Empati..!
Toplumsal olarak en büyük sorunlarımızdan biri.
Empatinin Türkçe'de kelime karşılığı yok. Türk Dil Kurumu “duygudaşlık” diye bir kelime türetmiş ama ben kullanan kimseye rastlamadım.
Bu da empati sahibi bir toplum olmadığımız anlamına mı geliyor?
Oysa ki günümüzde anlamını bilmenin ve uygulamanın en gerekli olduğu kelime.
Hele ki mübarek Ramazan ayında olduğumuz şu günlerde…
Empati bir diğerinin yerine kendini koyabilmek, dünyaya onun gözüyle de bakabilmektir.
İnsanlar birbirleri ile ilişkilerinde empati kurma yeteneklerini geliştiremedikleri sürece birbirlerini anlamadan yaşayan bireylerden oluşan, birbirine kör-sağır bir toplumda yaşamaya mahkumuz.
Bir diğer insanı anlamanın tek yolu budur bana göre.
Hayatın her alanı için geçerli.
Bütün kavramlar, inanışlar ve yaşam şekilleri için.
Ve tüm canlılar için.
Bir insan önce yaşayan bütün canlıların aynı “yaratıcı” tarafından yaratıldığını asla unutmamalı.
Hiç kimse bir diğerinden daha az haklara sahip değil.
Ve yaratılan her varlığın, her varoluşun, doğanın dengesi içerisinde bir görevi var.
Öldürdüğünüz ve kötü davrandığınız hayvanların da,
Soldurduğunuz ve yakıp yıktığınız ağaçların da,
Hor gördüğünüz insanların da...
Denge gereği biri olmazsa diğeri de olmaz.
Birinin yokluğu diğerinin varlığını eksiltir.
Birine ya da herhangi bir canlıya kötü davranırken bir an durun ve dünyaya onun gözleriyle bakmayı deneyin.
Asla zarar veremeyeceksiniz.
Tanrının yarattıklarını kategorize etmek, birinin diğerinden daha önemli ya da daha az gerekli olduğunu düşünmek, bir yanılgıdan başka birşey değildir.
Ve bu yanılgıdaki insan, Tanrının kendisine verdiklerinin kıymetini hiç bir zaman bilemez.
Empati, bir başka insanla ya da bir canlıyla iletişim kurmanın en gerçek yoludur.
Empati yeteneği gelişmiş bir insan başkalarını kolaylıkla yargılayamaz.
Empati yeteneği gelişmiş bir insan başka bir canlının canını yakamaz.
Empati yeteneği gelişmiş bir insan doğaya zarar veremez.
Sadece ve sadece, dünyaya bir diğerinin gözünden bakabildiğiniz tek bir an bile birçok şeyin değişmesine yetecektir.
Hepimiz hayat denen bu yolculukta kimi zaman ağır, kimi zaman da hafif sınavlardan geçiyoruz ve bir takım seçimler yapıyoruz.
Bu seçimlerin sonuçları kimimiz için daha ağır, kimimiz içinse daha hafif oluyor.
Ama hepimiz hata yaparak öğreniyoruz.
Birinin sadece sizden faklı hatalar yapıyor olması onu yargılamak ve dışlamak için yeterli bir sebep değildir.
Karşısındakini anlayabilen ve onunla empati kurabilen bir insanın, insani değerlerinin su yüzüne çıkması kaçınılmazdır.
İnsan içinde sürekli “çatışması gerektiğini” fısıldayan sesi susturduğunda, aslında çatışmanın gerekli olmadığını anlıyor.
Birbirimizin düşmanı olmak yerine dostu olmayı tercih ettiğimiz gün, dünya hepimiz için daha güzel bir yer olacak bence.
Sevgilerimle…