En ilginç kültürel miraslara sahip ülkeler
UNESCO her sene ülkelerden gelen kültürel miras taleplerini değerlendirip, gelecek kuşaklar için pek çok somut ya da soyut materyali koruma altına alıyor. İşte bu kültürel mirasa sahip ülkeler...
UNESCO her sene ülkelerden gelen kültürel miras taleplerini değerlendirip, gelecek kuşaklar için pek çok somut ya da soyut materyali koruma altına alıyor. İşte bu kültürel mirasa sahip ülkeler:
1. Sana'a şarkısı - Yemen
14. yüzyıldan günümüze kalan şiirlerin seslendirilmesiyle yerine getirilen Sana'a şarkılarını söyleme ritüeli, Yemen'in en önemli kültürel miraslarından biri. Yerel çalgılarla evlilik, toplanma ve bir arya gelme gibi etkinliklerde dile getirilen şarkılar, Yemeni ile Arapçanın dansı olarak nitelendiriliyor. Sana'a şarkılarının vazgeçilmez enstrumanı olan Yemeni'den çıkan seslerin birleştiği Arapça şiirler UNESCO'nun dünya kültür mirası listesinde bulunan ilginç materyallerden biri.
2. Endonezya hançeri - Endonezya
Hem temsil ettiği ruhani güçler hem de bir silah olmasıyla Endonezya'da kutsal olarak görülen bu hançerler, hem gündelik hayatta birer muska gibi üstte taşınıyor hem de folklorik danslarda kullanılıyor. Sayısı günden güne azalan ve yenilerini yapacak ustaların kolay yetişmediği hançerler de UNESCO'nun gelecek kuşaklara aktarılmasını istediği kültürel miraslar arasında.
3. Binche Karnavalı - Belçika
Belçika'nın Hainaut bölgesinde kutlanan bir sokak festivali olan Binche, Avrupa'nın hala yaşatılan en eski sokak eğlencesi! Ocak ayında renkli kıyafetlerle, müzik ve danslar eşliğinde büyük bir sokak geçidi olarak düzenlenen etkinlikler günümüzde oldukça gösterişli bir şekilde devam ettiriliyor. Tahta takunyalar, tüy şapkalar ve daha bir çok yerel kıyafetin sergilendiği ritüel UNESCO tarafından koruma altında tutuluyor.
4. Ağaç kabuğundan giysi yapmak - Uganda
Uganda'nın yerel halklarından olan Baganda insanlarının bir kültürel değeri olan ağaç kabuklarıyla giysi yapmak, ortaya çıkartılan eserlerin nadideliğiyle UNESCO'nun dikkatini çekiyor. İnce ince soyulan ağaç kabuklarının dövülerek ve işlenerek giysi, halı ve aksesuara dönüştürülmesi hem büyük bir el becerisi hem de ustalık gerekytiriyor. 19. yüzyılda Uganda'ya kumaşın getirilmesinden sonra yok olmaya yüz tutan bu geleneği bugün sürdüren ustalara UNESCO önderliğinde bütün dünya sahip çıkıyor.