BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

En iy futbolcu seyirci olacak

Formula 1 pistinden sahalara taşınan bu yeni teknoloji ile maçı futbolcu gözü ile izleyebileceğiz...

Abone ol

Digiturk, yakında futbolcuların üzerine mikro kamera yerleştirerek, TV izleyicisine maçı en sevdiği futbolcunun gözünden izletmeye hazırlanıyor. Bu teknoloji Formula 1 pistlerinden yeşil sahalara taşınıyor. Hayal etmenin sonu yok. İşin en güzel yanı da bu hayallerin bir bir gerçeğe dönüştüğüne tanıklık etmek. Digitürk Genel Müdürü Ertan Özerdem'in anlattıklarını okuyunca ne demek istediğimi anlayacaksınız. Sadece görüntü ve ses ileten bir cihazdan olmaktan çıkıp, interaktif hale gelen ve izleyiciyi bilgi bombardımanına tutan televizyon sayesinde, sporsever ya da müziksever müthiş keyifli ve eğitici vakit geçireceğe benziyor. Düşünsenize Fatih Terim fanatikleri, yakında isterlerse Galatasaray maçlarını Terim'in gözüyle seyredebilecek! Tüm bunları bize sağlayan da digital platform. Konuya uzak olanları da yakınlaştırmak için size öncelikle digital platform'la ne denmek istendiğini özetleyeyim. Örneğin Digitürk'ü ele alalım. Şirket, 15 uydudaki çeşitli kanallarla sözleşme yapıyor. Bu kanalları çeşitli antenlerle alıp kendi binasında topluyor ve digitale çeviriyor. Sonra da kendi özel kiraladığı uyduya çıkarıp, evlere sinyalleri dağıtıyor. Aboneler de evlerine bir uydu alıcı koyarak, digital yayına ulaşıyor. Böylece bu sisteme abone olan, televizyonunu açtığında, ona ismiyle hitap eden, çeşitli sorular soran ve cevap bekleyen, kumandayı kullanarak bin bir türlü bilgiye ulaşan bir sistemin karşısında buluyor kendini. Peki bizleri ne sürprizler bekliyor? İşte bu sürprizleri de Digitürk Genel Müdürü Ertan Özerdem'den dinliyoruz. * Digiturk kullanıcısı olarak, şu anda ben televizyonumla interaktif bir durumda olduğumu söyleyebilirim. Televizyonumu her açışımda bana sürekli sorular soruyor. Geçenler de televizyondan mesaj dahi geçtim. Bu iş nereye gidiyor? Digital platformun gelecekteki sürprizlerini anlatır mısınız? Bu iş öyle yerlere doğru gidiyor ki, şu anda sadece hayalini kurduğumuz şeyler gerçek olacak. Yeni teknolojileri Digiturk olarak çok yakından takip ediyoruz. İletişim teknolojisi GSM, digital teknoloji ve internet olmak üzere üç bölüme ayrılıyor. Şu anda bu üçü birbirine çok yaklaştı. Şimdi zaten cep telefonundan fotoğraf ve elektronik posta göndermeye başladık. Biz neler yapacağız onlardan bahsedeyim. Digiturk'de şu anda izlediğiniz bir kanalla ilgili bilgiyi zaten hemen info'ya basıp alıyorsunuz. Üzerinde çalıştığımız projeleri hayata geçirince, diyelim Mezzo kanalında bir klasik müzik konseri izliyorsunuz. Bir kemancı dikkatinizi çekiyor. Onun daha önce nerelerde çalıştığını, hangi konserlerde yer aldığın vs. merak ediyorsunuz. Kumandanızı elinizi alıp, oku kemancının üzerine tıklatacaksınız ve kemancı hakkındaki bütün bilgiler TV ekranına dökülecek. Ya da adamın çaldığı kemanı kimin imal ettiğini merak ettiniz. Yine aynı işlemi yapıp, keman hakkında bilgi alacaksınız. * Televizyon tam anlamıyla eğitim kutusuna dönüşecek o zaman? Babalar ve anneler bu işe çok sevinecek! Çocuğuyla birlikte hayvanlar alemini seyreden bir baba var. Bir sözlü anlatım var ama işte çocuk bununla yetinmiyor. Başlıyor sormaya, 'Baba bu aslanın neden burda yelesi var? ' Çocuk aklına takılan herşeyi sıralıyor, baba cevap veremiyor. İşte o zaman yine tıklayabilecek. Ekranla interaktif olacak