BIST 9.420
DOLAR 34,42
EURO 36,29
ALTIN 2.836,89
HABER /  GÜNCEL

Emniyetin bir numarası Mustafa Çalışkan bunları ilk kez anlattı

İSTANBUL Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan darbe gecesine dair bomba detaylar anlattı. TBMM komisyonunda konuşan Mustafa Çalışkan o gecenin bilinmeyen kahramanını da tanıttı.

Abone ol

İSTANBUL Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan, TBMM Darbe girişimini araştırma komisyonunda bildiklerini anlattı. Çalışkan örgütün yapılan tüm dinleme kayıtlarını yanlarında götürdüklerini söyledi. Darbe gecesi köprüde sniper vardı iddiası da şehir efsanesi çıktı.

Mustafa Çalışkan o gecenin bilinmeyen bir kahramanını da anlattı. O isim bir askerdi...

Mustafa Çalışkan, darbe girişimi akşamında DEAŞ ile ilgili önemli bir operasyon hazırlığındayken bir emniyet müdür yardımcısının kendisini aradığını ve "Bir askeri yetkilinin aradığını, sıkıyönetim ilan ettiklerini söylediğini" aktardı.

DARBEYİ BÖYLE ÖĞRENDİ
Hayatın olağan akışına uymadığı için "Herhalde meczup" dediklerini belirten Çalışkan, "Sonra köprüden sorumlu müdürüm aradı ve 30-40 askerin polislerin silahını almaya çalıştıklarını söyledi. Darbe kısmını çok aklımıza getirmedik ama normal olmayan bir şey olduğu kesindi." dedi.

KÖPRÜYE GİDİNCE GÖRDÜKLERİ
Çalışkan, köprüye geldiğinde, askerlerin köprüyü kapattığını gördüğünü belirterek, şöyle devam etti:

-"Yaklaşmak istedik, havaya ateş ettiler. Komutanımız ve valimiz geldi. İlk başta 'bunları ikna ederiz ya da çatışır köprüyü açarız' diye düşündüm. Tam bu kararı verirken değişik yerlerde tankların geldiğini duyduk. Köprüye müdahale etmeyi beklemeye aldık. Tanklar devreye girince normal bir şey yaşamadığımızı farkettim.

ERDOĞAN KENDİSİNİ ARAYIP NE İSTEDİ? Çalışkan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, kendisini arayarak, havaalanı kulesini ne kadar zamanda boşaltabileceklerini sorması üzerine o andaki heyecanla 10-15 dakikada alacaklarını söylediğini belirterek, "Ama şimdi sorsa 1 saat derim. İnanın enteresan bir şekilde 10-15 dakika içinde gerçekleşti. Allah bizi utandırmadı özel harekatçılar kuleyi aldı. Biz döndük Cumhurbaşkanımıza, 'Kule alındı' dedik ve ondan sonra indi." diye konuştu.

OLAYIN ŞEKLİNİ DEĞİŞTİREN ANONS
-10.30 gibi telsizden 'Hiçbir şekilde silahımızı teslim etmeyeceğiz ve bulunduğumuz yerden ayrılmayacağız.' diye anons yaptım. O anonstan sonra olayın şekli değişti. 'Vatandaşlarla beraber karşımızdakilere de zarar vermeden, onların da bu memleketin çocuklarını olduğunu bilerek...' dedim, esas zorluk oradaydı. 

-Hiçbir yardımcımda esneme olmadı. 40 tane yardımcım var. Bir tanesi esneseydi gücümüz yüzde 25 azalırdı."

İNSANLAR BENİ KORUMAK İÇİN ÖNÜMDE SAF YAPTI
-"Vatandaşlarla beraber köprüye yürümeye başladık. 'Emniyet Müdürünü koruyun' diyerek önümde iki saf yapıldı. İnsanlar, tanımadıkları bir insanın önünde saf oluyorlar. Ben de onlara 'açılın, üzerimizde hiç olmazsa çelik yelek var' dedim ama hiç birisi seti açmadı."

Çalışkan'ın anlattığına göre devamında üzerlerine ateş açıldı ve yakın koruması polis memuru Münir Alkan'ın şehit oldu, bir koruması ağır yaralandı.

