BIST 9.550
DOLAR 34,52
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

En güvenilir kurum yine ordu

Kurumlara duyulan güvende Silahlı Kuvvetler 10 üzerinden 7.70 puandan bu yıl 8.2 puana çıkarak birinciliğini sürdürdü.

Abone ol

TESEV'in araştırması halkın hükümetten ekonomik beklentilere kadar birçok alanda yüksek düzeyde bir iyimserlik içinde olduğunu ortaya koydu. Aynı araştırma 2002'de daha karamsar sonuçlar vermişti

Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı (TESEV) tarafından gerçekleştirilen ''Türkiye'de Yerel ve Merkezi Yönetimlerde Hizmetlerden Tatmin, Patronaj İlişkileri ve Reform Araştırması'', vatandaşlar arasında, hükümetten memnuniyetten ekonomik beklentilere kadar birçok alanda yüksek düzeyde bir iyimserlik yaşandığını ortaya koydu. Saha çalışması 17 Şubat ile 3 Mart tarihleri arasında gerçekleştirilen araştırma, TESEV'in 2000 yılında başlattığı Türkiye'de yolsuzluk araştırma dizisinin 3. ayağını oluşturuyor. Bundan önceki araştırma, daha karamsar sonuçlar ortaya çıkarmıştı. Son araştırmada ortaya çıkan iyimserliğin derecesi, TESEV ile araştırmayı hazırlayan öğretim üyelerini de şaşırttı.

Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fikret Adaman, İstanbul Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Burhan Şenatalar ve Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Çarkoğlu'nun yönettiği araştırma, 20 il merkezi ve bağlı ilçelerinde, 18 yaş ve üzerinde toplam bin 220 kişiyle görüşülerek gerçekleştirdi.

Araştırma sonuçlarının bugün Ankara'da İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'nun da katılacağı bir toplantı ile değerlendirileceğini belirten TESEV İcra Kurulu Başkanı Can Paker, elde ettikleri bulguları özetle şöyle açıkladı:

Engüvenilir yine ordu

Kurumlara duyulan güvende Silahlı Kuvvetler 10 üzerinden 7.70 puandan bu yıl 8.2 puana çıkarak birinciliğini sürdürdü. Siyasi partiler 3.8 puan ve politikacılar 3.4 puan ile son iki sırayı oluşturdu. Bu dönemde güven derecesi, merkezi yönetim/hükümette 3.9'dan 6.1'e, TBMM'de 3.2'den 6.1'e, mahkemeler/hukuk sisteminde 5'ten 6.4'e, siyasi partilerde yüzde 2.1'den yüzde 3.8'e yükseldi.

Hükümetten memnuniyet

1999-2004 dönemi karşılaştırıldığında merkezi yönetim / hükümetten memnunluk oranı 2.8'den, Ali Çarkoğlu'nun 'sınıf geçme'' olarak nitelediği 5.8'e yükseldi. Yerel yönetimden memnuniyet düşük oranlı da olsa 5.1'den 5.3'e çıktı. Yerel hizmetlerden memnuniyet sıralamasında ise itfaiye ve su işleri ilk iki sırayı paylaştı. Çöp toplama, sokakların aydınlatılması ve temizliği gibi hizmetlerden hoşnutsuzluk azaldı.

Gayret arttı izlenimi

Araştırmada, vatandaşların sorunlarını çözmek için gösterilen gayretin araştırıldığı bölümde, merkezi yönetimin puanı 1999'a göre yaklaşık iki kat artarak 10 üzerinden 5.4 aldı, belediyelerde ise az bir artış ile 5'e yükseldi.

Eşit muamele duygusu

'Merkezi yönetim uygulamakta olduğu ekonomi politikalarında şirketlere ne derece eşit muamele yapıyor?'' soruna verilen yanıtlar, 1-10 arasında gösterilen 'hiç eşit davranılmıyor ile tamamen eşit davranılıyor'' puanlamasında, 1999'daki 2.6'lık dereceyi, bu yıl 4.7'ye yükseltti. Birçok sorudan elde edilen sonuçlara göre merkezi yönetim okul açarken, polis kuvvetiyle güvenlik hizmeti verirken, vergi kaçıranlara yaptırım uygularken, otoyol, baraj gibi büyük ihaleleri verirken, eskiye göre daha az kayırma yapıyor, daha eşitçi davranıyor.

