sadece kadın uzmanların düşünceleri ve kararları doğrultusunda geliştirilerek, basına tanıtıldı.
Abone olVolvo, tamamen kadınlardan oluşan proje ekibinin geliştirdiği yeni konsept aracı YCC'yi tanıttı. Otomobil tasarımına bilimsel olarak yaklaşmasıyla tanınan İsveçli otomobil üreticisi Volvo, tamamen kadınlar tarafından geliştirilen yeni konseptini tanıttı. YCC adı verilen yeni konsept otomobil, tepeden tırnağa sadece kadın uzmanların düşünceleri ve kararları doğrultusunda geliştirilerek, basına tanıtıldı. Tasarım YCC birçok kontrastın biraraya gelmesinden oluşuyor. Fonksiyonel ve kullanması kolay, aynı zamanda sportif ve duygusal. Dış tasarım stili tüm bu özellikleri uyum içinde dengeliyor. YCC'de otomobilin nerede başlayıp nerede bittiğini görmek çok kolay. Ön tarafın düşük profilli olması nedeniyle çamurluk görülebilir bir pozisyonda ve motor kapağındaki geleneksel Volvo V'si ters çevrilmiş. Bu efekt, Volvo P1800'ü hatırlatmakla beraber, otomobile sportif bir görünüş veriyor ve öndeki durumu tamamen kontrol altına alma şansı sunuyor. Bu işlem, otomobilin arka tarafında da eşdeğerde uygulanmış. Arka pencere neredeyse otomobilin bitiş yerine kadar genişletilmiş. Bukalemun karoser YCC S60 kadar büyük. Değişken sürüş yüksekliği fonksiyonu sürüş sırasında ya da park ederken aracın yükseltilmesine ya da alçaltılmasına olanak veriyor. YCC'nin tamponları ve aşağı yan bölümleri fonksiyonel duyguyu artırmak amacıyla sert ve dayanıklı bir maddeden üretilmiş. Bu efekt, gövde panellerinin aerodinamik güzelliği ile dengelenmiş. İpeksi ve yanar-döner bir görüntü için, renk değiştiren Chameleon (Bukalemun) boyası kullanılarak tasarım bitirilmiş. Işığın yansımasına bağlı olarak dış yüzey yanar-döner renklerde bukalemun karakteri ile; yeşil, mavi, altın rengi ya da sarıya dönüşebiliyor. Buz efekti Ön ve arka farlar, YCC'nin tasarımında önemli öğeler. Bir LED kümesi tarafından üretilen ışık kaynağı, transparan termoplastik lensler yardımıyla dışarı veriliyor. Bu haliyle ışık kümesi, bir buz bloğundan yayılıyormuş efekti veriyor. Arka stoplardaki ışık demeti Volvo'nun karakteristik görünüşünü artırıyor. Buradaki kırmızı bölüm fark edilmeden sarıya doğru akıyor. Yüksek konumlandırılmış arka stoplar, arka pencerenin üst köşesinde yer alıyor. Eğer sürücü sert bir biçimde frene basarsa, kırmızı bölge büyüyor. Eğer sürücü frene çok daha sert biçimde basarsa, fren ışığı yanıp sönmeye başlıyor. Martı-kanat kapılar Kısa kanat aralıklı martı-kanat kapılar, YCC için pratik bir çözüm olarak düşünülmüş. Martı-kanat kapılar kapandığında, en fazla boyanmış gövde bölümünün altına kadar uzanıyor. Bu da, kapının açıldığında otomobilden 60 cm uzağa ilerlemesi anlamına geliyor. Martı kapılar, tamamen açılabilmesi için birçok geleneksel otomobilden daha az yere ihtiyaç duyuyor. Martı-kanadı kapısı yukarı doğru açıldığında eşik bölümü dışarı ve aşağı doğru açılıyor. Avantajları; tırmanmanızı gerektiren yüksek bir eşik olmayışı ve sunulan yüzeyin düz bir hal alması. Kapılar sayesinde elde edilen bu çözümün diğer bir avantajı da B sütununun arkaya doğru alınması ve böylelikle sürücünün görüş alanını genişletmesi. İç mekan YCC'de iç mekanın nasıl görünmesini ya da ne kadar yüksekte aracınızı kullanmak istediğinize siz karar veriyorsunuz. YCC'nin geliştirilmesi aşamasında temel olarak, sürücünün boyu önemsenmeden; doğru bir oturma pozisyonu elde edebilmesi ve doğru bir