BİZE TANKLA ATEŞ ETTİLER

Darbe gecesi hem vatandaşları korumak, hem de darbecileri ikna etmek için megafonla anonsta bulunduklarını, ara ara darbecilere ateş ettiklerini aktaran Çalışkan, "Nereden ateş ettiysek oraya tank atışı yaptılar. 4 defa tank atışı yapıldı. Direkt insanların olduğu yere doğru tank atışı yaptılar. Bir tanesi TOMA'yı delip geçti, 3-4 vatandaşı parçaladı." dedi.

ACIMASIZ OLUN EMRİ VERİLMİŞ -"Askerler kendilerinden çok emindi. Bunlara çok net talimat verilmiş. 'Acımasız olun. Bir, iki saatte bu iş biter. Ne polis, ne vatandaş karşınıza çıkabilir' diye bir şey anlatılmış bunlara. O yüzden de çok kararlı ve acımasız idiler. Aşırı bir özgüven var."

AKLINDAN GEÇEN FİKİR
Çalışkan, bu sırada tankları ele geçirip bunlarla darbecilere saldırma fikrinin aklından geçtiğini ve bunu yanında bulunan ve polislerle birlikte hareket eden, o zaman Tümgeneral rütbesindeki Genelkurmay Plan Prensipler Başkanı Korgeneral Yavuz Türkgenci'ne de ilettiğini, ancak daha sonra vatandaşların bu tankları bilmeden kullanmaya çalışmasıyla facia olabileceği düşüncesiyle bu fikirden vazgeçtiklerini söyledi.

O GECENİN KAHRAMAN GENERALİ
Türkgenci'nin o gece çok büyük hizmet ettiğini ve kendilerine çok büyük yardımlarının dokunduğunu belirten Çalışkan o komutanla ilgili şunları anlattı;

-"Özellikle sabah saat 4-5'ten sonra bize çok büyük faydaları dokundu. Bir takım insanları sevk etti, bir takım yerlere çatışmalara bizimle beraber. Hatta onun talimatıyla giden bir albayımız şehit oldu, bir albayımız ağır yaralandı. Başka yerlerde bize çok büyük faydaları oldu. Kahraman kelimesini kullanıyorlar. Gerçek bir kahraman. O manada büyük bir katkısı oldu."

İSTANBUL'DA DARBECİLERE 26 NOKTADA MÜDAHALE

Darbe gecesi İstanbul'da 26 ayrı noktada darbecilere karşı mücadele verildiğini, bu sırada 6'sı polis teşkilatından 99 kişinin şehit olduğunu anlatan Mustafa Çalışkan şunları aktardı;

-"Cumhurbaşkanımızın kendi iznini almadan bir iş yaptık ama doğru bir iş yaptık. Bir emniyet müdür yardımcımız bir mesaj yayınladı gece saat 11.00-12.00 civarı. O mesaj halkı davet eden bir mesajdı. Selalar konusunda bir müdür yardımcımız müftümüzle görüştü. Müftümüz bunun Diyanet İşleri Başkanımızın talimatıyla olacağını söyledi. Orayla irtibat kuruldu."

HEM ATEŞ ETTİLER HEM HAKARET

Çalışkan, İstanbul Emniyet teşkilatının, darbe girişimi sırasında çok dikkatli davrandığına işaret ederek, "Yani karşı tarafta düşman olarak gördüğümüz insanlar var, bize ateş ediyorlar ve çok ağır hakaret ediyorlar. Ama polis buna bu şekilde karşılık vermedi. Askerler gözaltına alındığında yüzde 99, belki 100 diyeceğim, bilerek hiçbirine kötü muamele yapılmadı." açıklamasında bulundu.

DARBECİ TUĞGENERALİ YAKALAYINCA...
Bu işi organize eden ve işin başında bulunan darbeci bir tuğgenerali, kendisinin bir zırhlı araçla vatandaşa göstermeden Emniyet Müdürlüğüne getirdiğini söyleyen Çalışkan, bu sırada darbeci subaya hakaret etmeye kalkan bir polisi uyardığını ve "Biz hiçbirine hakaret etmeyeceğiz, küfretmeyeceğiz, herhangi olumsuz hiçbir şey yapmayacağız. Herşeyi bunlar belki haketti. Ama bizim işimiz bu değil." dediğini aktardı.

