Emniyet Genel Müdür Yardımcısı ile uyuşturucu baronu ortak mı? Şoke eden iddialar üzerine 2 numara ifadeye çağrıldı.
Abone olEmniyet Genel Müdür Yardımcısı Emin Arslan, İstanbul'da düzenlenen uyuşturucu operasyonu sonrasında hakkındaki iddialarla ilgili ifade vermek üzere Beşiktaş Adliyesi'ne gitti. Arslan, yaptığı açıklamada, iddiaların ''asılsız olduğunu'' savundu.
''Gerçeklerin çarpıtıldığını, kasıtlı olarak bir kamuoyu oluşturulmaya çalışıldığını'' öne süren Arslan, ''Görev gereği yaptığım çalışmalar çarpıtılarak, beni suçlu gibi yansıtan açıklamalara, 40 yıllık meslek hayatımda gerçekten rastlamadım. Benim dostlarım, arkadaşlarım, meslektaşlarım şunu bilsinler; benim bilerek boğazımdan haram lokma geçmedi. Bulunduğum yere, siyasi tavassutla değil, tırnaklarımla kazıyarak geldim'' diye konuştu.
''İDDİALARIN BELİRLİ PARÇALARI
KASITLI LANSE EDİLİYOR''
Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Emin Arslan, ''İddialarla ilgili gizlilik yasağı olmasına rağmen bütünün belirli parçaları kamuoyu oluşturmak için kasıtlı lanse ediliyor'' dedi.
Beşiktaş Adliyesi'nde savcılığa ifade vermeden önce telefonla AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Arslan, ''İddiaların hepsinin çarpık olduğunu, gerçeklerin ters yüz edildiğini'' savundu.
Gazetelerde yer alan iddiaların ''asılsız olduğunu'' savunan Arslan, oğlu ile Habib Kanat'ın kızının ortak bir şirket kurduğunu, oğlunun söz konusu şirkete yüzde 20 ortak olduğunu söyledi. Oğlunun kurulan şirkette maaşlı çalıştığını belirten Arslan, şunları kaydetti:
OĞLUM O ŞİRKETTE EMEK KARŞILIĞI %20 ORTAK
''Demişler ki 'benim oğlum bilmem kim ile ortak.' Hayır. Onun kızı ile benim oğlum emek karşılığı yüzde 20 civarında. Onlar parası, benim oğlum emeği karşılığı. Benim oğlum bilgisayarcıdır. Yurt dışından bilgisayar getireceklerdi, işlemedi. Benim oğlum maaşlı gibi çalıştı orada. Kazansalardı para alacaktı. Yarı yolda da anlaşamadı. 7-8 ay sonra ceketini aldı çıktı. Borçlarını ödeyebilmek için de arabasını sattı. Yani burada sigortalı maaşla çalıştığı yerde 'bilmem kaç para yatırmışta bilmem kaç para ile ayrılmış' bunlar banka kayıtlarında ve şirket kayıtlarında var. Yani bunları incelemeden böyle bir yayın yapılmasını doğru bulmuyorum.''
Hüseyin Rıza Işık ile kendisinin hiçbir ilgisinin olmadığını ifade eden Arslan, şöyle devam etti:
SORUŞTURMA GİZLİLİĞİ KAMUOYU
OLUŞTURMAKİÇİN DELİNİYOR
''İddialarla ilgili gizlilik yasağı olmasına rağmen bütünün belirli parçaları kamuoyu oluşturmak için kasıtlı lanse ediliyor. Görev için yapılan, yürütülen ilişkiler ustaca çarpıtılıyor. Bu konuda yardımcı olan kişiye 'arkadaş sen yardımcı ol başına bir şey gelmez senin ele verdiğin adamlar seni öldüremez, devlet seni korur' denilen yerler anında çevrildi 'biz seni koruruz sen istediğin gibi mal sat' denildi.
