BIST 8.664
DOLAR 34,34
EURO 37,40
ALTIN 3.013,17
HABER /  DÜNYA

En fedakar anne

Konya’nın Beyşehir ilçesinde, 14 yıl önce evlatlık edindiği bebeğin spastik engelli çıkmasına rağmen onu bağrına basıp büyüten 53 yaşındaki ...

Abone ol

Konya’nın Beyşehir ilçesinde, 14 yıl önce evlatlık edindiği bebeğin spastik engelli çıkmasına rağmen onu bağrına basıp büyüten 53 yaşındaki Türkan Harmankaya, ‘işte annelik böyle bir şey olsa gerek’ dedirtiyor.
Beyşehir ilçesinde yaşayan Türkan-Bayram Harmankaya çifti, 14 yıl önce çocukları olmaması nedeniyle bir evlatlık edinmeye karar verdi. Ancak, müracaat ettikleri Konya Çocuk Yuvası’nda o tarihlerde çocuk olmadığı için başka arayışlara yönelen çift, gittikleri bir hastanede maddi imkansızlıklar nedeniyle bebeğini aldırmak isteyen bir anne adayı ile karşılaştı. Kürtaj için geç kalan anne adayının doğacak bebeğine evlatlık için talip olan çift, bebeğin tüm sorumluluğunu üzerine aldıklarına dair bir senet imzaladıktan sonra dünyaya gözlerini açan bebeğe ‘Enes’ ismini koydu. Ancak, evlatlık edindikleri bebek daha sonra spastik engelli çıkmasına rağmen onu bağırlarına basıp bu şekilde kabul eden çiftin bugün aradan geçen 14 yıla rağmen Enes’e olan sevgileri hiç tükenmedi, hatta daha da arttı. Onların sevgi dünyası ise anneler gününde tüm dünyadaki annelere örnek olacak cinsten.
Gözlerin bugün tüm annelere çevrildiği Anneler Gününde dünyaya anneliğin en güzel örneğini veren Türkan Harmankaya, emekli olduktan sonra eşinin de artan desteği sayesinde günün büyük bölümünü evlatlık edindikleri çocukları Enes’e ayırıyor. 14 yaşına getirdikleri Enes’e yaşadığı sağlık sorunlarına rağmen ve sol gözünü de kaybettikten sonra bakmaya devam eden anne Harmankaya, sevgi ile dolu olan dünyasını, evini kapılarını İhlas Haber ajansına açtı.
“O benim yavrum dedim, her şeyi ile benim evladım dedim, bağrıma bastım, onu doğduğu günden bugüne kadar çok seviyorum, hiçbir zaman Enes’in böyle olmasına hiç üzülmedim, etkilenmedim, yani hiç pişman olmadım. Çünkü evlat sevgisi çok farklı bir şey, onu ifade bile edemiyorum sevgisini, keşke herkes anne olabilse evladına sahip çıkabilse, annelik duyguları bambaşka bir şey” diye konuşan anne Harmankaya, “Enes, bizim evin huzuru, nefesi, ben Enes’siz nefes bile alamıyorum evde. Bir şey düşünemiyorum onsuz, yemeğimi yiyemiyorum, boğazımdan bir şey geçmiyor, su bile içemiyorum Enes açken. Bir yere gidemiyorum. Uyuyamıyorum, işte her şeyimiz Enes” diye ekliyor.

39 YIL SONRA GELEN ANNELİK: “O’NU KENDİM DÜNYAYA GETİRMİŞ GİBİ SEVİYORUM”
Enes’ün bugün 14 yaşına geldiğini anlatan Harmankaya, onu evlatlık edindiğinde 39 yaşında olduğunu belirterek, “Ben 39 yaşında anne oldum. Şimdi 53 yaşındayım. Bugün olsaydı yine alırdım, çünkü Enes’i çok seviyorum. O, hiçbir zaman dışarıdan gelmiş gibi değil, Enes’i kendim dünyaya getirmiş gibi seviyorum” dedi.