'HEDİYE' yolu daralıyor

İş yaptırmak için en geçerli yollar arasında 'hediye vermek' 2000'de yüzde 26'lık orana sahipken şimdi yüzde 9'a geriledi. Ama iş yaptırırken hemşehrilik bağı hala işe yarıyor.

Enflasyondaki gerileme artık hissediliyor

Türkiye'nin çözülmesi gereken en önemli sorunu sıralamasında, 2000 yılında yüzde 34 ile önde gelen enflasyon ve hayat pahalılığı, 2004'te yüzde 21 ile ikinciliğe geriledi. Yüzde 26'dan yüzde 37'ye çıkan işsizlik ise ilk sırayı aldı.

Rüşvet ve yolsuzluk yüzde 14'ten yüzde 10'a geriledi. 2000'de yüzde 6'lık pay alan PKK/Güneydoğu sorunu, son araştırmada sorun olarak yüzdesel değer bulamadı.

Halk ekonomiye de 'pembe' bakıyor

Araştırmadaki klasik sorulardan biri 'geçmiş 1 yıllık ekonomi politikalarının ailenin ekonomik durumuna etkisi' ile ilgili soruydu. Bu soruya 1999'da yüzde 3, 2000'de yüzde 4'lük bir oranla ''İyi bir etki yaptı'' cevabı gelmişti. Son araştırmada bu oran yüzde 21'e çıktı. ''Pek bir etkisi olmadı'' diyenlerin oranı ise 1999'da yüzde 28, 2000'de yüzde 45'ten bu yıl yüzde 66'ya yükseldi. Kötü etki yaptı diyenlerin oranı ise, sırasıyla yüzde 69 ve yüzde 51'den yüzde 13'e geriledi.

''Ailenin içinde bulunduğu ekonomik durum önümüzdeki 1 yıl içinde nasıl bir gelişme gösterecek?'' sorusuna verilen yanıtlar içinde ''Çok daha iyi'' yanıtı yüzde 1.5 düzeyinden yüzde 14'e, ''Biraz daha iyi'' yanıtı yüzde 41'e çıktı. 2000'de yüzde 38.7 olan ''Hemen hemen aynı'' cevabı yüzde 26'ya 1999'da yüzde 37.9 olan ''Biraz daha kötü'' cevabı yüzde 12'ye, 1999'da yüzde 17.1 olan ''Çok daha kötü'' cevabı yüzde 5'e geriledi.

''Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik durum önümüzdeki 3 yıl içinde nasıl bir gelişme gösterecek?'' sorusuna verilen yanıtlarda da iyimserlik ön plana çıktı. 1999'da yüzde 1.5 olan ''Çok daha iyi olacak'' değerlendirmesi bu yıl yüzde 17'ye, yüzde 14.8 olan ''Biraz daha iyi olacak'' değerlendirmesi yüzde 46'ya çıkarken, ''Aynı olacak'' görüşü yüzde 21.6'dan yüzde 20'ye, ''Biraz daha kötü olacak'' görüşü yüzde 35.5'ten yüzde 9'a, ''Çok daha kötü olacak'' görüşü yüzde 25.2'den yüzde 5'e düştü.

Radikaller azaldı reformistler arttı

Toplumda radikalizm azaldı, reform eğilimi güçlendi. 2000 yılında yüzde 41 olan kısa sürede büyük değişiklikler isteyenlerin ağırlığı yüzde 29'a düştü. ''Toplumsal düzen reformlarla yavaş yavaş şekillendirilmeli'' görüşü yüzde 47'den yüzde 53'e çıktı. Muhafazakarlar yüzde 12'den 16'ya yükseldi. Halkın yüzde 44'ü seçilmiş valiye ''evet'' dedi ama yüzde 60'ı büyükşehir belediyelerinin vergi yetkisine karşı.

Halk imam değil yönetici seçiyor

Vatandaş yerel yöneticilerde aradığı özellikler sıralamasında 10 puan üzerinden 9.1 ile eğitimi ilk başa yerleştiriyor. Sonra sorunları ilgili makamlara ulaştırabilmesi, gerektiğinde ulaşılır olması, güleryüz, merkezi hükümet ile iyi ilişkide olması, kent sakinlerini iyi tanıması gibi özellikler geliyor. Seçilecek yerel yöneticinin 'dini bütün olması'' özelliği ise onlardan sonra geliyor.