantığını açığa çıkartması da önemli... Öyle ki bu sayede 70’lerin “Kurtuluş” ve “Köpekler” gibi Amerikan filmlerine de selamlarını çakıyor Dumont.
9-Ectasy (The Great Ecstasy of Robert Carmichael) (2006)
İngiltere’de yaşayan Robert, hayattan yabancılaşmış bir gençtir. Bunu da filmin geniş açıyla çekilmiş bembeyaz planları vasıtasıyla anlarız. Robert, bir süre sonra arkadaşlarıyla birlikte uyuşturucuyu fazla kaçırmaya başlar. Bunun sonucunda da son sahnede mutlu bir ailenin evine zorla girip, 30 yaşlarındaki anne karakterine defalarca kez tecavüz ederler. Ancak sıranın Robert’a geldiği an ve popo deliğine şişesi sokulan durum fazlasıyla ürkütücüdür. Muhafazakar aile yapısının yıkıldığı kesinleşmiştir artık! Bu zamana kadar filmin dingin temposunun sebebi de bu son sahnenin şiddet içeriğidir aslında...
8-Otomatik Portakal (A Clockwork Orange) (1971)
Aslında içerdiği şiddetle yıllar boyu sansürlenen bir yapıt karşımızdaki. Stanley Kubrick’in eserinde Malcolm McDowell’ın canlandırdığı Alex karakterinin sistemleşme sebebiyle işlediği şiddet, bir hayli dikkat çekmiştir. Bu sahne de onun ve ekibinin bir eve girip, orta yaşlardaki bir kadının elbiselerini yırttıktan sonra tecavüz edildiği anı resmeder. Sahnenin özellikle filmin sonraki bölümünde bir ‘intikam’a yol açması, üstüne dramatik bir işlev de yüklenmesini sağlar. Ancak şimdiden bakınca biraz az ‘cesur’ durur bu an. Buna karşın altındaki ‘sistem burjuvaziye tecavüz ediyor’ cümlesiyle gelen zekasını halen korumaktadır. Zaten şu sıralar düşünsel mantık halen devam ediyor. “Dönüş Yok” örneğinde görüldüğü gibi...
7-The Doom Generation (1995)
Gregg Araki’nin ‘Tanrı’nın insana tecavüzü’ anlayışı ışığında kurduğu son sahne, bir hayli çarpıcıdır burada. Öyle ki kırmızı filtreyle bu anı resmeden bağımsız yönetmen, aslında üçlü bir seks sahnesi de dokur. Anı çok fazla göstermemek için de sürekli kararma açılma tekniğini benimsemiştir. Yola çıkan ve orada yanlarındaki kadına mı yoksa erkeğe mi aşık olacağına bir türlü karar veremeyen bir grup biseksüelin hikayesidir bu. Allah da cezalarını verir bir tecavüzle! Lafın özü bağımsız ruhlu eşcinsel yönetmen Araki’nin din ve sistemle ilgili dertlerini sert bir şekilde ortaya koyduğu filmlerdendir “The Doom Generation”.