40 YILLIK MESLEK HAYATIMDA
BÖYLE ŞEREFSİZLİKLE KARŞILAŞMADIM
Bu kadar çirkin. 40 yıllık meslek hayatımda her konuyla karşılaşmıştım. Böyle bir şerefsizlikle karşılaşmamıştım.
Bütün gazetelerde yazıyor, Hüseyin Rıza, İstanbul Üniversitesi'nde bir doçentti. Akrabalarımdan biri de aynı üniversitede öğretim görevlisi. Onunla benim bir şeyim yok, bir defa görüştüm. Dün akşam bazı gazetelere servis yapıldı. Kasıtlı olarak kamuoyu oluşturulmaya çalışıldı. Dün savcılık emniyete yazı yazıyor. 'Emin Arslan yarın saat 10'da burada olsun' diye. İstanbul'dan gazeteciler beni anında arıyor. 'Buraya geliyorsunuz' diye. Sanki yazı ajans ve gazetelere yazılmış gibi. Medya ile yargılama oluyor.
Dün gece çarpıtılmış, aile ve çocuklarımız gibi kutsal kavramların çiğnendiği haberi bazı kanalda bütün millet izlemiştir. Hem de gizlilik kararı vardı. Görev gereği yaptığım çalışmalar çarpıtılarak beni suçlu gibi yansıtan açıklamalara 40 yıllık meslek hayatımda gerçekten rastlamadım. Benim dostlarım, arkadaşlarım, meslektaşlarım şunu bilsinler; ben gerçekten bilerek boğazından haram lokma geçmiş bir kişi değilim. Bulunduğum noktaya siyasi tavassutla değil, tırnaklarımla kazıyarak geldim. 10 yıl önce yaptığım ulusal ve uluslararası operasyonları arkadaşlarım iyi bilir. O zamanki Emin Arslan ne ise şimdiki Emin Arslan da aynen o. Lütfen yalan yanlış bilgilerle çocuklarımı, ailemi hırpalamasınlar.
Benim rahmetli babamın bir sözü vardı. 'Oğlum inşallah polislikte başına bir şey gelmez. Ama gelirse vurdu, vuruldu, öldü, öldürdü desinler ama Abdi'nin oğlu hırsızlık yaptı da geldi demesinler' demişti. Ama işte maalesef sonunda nasıl oldu bilemiyorum. Ama ben adli süreçte bunun bütün boyutlarıyla açıklanacağına inanıyorum.''
UYUŞTURUCU BARONU İLE 4 YILDIZLI
ORTAKLIK İDDİASI...
MÜDÜRÜ YAKAN OLAY... Diğer sayfada...
4 YILDIZLI ORTAKLIK
Tarihi uyuşturucu operasyonunda Kaçakçılık Daire Başkanlığı'ndan Sorumlu Emniyet'in üst yönetiminden Emin Arslan da telefon dinlemesine takıldı. İddiaya göre polis müdürünün oğlu, uyuşturucu baronu H.K. ile ortak şirket kurdu
İstanbul Narkotik Şube Müdürlüğü ekiplerinin Pendik ve Tuzla'da üç imalathane ve bir depoya düzenlediği baskında 200 milyon Captagon hapı imaline yetecek 3 ton amfetamin ele geçirildi. Operasyon kapsamında uyuşturucunun sahibi olduğu iddia edilen H.K. ve uyuşturucu operasyonlarında bilirkişilik yaptığı için polislerin 'Hoca' diye hitap ettiği Doç. Dr. H.R.I.'nın aralarında bulunduğu 9 kişi tutuklandı.
