BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Emre Hoca'nın 'oha' isyanı!

Akademik camianın şöhretli isimlerinden Prof. Dr. Emre Kongar yine fena patladı. Kongar, son yıllarda hızla bozulan Türkçe'yi katledenlerin kimler olduğunu gizlemedi.

Abone ol

Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Emre Kongar, ''Televizyonlardaki diziler Türkçeyi bozuyor'' dedi. Kongar, Atatürkçü Düşünce Derneği Adana Şubesi ile Özel Bilfen Okulları'nın ortaklaşa düzenlediği ''Yozlaşan Medya ve Türkçe'' konulu konferansta, ülkedeki eğitim sistemi bozukluğunun, TV kanallarını en etkili eğitim kurumları haline getirdiğini söyledi. Türkçenin son yıllarda bozulmasında televizyonlardaki dizilerin önemli rol oynadığını öne süren Kongar, dizi izlerken oluşan ortak kültürün, daha sonra aile, arkadaş, iş ve çevre grubuyla yaygınlaştığını ve dilimize girdiğini ifade etti. TV kanallarındaki mafya dizilerinin gençlerin gözdesi haline geldiğini, argo kelimelerin hızla yayıldığını anlatan Kongar, ''Bir dizide sıkça geçen (oha oldum) sözcüğünü, günümüzde ne yazık ki herkes kullanmaya başladı. Hatta köşe yazarları bile kullanır oldular. (Oha) sözcüğü köylerde hayvanları yönlendirmek için kullanılır. Bunun önüne geçmek gerekir'' dedi. Fransa Hükümeti'nin Fransızcayı korumak için yasa çıkardığını vurgulayan Kongar, ''Türkçemiz başta Arapça olmak üzere Farsça ve İngilizcenin baskısı altındadır. Fransa bununla ilgili yasa çıkarttı. Çok iyi derecede İngilizce ve Almanca bilen Fransızlar, kendi memleketlerinde başka dille konuşmak istemezler. Biz neden bu uygulamayı yapmayalım?'' diye konuştu. ''MEDYA KENDİNE ÇEKİ DÜZEN VERMELİ'' Türkiye'de medya kuruluşlarının 4-5 kişinin elinde olduğunu ifade eden Kongar, bu kuruluşların gazetecilik dışında işlerle de uğraştıklarını belirtti. Kongar, şunları söyledi: ''Medya kuruluşlarının, fabrika, bankalar gibi kuruluşları var. Ayrıca bunların müzik şirketleri de var. Önce genç kızları reklam şirketine alıyorlar, sonra sunucu yapıyorlar, birkaç şarkı, türkü öğrettikten sonra klip ve kaset yaptırıyorlar. Bununla yetinmeyip, aynı genç kızımızı birden köşe yazarı olarak görebiliyoruz. Böylece ürettikleri malların da reklamını yaparak satışını artırıyorlar. Medyanın tek görevi halkı bilgilendirmektir. Son günlerde bayrak krizi yaşanıyorsa bunun sorumlusu yine medyadır. (2 kişi bayrak yakma girişiminde bulundu) demek farklı, (Alçaklar, bayrak yaktı) veya (Şu grup, bayrak yaktı) demek çok farklıdır. Laiklik konusunda da benzer olaylar yaşanıyor. Kamuoyu bundan çok olumsuz etkileniyor. Medyanın kendine çeki düzen vermesi gerekir.''