ve bütün bilgiyi bulacak. * Şu interaktif olma konusu sanırım en çok futbol severlerin işine yarayacak. Onlar için de düşünülen yenilikler var mı? Şimdi artık kameralar minicik. Örneğin Hakan Şükür'ün formasına kamerayı takacağız. Şükür sahada koşuyor. Kamera da onunla. Ekranda 'Hakan Şükür gözüyle Galatasaray maçları' diye bir buton olacak. Ona bastığınız anda, Hakan Şükür'ün gözüyle maç izleyeceksiniz. Şükür, sağa kaçıyor, sola kaçıyor, topa vurmaya çalışıyor. Siz de onunla birlikte topu takip edeceksiniz. Veya Fatih Terim gözüyle maç izlemek mümkün olacak. Şu anda zaten biz üç farklı kameradan çekmeye başladık maçları. İsteyen istediği kameradan izleyebiliyor. İsteyen kale arkasından, isteyen ana kameradan ya da üçüncü kameradan seyredebiliyor. Diyelim siz takımınızın sadece hücum yaparken ki pozisyonlarını izlemek istiyorsunuz, o zaman kale arkası butonuna basıp, seçiminizi yapıyorsunuz. Bu yeniliklerimizin daha ilk adımları. * Abone sayınız ne oldu? 800 binlerdeyiz. Bu yıl 1 milyonu hedefliyoruz. Abonelerimiz daha çok büyük şehirlerde şu anda. Çünkü pahalı geliyor bir çok aileye. Biz de bu yüzden ucuzlatmanın yollarını araştırıyoruz. * Nasıl ucuzlatabilirsiniz? Örneğin parçalara bölüyoruz, daha da bölebiliriz. Anadolu'daki insan Mezzo kanalını istemiyor ki. Ama İstanbul'da bir kesim var, bayılıyor. Kaç kişidir bu? Belki 2 bin. Bu kanalın parasını kullanmayanlardan almamak gibi projeler üzerinde çalışıyoruz. * Sizce aboneleriniz Digiturk'ü sadece bir televizyon olarak değil, sürekli bilgi alabildiğin, iletişim halinde olabildiğin, interaktif bir platform olarak görüyor mu? Şu anda bunu fark edenlerin sayısı çok değil. Digital görüntü elde ettikleri bir televizyon diye düşünenler çoğunlukta. * Sanırım birden fazla kumanda kullanmak, tuşlar biraz korkutuyor... Onun üzerinde de çalışıyoruz. Basit kumandalar çıkartacağız. Çok basit, dört işlem yapan basit hesap makineleri gibi. İstemeyen insanları 'illa teknolojiye alışmak zorundasınız' diye zorlamayacağız. * Sistemi kırıp, para ödemeden Digiturk kanallarını izleyenlere karşı ne yapıyorsunuz? Digiturk'ün standart paketini alıyorlar. Sonra da 50 dolara aldıkları bir kartla, diğer kanallara ulaşıyorlar. Teknolojimiz uydudan bu cihazları tespit edip, çalışmayacak hale getirmeye muktedir, her ay öldürüyoruz. Niye hiç durmuyor? Çünkü ayda bir cihazları ölenler bir daha almıyor ama yeni müşteriler hiç bilmediği için alıyor ve ticaret böyle dönüyor. Şu anda Lig TV'yi bir kişi bile bedava izleyemiyor. Bir hafta önce bir operasyon yaptık ve durdurduk. * Legal olmayan yoldan sistemi kullanan aboneyi tespit edebiliyor musunuz? Bütün bu illegal kullanıcıların görüntüsü gitsin diye havadan bir sinyal gönderiyoruz. 'Görüntü gidince, telefona sarılıp, bizi arıyorlar, görüntüm gitti' diye. Tabii bizi arayınca, biz neden gittiğini biliyoruz ve aboneyi tespit ediyoruz. Bir defasında bu abonelere 200 milyon lira ceza yazdık. Herkes de ödedi. 2 trilyona yakın para topladık. Biz bununla mücadele ediyoruz. Şifreleme sistemini de zaten 6 ay sonra yeniliyoruz ve bunu yaptıktan sonra 2 yıl kırılması mümkün olmayacak. * Şimdi bir de Freetv çıktı. Digiturk'e rakip olmuyor mu? Bizim açımızdan tehlikenin t'si yok. Çünkü Freetv'de bir cihaz satıyorlar. Uydu alıcısı yani. Alın bu cihazı, bütün kanalları seyredin diyorlar. Digital televizyonla bir alakası yok. Bir de gazete ilanlarında bir çok kanalın adını yazıyorlar. Henüz anlaşma yapmadıkları halde. Her verdikleri ilana dava açıyoruz. 