“ANNE DİYECEĞİ GÜNÜ UMUTLA BEKLİYORUM”
14 yıldır Enes’in anne diyeceği günü beklediğini ifade eden Harmankaya, “Anne demesini ömrüm boyunca bekleyeceğim. Çok vakit ağzının içinden böyle anne diye mırıldandığını her zaman hissediyorum. Umutla da bekliyorum her Anneler Gününde bu aklıma geliyor. Anne deyip boynuma sarılacağı günü bekliyorum, hayal ediyorum anne dediğini, elimi öptüğünü, boynuma sarıldığını herkes ister ben de istiyorum. Okullara göndereyim, onu güzel bir evlat olarak yetiştireyim, mutlu olayım. Ama Rabbim böyle daha hayırlıdır belki bizim için de. Herkes için de, Allah’ım bütün hastalara şifa versin, bütün annelerin anneler günü de kutlu olsun. Buradan anneler gününde annemin ve kayınvalidemin ellerinden öpüyorum, benden büyük olan bütün annelerin de ellerinden öpüyorum. Bence bütün anneler de güzeldir ama şunu söyleyeyim; ne olursa olsun, engelli de doğursalar, eşlerinden ayrılsalar da evlatlarını hiçbir zaman bırakmasınlar. Çünkü evlat sevgisi hiçbir şeyle ifade edilmiyor. Annelik çok kutsal bir şey. Engelli annelerine ise mesajım; engelli evlatlarına ne olursa olsun güzel bakınlar, iyi sahip çıksınlar. Zaten devletimizden milletimizden Allah razı olsun, bu devleti milleti başımızdan Allah eksik etmesin. Çünkü bu devlet sayesinde hiçbir zaman engelliler rezil değil, vezir gibi yaşadık. Kimseye muhtaç olmadık. Birine el açmadık. Bize bir şey alıver demedik. O devlet sayesinde biz de evlatlarımıza rahat rahat bakıyoruz” şeklinde konuştu.

GÖZLERİNİN TAMAMEN KAPANMASINDAN ENDİŞE EDİYOR
Hayattaki tek korkusunun gözlerinin tamamen kapanması ve Enes’i bir daha görememek olduğunu da ifade eden Harmankaya, doktorların gözlerini kaybedebileceğini söylemesi üzerine birçok kez ameliyat olmuş, ancak sol gözünü kaybetmiş, diğer gözü ile ise çok az görüyor, onun da kapanmaması için dua ediyor. Fedakar anne, “Üzüldüğüm şey Enes’i bir daha göremeyeceğim diye, gözlerim kapanırsa. Rabbim şifa ver ki, diye dua ediyorum. Bu yavruma kimseye muhtaç etme, ben yavruma ellerimle bakayım, o kimselere muhtaç olmasın. Gözlerime ışık ver Allahım diye dua ediyorum. Tek isteğim sağlıklı yaşamak, Enes’e bakmak. Gözlerim inşallah iyileşecek diyorum. Çünkü Allah’tan umut kesilmez” diye konuştu.

BİR DİVANDA MUTLU DÜNYA
Enes’in yattığı divanından kendisini hiç ayırmadığını da belirten Harmankaya, “Etrafı oyuncaklarla çevrili ama oynayamıyor. Onlara gülümsüyor, o mutlu oldu mu biz de mutlu oluyoruz. Enes ağladığında biz de ağlıyoruz. Elimi bir an olsun bırakmıyor. Yemeği de bu yattığı divanın üzerinde birlikte yiyoruz. Mutfakta ya da divanın aşağısına sofra kurup yemek istediğimizde razı olmuyor, ‘benden ayrı bir yere gitme’ diyor, o yüzden bu divandan başka bir yere çok nadir gidiyoruz” dedi.
(İHA)