BIST 9.673
DOLAR 35,23
EURO 36,68
ALTIN 2.963,48
HABER /  BİLİM - TEKNOLOJİ

En gereksiz DNA!

Yeni bir araştırma, ‘çöp DNA’ olarak da adlandırılan ‘kodlanamayan DNA’nın sağlıklı organizmalar için aslında hiç gerekli olmadığını ortaya çıkardı.

Abone ol

Etobur bir bitki üzerinde yapılan araştırma, bitkilerin sağlıklı olabilmek için çöp DNA'ya gerek duymadığına işaret etti.

Bir proteindeki amino asit dizisine karşılık gelen bilgi içermeyen DNA olarak tanınlanan çöp DNA nın, sağlıklı olmamız adına hiçbir önem taşımadığı anlaşıldı.ABD’nin Buffalo Üniversitesi’nde moleküler evrim biyoloğu olan Victor Albert, “En azından bitkiler için çöp DNA’nın gerekli olmadığını söyleyebiliriz’ ifadesini kullandı.

Nature dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, ağırlıklı olarak etobur bitkiler için yapılan çöp DNA araştırması, insanları da ilgilendiren sonuçlar içeriyor olabilir.

İnsan genomunun (bir insanın kalıtımsal bilgilerini içeren genlerin tümü) sadece yüzde 2’si genlerden oluşuyor. Bilim insanları, buradan yola çıkarak geride kalan yüzde 98’lik kısımda kalan genlerin bilmediğimiz bir rolü olabileceğini düşündü.

ÇÖP MÜ HAZİNE Mİ?

İnsan genomunu oluşturan DNA’nın çok büyük bir kısmının gen içermediği veya genleri harekete geçirip etkisiz hale getirmek gibi bir özellik taşımadığı bilim dünyasında uzun zamandır var olan bir bilgi.

Araştırmacılar, ‘karanlık DNA’ların, DNA’nın parçalarını kopyalayan ve kendilerini sürekli olarak insan genomuna kopyalayan genetik parazitlerden oluşuyor olabileceğini düşünüyordu. Bir diğer düşünce, ‘karanlık DNA’ların bir zamanlar aktif olan ancak daha fazla işe yaramayan ‘fosil DNA’lardan oluştuğuydu. Bu DNA’lar, bu düşüncelere dayanılarak ‘çöp DNA’ olarak adlandırıldı.

LiveScience sitesine konuşan Albert, “Çöp DNA’ların ne yapıp yapmadığını gerçekten bilen biri yok” yorumunu yaptı.

Ancak son yıllarda yapılan araştırmalar, çöp DNA’ların aslına bir vazifesi olabileceğine işaret etti. ENCODE adını taşıyan ve proteinleri kodlayamadığı düşünülen milyarca DNA sarmalının rolünü araştıran proje kapsamında, bu DNA’ların aslında yüzde 80’inde biyolojik faaliyet olduğu tespit edildi. Ancak bu faaliyetlerin insanlara herhangi bir faydası olup olmadığı konusunda bir bilgi bulunmuyor.

Albert ve meslektaşları, araştırmalarında nemli topraklarda veya temiz sularda yaşayan ve 1 mm’lik keselerine mikroorganizmaları çekerek sindiren Utricularia gibba bitkisinin genomunun dizilimini çıkardı.

‘ÇÖPLERİ ATIP KURTULDULAR’

Albert, 40 milyar eşleşmeye sahip olan zambak gibi bitkilerin yanında, etobur bitkide sadece 80 milyon eşleşme bulunduğunu belirtti. Yine de, 28,500 geni bulunan avcı bitkinin birçok diğer bitki gibi bir genetik karmaşıklığa sahip olduğunu ifade etti.

Utricularia gibba bitkisinin özelliği ise çöp DNA’sının büyük kısmından kurtulmuş olması. Buna rağmen bitkinin yaşamsal faaliyetlerinde herhangi bir sorun bulunmuyor. Domatesten farklılaşan bitkinin, tuhaf bir şekilde tüm genomunu kopyaladığı, kısaca iki genoma sahip olduğu, buna rağmen oldukça küçük bir genom yapısı bulundurduğu belirtildi.

Albert ve meslektaşları, yaptıkları araştırma sonucunda çöp DNA’nın sağlıklı bitkiler için gerekli olmadığı görürken, aynı durumun insanlar için de geçerli olabileceğini düşünüyor.

Albert, bazı bitkilerin neden büyük miktarda çöp DNA’ya sahip olurken diğerlerinin azıyla yetinebildiği kesin olarak bilmediklerini belirtti. Bunun bir sebebi olarak, evrimsel süreçte ‘çöplerin atılmasının gerekmiş olabileceği’ ve bitkilerin gereksiz DNA’lardan bu şekilde kurtulduğu ifade edildi.