1 trilyonluk dava açtık. Telekomünikasyon Kurumu'a ve Rekabet Kurumu'na şikayet başvurusu yaptık. * Digital yayın anlamına gelmiyor yani? Türkiye'de digital platform olmanın ilk şartı Telekomünikasyon Üst Kurumu'ndan platform lisansı almak. Yok böyle bir lisansları. Yani hepsi yalan. Bu iş çok büyük bir fiyasko. Bizim her bir kanalla sözleşmemiz var ve hepsine para ödüyoruz. Lig TV'yi almışım ben, senede 100 milyon dolar ödüyorum. Bunu da tabii aboneden alacağım. Şimdi Lig TV'yi Allah bilir havada çalmaya çalışacak ve sonra Lig TV bizde diyecekler. Şimdi bu olmadı. Bilinen bir şirkete yani Doğan Grubu'na yakışmadı. Sansui falan var ama Doğan Grubu açıklama yaptı, arkasında olduğunu söyledi. Vestel geçen gün ilan verdi. 65 milyona ben de bu cihazı veriyorum dedi. Aynı işi yapıyor yani. Demek istiyorum ki bu farklı bir şey değil. Piyasada zaten bu cihazlardan vardı. Zaten Türkiye'de ayda 100 bin tane digital uydu alıcısı satılıyor. Yeni bir şey yok ortada. Hele digital platform hiç yok. Kendilerine birazcık Digiturk'müş gibi göstererek dekoderleri satıyorlar. Biz buna 'mış gibi' yapmak diyoruz. * Türkiye'de Digital Platformu ilk başlatan şirket Digiturk mü? Şirket 1999'da kuruldu, 2000'de de yayına başladık. Digital platformu Türkiye'de ilk kuran biziz ve şu anda tekiz. Bir de Star Digital çıktı. Ama büyük yatırım yapmamışlardı. Sonra vazgeçtiler. * Neden vazgeçtiler? Bir rekabet ortamı oldu. Önce biz çıktık. Yüz milyonlarca dolar yatırım yapmıştık. Bizim ödenmiş sermayemiz 220 milyon dolar. 200 küsür milyon dolar da taahhütlerimizle birlikte, bu iş 450 milyon dolarlık bir iş. Bir tarafta biz, diğer tarafta 15-20 milyon dolar yatırmış bir firma var. Tabii ki öndeydik. Onlar abone alamadı, biz aldık. * Rekabette tek kalmanız sizin için iyi ama tüketici için birden fazla şirket olsaydı daha iyi olurdu diye düşünüyorum... Ama hiç öyle bir şey yok. Sizi düzelteyim. Bütün dünya tek platforma doğru gidiyor. Önce onlar da bir platform, iki platform denedi ama kaldırmıyor. İki platform yaşayamaz. Çünkü yatırım çok büyük ve yatırımın geri dönmesi uzun zaman alıyor. Buna kimse dayanamıyor. Tek olmanın tüketici açısından şu faydası var. İki şirket olsa, ayrı ayrı kanallara gidip anlaşma yapacak. Fiyatlar yükselecek, bu da tüketiciye yansıyacak. * Bir patronun dört yıl kâr etmeyeceğini bildiği halde böyle bir yatırıma onay vermesi ilginç. Normal bir patron davranışı gibi gelmiyor insana... Bizim patronun daha önce bir Turkcell deneyimi var. Aynı tür bir yatırım. Beş sene beş kuruş kazanamadı, feci paralar yatırmıştı üstelik. Sonradan kazanmaya başladı. O zaman da büyük gruplara birlikte yatırım yapma teklifiyle gidilmişti. Ama onlar gelecek göremedikleri için yatırım yapmamışlardı. Turkcell tecrübesi yüzünden Çukurova Grubu tereddütsüz girdi bu işe. Ama diğer büyük gruplar tereddüt etti. Biz bu işe girerken, hepsine aklınıza gelecek bütün büyük gruplara teklif götürdük. İncelediler, büyük yatırım, bu iş olmaz deyip girmediler. Doğan Grubu'yla da önce ortaktık, onlar da sonra ayrıldılar. * Niye gittiniz büyük gruplara? Tek olunca göze batıyorsunuz. Biz tek olmak istemedik. Sonra zannediyorlar ki burası acayip para kazanan tuhaf bir yer. Tek ya. Başarılı görünüyor ya. Biz gruplara gidip, bu işin gerçeği şu. Dört-beş yıl para kazanmak mümkün değil demeye başladığımızda vaz geçtiler. Şimdi bunu yaptık biz. Şimdi işte Freetv falan çıktı...

IRC