Polis, aynı suçtan 2007'de yakalanan ve 14 ay tutuklu kalan Doç. Dr. H.R.I.'yı taliye olduktan sonra izlemeye aldı. Doç. Dr. H.R.I., bu süreçte üst düzey Emniyet görevlileriyle de görüştü ama daha önceki bilirkişilik görevi nedeniyle polis bundan şüphelenmedi. Doç. Dr. H.R.I. ile ilk ilişkiye geçen uyuşturucu baronu H.K. oldu. Bulgaristan Emniyet Genel Müdürlüğü 2001'de Emniyet Genel Müdürlüğü'ne bir yazı göndererek H.K.'nın amfetamin kaçırdığını bildirmişti.
İddialara göre dönemin Kaçakçılık Daire Başkanı E.A., bu istihbaratı dikkate almayarak arşive kaldırdı.
HOCAYA YARDIMCI OLUN
H.K. ile E.A. arasında ilişki olduğunu düşünen polis, H.K.'nın Doç. Dr. H.R.I ile ilişkiye geçmesinin ardından ilginç bir telefon görüşmesine tanıklık etti. İddialara göre H.K., E.A.'yı arayarak cezaevinden çıkan H.R.I.'ya yardımcı olunmasını istedi. E.A., H.K.'ya 'Ondan uzaklaşma ama benim onunla görüşmem uygun değil' dedi. Bu görüşmeyi araştıran polis telefondaki kişinin Türkiye'nin en önemli polislerinden E.A, olduğunu ortaya çıkardı. Yapılacak operasyon bilgisinin sızmaması için Ankara polisine verildi. E.A.'nın H.K ile bir yıl içinde 3 kez İstanbul'da görüştüğünü tespit etti.
Görüşmelerden biri Baltalimanı Polisevi'nde yapıldı. E.A ile H.K.'nın iş ortağı olduğu da ortaya çıktı. E.A.'nın oğlu ile H.K. 2006'da Kalis Limited adında bir şirket kurdu. Şirket 2007'de sermayesini 300 bin dolara çıkardı. Ortaklık 2008'de bitti.
İSTİHBARAT BAŞKANLIĞI YAPTI
Emniyet'in üst yönetiminden E.A., 1993 - 1997 arasında İstihbarat Daire Başkanlığı, 1997-2001 arasında ise Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı yaptı. 2001'den beri de Emniyet bünyesinde Kaçakçılık ve Organize Suçlar'a bakan yöneticiydi. E.A.'nın uyuşturucu, kara para aklama ve terörizmin finansmanıyla mücadele gibi pek çok projede imzası var.
ŞİRKET SERMAYESİ 1 MİLYON TL
Bilgisayarların ve bilgisayar çevre donanımlarının toptan ticaretini yapan Kalis Turizm Dış Ticaret Anonim Şirketi, 11 Mayıs 2006'dan bu yana İTO'ya kayıtlı. 1 milyon lira sermayeli uyuşturucu baronu H.K.'nın yönetim kurulu üyesi olduğu şirkette, üst düzey Emniyetçi E.A.'nın oğlu S.A. da eski yönetim kurulu üyesi olarak gözüküyor.
BİZ İŞİMİZİ YAPIYORUZ
Uyuşturucunun sahibi olduğu iddiasıyla gözaltına alınan işadamı H.K. ile yan yana çekilmiş fotoğrafının gazetede çıkması üzerine manken Gizem Özdilli, bir açıklama yaptı. Özdilli, Ataşehir'de bir kafe açılışına katıldığını belirterek;
'3-4 sene önce davetli olarak katılmıştım. Şafak Sezer'in de aralarında olduğu sanatçılar ve futbolcular vardı. Günde dört tanıtım, üç defileye çıktığım günlerdeydi. 8-9 sene önce de Tülin Şahin'le birlikte Etiler'deki El Torito'nun açılışını yaptık. Sahipleri uyuşturucu kaçakçılığından suçlandı. Onlarla da el sıkışıp poz verdik. O zaman da resimlerimiz gündeme gelmişti. Biz işimizi yapıyoruz. İnsanlar iyi mi, kötü mü, cami mi yaptırmış, bar mı bilemem, biz işimizi yapıyoruz' dedi.