En içimdeki, En uzağı
Gitmek ve Kalmak arasındaki uzaklardaki kenti şiir tadında kaleme aldı.özlediğimiz bir buluşma tadında…
Gitmek ve Kalmak arasındaki uzaklardaki kenti şiir tadında kaleme aldı.
Özlediğimiz bir buluşma tadında…
Gitmek…
Kaybolmak…
Kan kırmızısı hayatlar…
Sessiz…
Yağmurlu…
Karanlık bir kentteyim…
Uyanmamış bir kent…
Otobüsten indim…
Uyandım.
Solgun ve dalgındım…
Bilmediğim sokaklara yazıyordum.
Her şeyi unutmak…
Kuş sesleriyle uyanmak…
Aslında herkesin bir kenti vardır
Kentlerinde insanları ve zamanları…
Lapa lapa kar yağıyordu
Kentin üstünden altına
Ne kadar yorulduğunuzumu düşünüyorsunuz?
Of ya! larınız , Tühleriniz, daraldım bunaldımlarınız çoğaldıysa
GİDİNİZ…
Uzaklar sizi çağırıyor…
Peki nereye gideceksiniz?
Ben hep gittim, gidiyorum…
Her gidişimde kaldığımı anlıyorum.
Bir kentin izleri
Bir ayna
Büyük bir cam
Sessiz bir kent
Karanlığı kendi ışığıyla aydınlatan
O kente! Tatlı veda
Beni derinlerime götürdü
Uzaklar yakın oldu, yakınlarsa çok uzak
Sen içimde bir sır
Sen kayboluşumsun
Sana farklı dokundum, farklı baktım
Ve seni çok özledim…
Ben kentleri terkedilmiş zamanlarında severim
Kentlerin kendi yüzünü gördüğüm zamanlar
Kentlere bakakaldığım da
Kış güneşi başka yakar
Aşk ateşi bambaşka
Tünelin sonu aydınlıktır
O koca kent tüm heybetiyle odanızın içinde
Güneş gibi parlıyordu…
Gelmiştiniz
Gidiyorsunuz
Yolunuz açık olsun
Ya siz nereye gidecektiniz
Yollarınız eksik olmasın...