görüş alanına sahip olması dikkate alınmış. YCC'ye binmeden önce, tüm vücudunuz otomobilin satıldığı yetkili satıcı tarafından taranıyor ve daha sonra bu bilgiler en uygun sürüş pozisyonunu ayarlamak için kullanılıyor. Bu, sizin anahtar ünitenizde dijital bir formda saklanıyor. Sürücü koltuğuna oturup, anahtarınızı merkez konsola yerleştirdiğinizde; koltuk, direksiyon, pedallar, koltuk başlığı ve emniyet kemeri otomatik olarak kişisel ayarlarınıza uygun olan biçimi alıyor. Sonuç olarak, sizin için en ideal sürüş pozisyonu ile birlikte en iyi görüş açısını elde ediyorsunuz. Ferah bir iç mekan YCC'nin iç mekan tasarımında, sürücünün ihtiyaçları ön planda tutularak; kullanabileceği kadar alan yaratmakla, çok önemli noktalara rahatça ulaşabilmesi arasındaki denge sağlanmış. Otomobilin içinde, dış mekanda kullanılan tarzı devam ettirecek çizgilerin yansıması görülüyor. Gösterge paneli S şeklinde ve bu da kabin içine geniş alan hissi ve havadar bir ambians ekliyor. Renk değiştiren boyası ve martı kanatlı kapıları ile YCC'nin dış yüzeyinde elde edilen yüzen ve sallanan etkisini desteklemek amacıyla ön koltukların yapısı içe doğru şekillendirilmiş. Bu şekilde koltuklar zemin üzerinde havada duruyormuş hissi veriyor. İç mekanda kullanılan en önemli diğer özelliklerden biri de şıklık. Işıklandırma ile verilen ambians yan kısımları takip ederken, gizlenmiş havalandırmayı sağlayan hatlar, otomobilin eşsiz fiber optik özelliklerle üretilmiş moon-roof tavan çizgilerinin de yer aldığı tavan çizgileri arasından süzülüyor. Kontrol ve göstergeler YCC şık bir teknoloji ile donatılmış, fakat bu teknolojinin sürücü için kullanmayı daha komplike hale getirmesine izin verilmemiş. Gösterge paneli sade çizilmiş ve kolay okunabilir şekilde tasarlanmış. Az sayıda kullanılan göstergelerin hepsi sürücünün görüş açısının içinde. Vites kolları ise direksiyonun yanında bulunuyor. YCC'de kullanılan teknoloji içinde gereksiz olan her şey çıkartılmış. Otomobilin göstergelerinde gördüğünüz; hızınız, yakıt almadan önce aracınızı ne kadar daha sürmeniz gerektiği ve yolunuzu nasıl bulacağınız. Başka bir deyişle, hız saati, mesafe göstergesi ve navigasyon sistemi. Tüm bu bilgilere direksiyonun yanındaki kontrol panelini kullanarak ulaşmak mümkün. Otomobilin içinde her noktaya ulaşmak, anlamak ve çalıştırmak çok kolay bir anlayışa sahip. Yükleme YCC'nin yükleme veya saklama seçenekleri yeni yerlerinde. Bu anlamda vites kolu direksiyonun kenarına alınarak ve el freni elektronik park etme freni haline getirilerek ön koltukların arası genişletilmiş. Bu da, bir yolculuk sırasında eşyalarınızı koymak isteyebileceğiniz ideal bir yer. Sürücülerin cep telefonları çaldığında veya bozuk paraya ihtiyaçları olduğunda nereden bulacağım şimdi diye düşünmemesi gerekitiğinden yola çıkan uzmanlar, bu alanda küçük ve derin gözlere yer vermiş. Bu gözlere dizüstü bilgisayarlar, el çantaları, park vs için bozuk para, içecekler, anahtarlıklar, CD'ler ve cep telefonları gibi eşyalarınızı koyabilirsiniz. YCC'de arka koltuğun ana amacı, yolcu taşımak yerine eşya taşımak. Burada, evrak çantanızı, spor çantanızı ve diğer çantalarınızı koymak için isteyebileceğiniz kadar çok alan bulunuyor. Arka koltuk, aslında iki ayrı katlanabilen koltuktan oluşuyor. Daha çok sinema koltuklarına benziyorlar. Birisi kullanılmadığında, tekrar yukarı kaldırılıp depolama işlemleri için daha fazla yer açılıyor. Ayrıca