BIST 9.890
DOLAR 35,32
EURO 36,76
ALTIN 2.961,15
HABER /  SAĞLIK

En çok kadınlar tükeniyor, çünkü...

Meryem Uzerli'nin tükenmişlik sendromunun nedeni ve kadınlar üzerinde nelere etki ettiği açıklandı

Abone ol

Melikşah Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Yusuf Kala, mükemmeliyetçi, ayrıntıcı, fazla sorumluluk sahibi, işe ait hırsı olan, sorunlara karşı esneklik gösteremeyen, katı kişilik özelliklerine sahip kişilerin daha çabuk tükendiğini söyledi.

Kala, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bir televizyon kanalında yayınlanan "Muhteşem Yüzyıl" isimli dizinin başrol oyuncularından Meryem Uzerli'nin diziden ayrılmasıyla gündeme gelen tükenmişlik sendromunun, psikolojik ve duygusal çöküntü olduğunu belirterek, tükenmişliğin bir hastalık değil, durum tespiti olduğunu söyledi.

Tükenmişliğin, işe gitmek istememe, keyifsizlik, neşesizlik, halsizlik uyku bozukluğu, sinirlilik, dikkatini toparlayamama, buna bağlı olarak iş kazaları, huzursuzluk, çabuk sinirlenme, arkadaşlarıyla kavga etme, çevreye karşı duyarsızlık, iş veriminin düşmesi, çabuk yorulma gibi belirtileri olduğunu ifade eden Kala, bununla birlikte baş, boyun ve migren tipi ağrılar, çarpıntı, bulantı, kusma gibi bedensel belirtilerin de yaşanan stres ve sıkıntı sonrasında ortaya çıkabildiğini vurguladı.

Tükenmişlik sendromunun kişinin iş yerindeki veya özel ilişkilerinden dolayı yaşanabileceğine dikkati çeken Kala, insanlarla birebir iletişim gerektiren sanatçı, sağlık çalışanı, basın mensubu, polis, bankacı, pazarlamacı gibi meslek gruplarında sıklıkla görülen bir durum olduğunu belirtti.

Ayrıca gece mesaisini gerektiren, doyumun yüksek olmadığı mesleklerde çalışanlarda da sıklıkla karşılaşılan bir durum olduğunu dile getiren Kala, şöyle devam etti:

"Mükemmeliyetçi, ayrıntıcı, fazla sorumluluk sahibi, işe ait hırsı olan, sorunlara karşı esneklik gösteremeyen, katı kişilik özelliklerine sahip, içine kapanık kişiler daha çabuk tükeniyor. Bu kişilerin beklentileri yerine gelmediği zaman stres ve sıkıntı yaşıyor. Çıkar yol bulamıyorlar. Kendi iç dünyalarında çatışma yaşıyorlar. Mesela gençlerin, yaptıkları işle alakalı fazla beklentileri oluyor, beklentileri karşılanmadığı zaman, ileri yaşlardaki insanlar ise iş yerinde yaşanan olumsuz gelişmeler nedeniyle tükenmişlik sendromu yaşıyor."

KADINLARDA DAHA ÇOK GÖRÜLÜYOR

"Çalışan kadınlar hem iş hem de ev hayatını birlikte götürmek zorunda kaldıkları için kendilerine vakit ayıramıyorlar ve daha fazla tükenmişlik yaşıyorlar" diyen Yrd. Doç. Dr. Kala, erkeklerin futbol başta olmak üzere çeşitli spor dallarıyla daha fazla ilgilendikleri için rekabete daha açık bir şekilde yetiştiklerini söyledi.

Kadınların ise çocukluk ve gençlik dönemlerinde çok fazla rekabet ortamında bulunmadıklarını ifade eden Kala, "Kadınlar rekabetle ilk olarak iş hayatında tanışıyor. Bu durum onlara ağır geliyor. Bu duruma ev hayatının zorlukları da eklenince tükenmişlik kadınlarda daha çok görülüyor" şeklinde konuştu.

TÜKENMİŞLİK GİDEREK ARTIYOR

İşverenin çalışanlara yüklemiş olduğu aşırı beklentinin tükenmişliğe neden olan faktörlerin başında geldiği belirten Kala, şunları kaydetti:

"Çalışanlar da bu beklentiyi karşılamak için daha çok çalışma ihtiyacı hissediyor. İşsizlik onlar için geride bir kırbaç. Kendinden istenen yüksek beklentiyi karşılamak için çok büyük bir çaba sarf ediyor. Böyle olunca insanlar nitelikli zaman geçirmek için kendilerine zaman ayıramıyor. Evde bile iş düşünmek zorunda kalıyor. İnsanlar kendilerine zaman ayıramıyor, dinlenemiyor ve zamanla tükendiklerini hissediyor. İşyerinde kişiye yönelik baskı adı verilen mobbing de tükenmişlik sendromunu kolaylaştıran etkenlerden birisi. Bu nedenle tükenmişlik, giderek artıyor, daha çok sektörde görülmeye başlandı. İş kazalarında, insanların işleriyle ilgili memnuniyetsizliklerinde ve işte yaşanan sorunlar nedeniyle psikologlara başvuru sayılarında ciddi artışlar yaşanıyor."

TÜKENMİŞLİK SENDROMU YAŞAYANLARDA İLAÇ VE ALKOL BAĞIMLILIĞI GELİŞİYOR

Tükenmişlik sendromundan kurtulabilmek için kişilerin ilaç ve alkole daha fazla başvurduğuna dikkati çeken Kala, "Dolayısıyla bu insanlarda sakinleştirici ilaç ve alkol bağımlılığı gelişiyor. Çünkü rahatlamak için alkol ve ilaca daha fazla yöneliyor. Şu anda toplumun en önemli sorunlarından birisi haline gelmiş durumda ama insanlar tükendiklerinin farkına varamıyorlar bu durum göz ardı ediliyor" şeklinde konuştu.

KENDİNİZE VAKİT AYIRIN

Tükenmişlik sendromuna yakalanmamak ve yakalanan kişilerin de kurtulabilmesi için sosyal aktivitelere ağırlık vermesi gerektiğini belirten Kala, şöyle devam etti:

"Tükenmişlik, müdahale edilmediğinde depresyona dönüşür. Kişi kendisine nitelikli zaman ayırmalı, hobilerini geliştirmeli, iş haricinde ek bir uğraş bulmalı, bu uğraşa zaman ayrılmalı, eşine çocuğuna zaman ayırmalıdır. Haftada ve ayda mutlaka tatil yapmalıdır. Özellikle insanlarla etkileşim içerisinde olunan spor dallarına yönelmek gerekiyor. Salon sporunu önermiyoruz. Çünkü kişi salon sporunu vazife gibi gördüğü için yapamadığı, vakit ayıramadığı zaman daha fazla stres ve sıkıntıya giriyor. İşverenin de çalışanın tükenmişlik yaşamaması için dikkat etmesi gerekiyor. İşe göre eleman alınmalı, işe aldıktan sonra o kişiye uyum sürecinde rehberlik, dinlenme molaları, esnek iş özellikleri, zaman zaman iş değiştirme, çalışanlar arasında adil davranma, ödüllendirme ve cezalandırmanın adil yapılması, beklenti yüksekliğinin tekrar tekrar değerlendirilmesi ve çalışma saatlerine dikkat edilmesi gerekiyor."