En beğendiğim 8 fıkra..
Bir hayli zamandır, bu köşede siyasetten başka bir şey
yazılmadı..
Bugün, ?başka bir şey? yazmak istiyorum..
1) Kadının biri, yan odada olan kocasının gürültülü bir şekilde
çıkan inlemesini duyar ve hemen kocasının yanına gider ve ?ne
oldu?? der..
Kocası ?merak etme bir şey yok, raftaki cüppem düştü? deyince,
karısı, ?nasıl olur, cüppe bu kadar ses çıkarır mı?? diye
sorar..
Kocası cevap verir: ? Hanım, cüppemin içinde ben de vardım..?
(Bu fıkra, YÖK saltanatını muhafaza etmek için akılalmaz metotları
tatbik ve akla ziyan yorumları deklare eden bazı profesörlerin, hem
kendilerine hem de cüppelerinin temsil ettiği akademik camiaya
verdikleri zararın boyutuna hasredilmemiştir!.)
2)Kasap 1 kilo civarındaki ciğerin dolapta olmadığını görünce,
çırağa ?ciğer nerede?? diye sorar..
Çırak, ?şu kedi yedi? deyince, kasap, kediyi kantara vurur ve
çırağa dönerek der ki: ?Eğer bu tarttığım şey kedi ise, ciğer
nerede; ciğer ise, kedi nerede??
(Bu fıkra, ?sol oylar nerede?? şeklindeki tartışmalar hakkında
espri yapıldığı anlamına gelmemelidir; zira olay ciddi bir
olaydır!.)
3) Komşusu, adama ?sende kırk yıllık sirke varmış; biraz verir
misin?? deyince, adam gayet sakin bir şekilde karşılık vermiş:
?Öyle her isteyene verse idim, kırk yıllık sirkem mi olurdu??
(Bu fıkra ile, 40 yıldır sirke gibi ekşi yazılar yazan bazı
yazarlar arasında bir ilinti kurmak isterseniz, karışmam!.)
4) Adamın karısı, ?sağındaki lambayı ver de yakayım? der. Kocası
cevap verir: ?Ben bu karanlıkta sağ tarafımın neresi olduğunu nasıl
bileyim??
(Bu fıkra, 28 Şubat sürecinde ?yönünü? tayin edemeyen bazı
gazeteci-yazarların ?duruşunu? işaretleyen bir fıkra
değildir!.)
5) Hoca, eşekten düşünce, etrafındakiler gülmeye başlamış.. Yerden
hafifçe kafasını kaldıran Hoca, ?zaten oturacaktım? demiş..
(Bu fıkra ile, seçimi kaybettikten sonra hop oturup hop kalkan ve
'gelecek seçimde aday olmayacağım' diyen kişiler hedef
alınmamıştır!.)
6) Bir akıl hastası, akıl hastanesinden kaçtıktan sonra akıl
hastanesinin santralını çevirip, ?9 numaralı odada kimse var mı??
diye sorunca, santral görevlisi odaya bakıp döndükten sonra, ?hayır
kimse yok? diye cevap vermiş..
Telefonu açan akıl hastası, rahatlamış bir vaziyette, ?oh çok iyi,
demek ki, ben kaçmışım? diye kendi kendine konuşmuş..
(Bu fıkra, kendini hala eski görevinde sanan bazı üst düzey devlet
adamlarının ?dikkatine sunulmamıştır?; ?dikkat ederseniz? isim de
verilmemiştir; çünkü ?dikkatinizi çekerim? ben akıl hastası
değilim; yorum yazarken de lütfen ?dikkatli olunuz?!.)
7) Adamın evine iki hırsız girer. Adam hemen dolaba girip gizlenir.
Hırsızlar, adamı görür ve derler ki: ?Korkma, biz sana zarar
vermeyiz?. Adam cevap verir: ?Korktuğumdan değil, evimde çalınacak
bir şey bulunmadığından, utancımdan buraya girdim.?
(Bu fıkranın, toplumu yakından ilgilendiren çok önemli yasa
tasarılarının görüşüldüğü zaman meclis genel kuruluna gelmeyen
CHP?li milletvekillerinin tutumu ile uzaktan yakından bir ilgisi
bulunmamaktadır!.)
8) Adamın biri, hamamda kendisi ile pek ilgilenmeyen hamamcılara 1
altın bahşiş verir. Ertesi hafta etrafında dört dönen aynı
hamamcılara ise birer metelik bahşiş uzatır ve hayret içindeki
hamamcılara der ki: ? Geçen hafta verdiğim altın paralar bugünkü
hizmetiniz için; şimdi verdiğim metelikler ise geçen haftaki
hizmetiniz içindir.?
(İşte bu son fıkra ile, tufaya düşmüş bulunmaktayım! Umuyor ve
temenni ediyorum ki bazı okurlar, ?geçen haftaki yorumlarımda senin
için yazdığım güzel sözler bugünkü yazın içindi; bugün yazdığım
yorumdaki kötü sözler ise daha önce yazdığın tüm yazılar içindi..?
dememiş olsunlar!.)
(Arşiv)