ön koltuğun arkasında bulunan bölüm tamamen çıkarılabilir bir kompakt bölüm. Bu bölge, golf çantanızı koyacak kadar büyük. Motor ve vites YCC, düşük emisyon değerlerine sahip, 215 HP gücünde, beş silindirli, Integrated Starter-Generator (ISG) donanımlı PZEV motoru ile donatılmış. Bu motor, California gibi dünyanın en sert standartlarına sahip yeşil şehirlerinde dahi geçerli emisyon düzenlemelerine uygun geliştirilmiş. ISG, gereksiz zamanlarda boşta çalışmayı engelliyor. Trafik ışıkları gibi beklenen yerlerde motor otomatik olarak kapatılabiliyor. Sürücü gaz pedalına bastığı anda motor tekrar çalışmaya başlıyor. Sistem, aynı zamanda düşük devirlerde ekstra tork sağlıyor. Bu da en baştan maksimum güç anlamına geliyor. ISG, 60 V'luk güç kaynağı sağlayarak, kullanıcı rahatlığına da önem vermiş. YCC'de altı-ileri Powershift şanzıman kullanılıyor. Sistemde, isterseniz tamamen otomatik modda sürüşü seçebilir ya da vites değiştirmek için direksiyon simidinde yer alan kontrol düğmelerini kullanabilirsiniz. Powershift şanzıman teknolojisinde çift ıslak debriyaj donanımı yer alıyor. Bu sistem sayesinde; daima gereken ve doğru devirlerde vites değiştirilmesi sağlanıyor. Bu da, daha yumuşak ve daha ekonomik bir sürüş stili anlamına geliyor. Projede görev yapan kadınlar Camilia Palmertz (1967 doğumlu): YCC projesi henüz fikir aşamasındayken bu projenin içindeydi. Volvo'ya 1995 yılında katıldı. Şirketteki görevi, çarpışma testleri analizlerine biyo-mekanik bakış içeriyordu. Daha önceki projeleri ise şişme hava perdeleri güvenlik sistemi ve çarpışma testi mankeninin geliştirilmesi ile ilgiliydi. Eva-Lisa Andersson (1958 doğumlu): Camilia Palmertz ile projenin liderliğini üstlendi. 1985 yılından beri Volvo ile çalışıyor. YCC projesinden hemen önce, hala gelişmekte olan bir konsept Volvo modelinin Proje Direktörü'ydü. Dr. Elna Holmberg (1960 doğumlu): YCC'nin teknik gelişmesinden sorumluydu. Volvo için bir önceki dönemdeki görevi, aerodinamik ve şasi üzerinde yeni gelişmeleri içeriyordu. Maria Widell Christiansen, (1959 doğumlu): Volvo'ya 1986'da katıldı. Bu projede, 25 kişiden oluşan ekibinin tüm idari sorumluluğunu üstlendi. Proje boyunca YCC'nin başarısını garantilemek için Volvo'da bulunan tüm konsept otomobil uzmanlarıyla ortak çalıştı. Tatiana Butovitsch Temm (1961 doğumlu): Halkla İlişkiler Görevi ve Proje bilgisinin yanısıra projenin içerisindeki ulaşımı koordine etti ve özelliklere sesli açıdan baktı. Volvo'da 1969 yılından beri çalışıyor. YCC'de, önceden; güvenlik ulaşımında ve yönetici editörü konumunda görev yaptı. Lena Ekelund, (1962 doğumlu): Projenin teknik yönünde sorumluluk üstlenmiş ve Elna Holmberg ile tasarım mühendisliği ekibini koordine etti. 1986 yılından beri tasarım mühendisi olarak proje yönetiminde Volvo ile beraber çalışıyor. Anna Rosen, (1976 doğumlu): YCC'nin dış yüzey tasarımından sorumluydu. Anna Rose, Volvo'ya 2002'de katıldı. YCC projesinden önce Volvo Tasarım Stratejisi'nde çalışıyordu. Cynthia Charwick, (1957 doğumlu): Hem konsept otomobilleri, hem de üretim modeller üzerinde iç mekan tasarımcısı olarak çalışmıştır. İlk defa 1981'de Volvo için çalışmaya başlamıştır. Maria Uggla, (1962 doğumlu): Volvo'da 2001 senesinden beri çalışmaktadır. Geçmiş projelerinde, yeni S40 ve V50'nin renk ve biçimi üzerinde çalışmış ve gelişim aşamasındaki diğer modellerin konsept bölümlerinde görev yapmıştır. Kaynak: mynet.com