Uluslararası mağaracılardan oluşan ekip dünyanın en derin mağarası Kafkaslar’ın eteklerindeki Krubera’ya indiler. Mağaracıların ulaştığı son nokta 2 bin 80 metre.
Abone olKâşiflerin Fransa’da ilk kez 1000 metrenin altına indiği 1956 yılından bu yana, kuşaklar boyu sayısız mağaracı 2 bin metre derinliğe ulaşmayı düşledi. İşte dünyanın en derin mağarası sayılan Krubera, bu 50 yıllık düşün gerçekleşeceği yerdi. Maceranın tamamı National Geographic-Türkiye’nin bu ayki sayısında yayımlandı.
Sergio García-Dils de la Vega, Krubera Mağarası’nın girişinde kız arkadaşı Pilar Orche’ye veda öpücüğüyle birlikte ertesi gün döneceği sözünü verdi. Ancak ekip arkadaşı Bernard Tourte, dar bir geçitten geçmeye çalışırken vücudunda zedelenmeler oluşunca, bir yeraltı kampında onunla kalmaya karar verecek ve daha derine inmeden önce yüzeye çıkma şansını yitirecekti.
Mağaracılar uzun süreli bir keşfe hazırlıklı gelmiş, mağaraya beş ton ağırlığında ekipman ve erzak taşımıştı.
HEDEF 2 BİN METRE’YE ULAŞMAK
Karadeniz kıyısındaki Arabika masifinin kireçtaşı dokusu boyunca zikzaklar çizerek Krubera Mağarası’na giden patika, bir dizi basamak, şelale ve bazıları 100 metreyi derinliğe ulaşan ve birbirine dar koridorlarla bağlanan şaftlar boyunca aşağıya iniyor.
Gennadiy Samokhin, 1.775 metre'de suyun altında geçit bulmaya çalışıyor.
Abhazya’daki bu mağaranın adı Rus jeolog Alexander Kruber’den geliyor. Gürcistan’dan araştırmacılar 1960’ta mağarayı 90 metre derinliğe kadar incelemeyi başardı. 2001’de Ukraynalı Yuri Kasjan’ın liderliğindeki ekip, Krubera’da bin 710 metreye inerek dünya rekorunu elde etti. Geçen Temmuz ayında Moskova’dan bir ekip rekoru bin 775 metreye yükseltti. Ve son olarak uluslararası mağaracılardan oluşan son ekip, 2 bin metreyi aşacak bir yol bulmayı umuyordu.
“GEÇMEMİZ İMKÂNSIZ”
Yedi ülkeden gelen 56 mağaracıdan oluşan ekip 700, 1.215, 1.410 ve 1.640 metre derinliklerde, bir dizi kamp kurdu. Ekip üyeleri bu kamplarda yemek pişirdi, her bir çadırda beş ila altı kişi uyudu, ısınmak için birbirine sokuldu ve yeri geldiğinde de aralıksız 20 saat çalıştı.
Yolculuğun üçüncü haftasına gelindiğinde, 1.775 metrede mağaracıların karşısına çıkan bir sifon inişi engelledi. Gennadiy Samokhin, 10 metre derinliğindeki gölün dibinde dar bir geçit bulmak için yaptığı dalışın ardından yüzeye çıktı: “Geçmemiz imkânsız.”
‘DÜŞE GİDEN YOL’
Sifonun çevresinden bir yol bulmaya çalışan Sergio García-Dils de la Vega, neredeyse dondurucu soğukluktaki şelaleye girdi. Bu deneme de başarısız olduğu gibi, su geçirmez kuru elbisesinde delikler olduğunu farketti. Denis Kurta ve Dmitry Fedotov, son bir çabayla, ‘Düşe Giden Yol’ adını verdikleri 100 metre uzunluktaki dar geçit boyunca güçlükle ilerlemeyi başardılar.
Sonra anlaşıldı ki, bu geçit sifonunun etrafından dolaşarak dik bir biçimde aşağıya uzanıyordu. Ertesi gün Bernard Tourte ve diğerleri de onları izledi. Mağaracıların 2 bin 80 metre’ye inmelerin sağlayan düş kapısı işte bu geçitti. Mağaracılar buna, düşe giden harekât diye niteledi.
Makalenin tam metni National Geographic-Türkiye‘nin bu ayki sayısında yayımlandı.
DÜNYANIN EN UZUN MAĞARASI
ABD’nin Kentucky eyaletindeki Mamut Mağarası. Kireçtaşı oluşumlu mağaranın toplam uzunluğu henüz bilinmemekle birlikte, 560 km’lik bölümünün haritası çıkarılmış durumda. Ukrayna’daki Optimisticheskaya Mağarası yaklaşık 210 kilometrelik uzunluğuyla ikinci sırada yer alıyor.
Arkeolojik bulgular insanların Mamut Mağarası’nı binlerce yıldan beri kullandığını gösteriyor. Modern keşif çalışmaları 18. yüzyıl sonlarında başladı ve 19. yüzyılda barut yapımında kullanılmak üzere mağaranın içindeki nitrat yatakları işletildi. Yeraltındaki mağara, göl ve geçitleri koruma altına almak amacıyla, 1941’de Mamut Mağarası Ulusal Park, 1981’de bir Dünya Mirası alanı ilan edildi.
Kaynak: