Hürriyet gazetesi yazarı Şükrü Küçükşahin, partiler arası koalisyon görüşmelerinin olumlu sonuçlanması önündeki en büyük engelin Erdoğan olduğu yazdı.
Abone olMeclis Başkanlığı Seçimi'nin dün yapılan ilk tur oylaması öncesi ve sonrasında Ankara kulislerinin nabzını tutan Hürriyet yazarı Şükrü Küçükşahin, kulislerini bugünkü köşesinden yazdı.
"Erken seçim seçeneği" başlık bugünkü yazısında Şükrü Küçükşahin, liderlerin açıklamalarının koalisyon ihtimallerini zayıflattığını yazdı ve ekledi:
"Alıcısı en yüksek seçenek yine AKP-CHP hükümeti. Dün Davutoğlu ile Kılıçdaroğlu nu dinlerken bir kez daha gördük ki, iki partinin de önündeki en büyük engel Cumhurbaşkanı Erdoğan ın pozisyonu. Davutoğlu tam sahiplenme, Kılıçdaroğlu ise tam karşıt noktada durdu."
Küçükşahin şunları yazdı:
"Dünkü TBMM Başkanlık turları, koalisyon/seçim senaryoları için sadece kırıntı değerde ipuçları içerdiği için dananın kuyruğunu koparacak bugünkü oylamalara bakmalı.
Çıkacak sonuca göre olası senaryolar şöyle sıralanabilir:
1- Deniz Baykal veya Ekmeleddin İhsanoğlu'nun, AKP desteğiyle seçilmesi müstakbel ortaklara işaret demekti(r); ancak Başbakan Davutoğlu dün bu seçeneği yok etti.
2- Baykal muhalefetin oyları ile seçilirse zayıf da olsa AKP-CHP hâlâ olabilir.
3- Muhalefet İhsanoğlu derse AKP'siz hükümet hâlâ hesap dışı değil demektir; ama bu seçeneği Devlet Bahçeli yok etti gibi...
4- Muhalefet anlaşamaz, AKP'li İsmet Yılmaz yeni başkan seçilirse, en büyük olasılık erken seçimdir. Koalisyon olasılığı bitmiş değil, oldukça zayıflamıştır; çünkü AKP'nin seçmene, 'muhalefet beceremedi' diyeceği bir koza kavuşacak.
ERDOĞAN'IN POZİSYONU
...
Seçmenin verdiği mesaj ve Türkiye'nin önündeki vakıa sorunlar da aslında bunu elzem kılıyor ve alıcısı en yüksek seçenek yine AKP-CHP hükümeti. (Muhalefetin içinden bir hükümetin çıkması için pes etmeden çabalayan siyasilerin varlığının sürdüğünü bilmekte, de yarar var.) Dün Davutoğlu ile Kılıçdaroğlu'nu dinlerken bir kez daha gördük ki, iki partinin de önündeki en büyük engel Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın pozisyonu. Davutoğlu tam sahiplenme, Kılıçdaroğlu ise tam karşıt noktada durdu. Kılıçdaroğlu grubundan en büyük ve uzun alkışı bu sözleri üzerine aldı.
Bu noktada Cumhurbaşkanı'nın anayasal sınırlara dönme iradesi göstennesi halinde iki partinin eli çok rahatlayacak, önleri açılmış olacak.