15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili bir yorumda tarihçi İlber Ortaylı'dan geldi. FETÖ tarafından gerçekleştirilmeye çalışılan darbeyle ilgili Ortaylı, "en dehşetli darbe girişimi" dedi.
Abone olÜnlü tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı, Hürriyet'teki köşesinde 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Ortaylıi 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili olarak "Darbe girişimi gecesi maalesef ne 27 Mayıs 1960, ne 12 Mart 1971, ne de 12 Eylül 1980 olaylarına benzemeyecek şekilde dehşetengizdi" ifadelerini kullandı.
"ASKER DÜŞMANLIĞINA GİDİLMESİN"
Prof. Ortaylı, "Lütfen bu gecenin etkisiyle asker düşmanlığına gidilmesin. Bu grup bizim bildiğimiz ordu değildir. Nihayet bir yurdun savunması asayişin de ötesinde bir mekanizma ve birikim ister. Ordunun iç terfi düzeni orduya ait bir olaydı" diye yazdı.
İlber Ortaylı'nın dün yayımlanan "En dehşetli darbe girişimi" başıklı yazısından bazı kısımlar:
"Darbe girişimi gecesi maalesef ne 27 Mayıs 1960, ne 12 Mart 1971, ne de 12 Eylül 1980 olaylarına benzemeyecek şekilde dehşetengizdi. Lütfen bu gecenin etkisiyle asker düşmanlığına gidilmesin. Bu grup bizim bildiğimiz ordu değildir. Nihayet bir yurdun savunması asayişin de ötesinde bir mekanizma ve birikim ister. Ordunun iç terfi düzeni orduya ait bir olaydı. Saltanatdöneminde bile asker ocağına müdahale bir numaralı asker ve orduların başkumandanı olan padişahla ama gene asker ocağının kendi kurallarıyla giderdi. Maalesef 2007-2013 yıllarında dar bir cemaat grubunun askerlik dışı eğitimle biçimlendirdiği kişi ve grupların terfi ve tayin düzenine karıştığı anlaşılıyor. Bu gibi hareketlere müsamaha edilmemesi gerekir. 1826 yılında yeniçeri ocağına karşı Sultan Mahmud yeni orduyla savaş açtığında cihat bayrağı açtı ve minarelerden sala okundu. Bu son derece ciddi bir olay, ciddi bir davettir. Bu sefer de aynı şey tekrarlandı, lakin hafızaları aşındıracak derecede tekrarlanmaması gerekir. Kanlı darbe girişimi bastırıldı."
"Türkiye tarihi yeniçeri ayaklanmalarıyla doludur. Osmanlı saltanatının en güçlü asırlarında olduğu gibi, 19’uncu asır sonuna kadar kapıkulu ayaklanmaları tarihi yönlendirir. İçinde ulufe meselesi ve züyuf akçe (değeri düşürülmüş gümüş sikke) dolayısıyla olanlar da vardır. Devletlûlar arası çatışma ve kışkırtmalardan dolayı çıkanlar da vardır. Payitaht halkının çektiği sıkıntılar ve yeniçerilerin empoze ettiği devletlûların idareye geçirilmesi talepleri bazı ahvalde ilmiye sınıfınındesteklemesiyle sokak isyanlarını çıkarır. Çok kanlı bitenleri vardır."
Yazının devamı için