DÜŞMANLA ÇATIŞSAK SIKINTI YOKTU AMA...

O gece İstanbul Emniyetinden polislerin, hiçbir mazeret göstermeden görevlerini yaptıklarına işaret eden Çalışkan, "Zor bir gündü. Allah bu memlekete böyle sınav bir daha vermesin. Düşmanla çatışmakta bir sıkıntı yok. Karşınızda düşman olsa hiç problem yok. Üniformalı, devletten maaş alan, aynı benim gibi yıllarca devletin ekmeğini yemiş o kişilerin tamamının kursağında devletin, o fakir milletin ekmeği var." ifadesini kullandı.

FETÖ'YÜ EN İYİ BİLENLER POLİSLER

FETÖ denen yapıyı en iyi bilenlerin polisler olduğunu belirten Çalışkan, şu bilgileri verdi:

-"Bunların ciğerine kadar da her şeyini emniyet teşkilatında yaşayan herkes bilir. Seven olur, sevmeyen olur, karşı çıkan olur ama herkes bunların üç aşağı beş yukarı tarzını, duruşunu, her şeyini bilir. Biraz da okuyup araştıran, gündemi takip eden herkes için darbe girişimini hiç somut bir şey görmeden bu yapıyla alakalandırmak zor bir iş değil. Çok net bir şekilde yüzde 90, bunların bu işin içinde olduğu, bunların bu işin başını çektiği, tankları ve o askerleri gördüğümde kafamda canlandı. Böyle bir refleksin, hareket tarzının olacağını hepimiz tahmin ediyorduk, böyle bir şey bekliyorduk. 'Darbe yapacak' şeklinde değil ama bir çılgınlık yapacaklarını kendileri de söylüyordu, ima ediyorlardı, köşe yazısı yazdırıyorlardı, ilginç ilginç mesajlar veriyorlardı."

DARBE OLACAĞINI BİLİYOR MUYDU? 

15 Temmuz gecesinden önce darbe girişimi olabileceğine ilişkin ellerinde bir bilginin olup olmadığı sorusu üzerine Çalışkan, "15 Temmuz gecesi bize köprünün üstünde askerler var diyene kadar somut hiçbir bir bilgi gelmedi." yanıtını verdi.

BU DEVASA BİR ÖRGÜT

FETÖ denilen yapının, geçmişte kendisine de çok sıkıntı verdiğini ve eziyet çektirdiğini, eski savcı Mehmet Berk tarafından hakkında açılan dava nedeniyle Ağır Ceza Mahkemesinde 4 yıl yargılandığını ve terfi alamadığını anlatan Çalışkan, geçmişte kendisini yargılayan hakim ve savcılar ile emniyet mensuplarının, bugün ya cezaevinde, ya da kaçak durumda olduğunu belirtti.

Mustafa Çalışkan, "Karşımızdaki örgüt gerçekten devasa bir örgüt. Karşımızdaki örgüt, uluslararası hareket kabiliyeti, desteği olan, Türkiye'deki hassasiyetleri de çok kıvrak bir şekilde kullanmış bir örgüt. Bu insanları, kendi halkına ateş ettirecek kadar zehirleyebilmişler. Bu örgüt basit bir örgüt değil. Bu örgüt, düşündüğümüzden daha büyük bir örgüt." dedi.

Bu FETÖ'cü yapının geçmişte en fazla yerleştiği ve uç verdiği yerin, Emniyet Teşkilatı olduğunu vurgulayan Çalışkan, bu nedenle en fazla sıkıntının da teşkilatta yaşandığına dikkati çekti.

SELAM DURURDU
Emniyet Teşkilatındaki tasfiyelere de değinen Çalışkan, "Benim yerimde olan kişi, eğer tasfiye olmasa, 17-25 Aralık'ta gerekli müdahale olmasa, üzülerek söylüyorum, selam durabilirdi. Yani İstanbul Emniyet Müdürlüğünde kim olurdu o zaman bilmiyorum ama bu yapının adamı olsaydı, 'Arkadaşlar oturun, askere bizim karşı durmamız gerekmez. Onlar Türk askeri. Oturun oturduğunuz yerde' dese dahi bu zayiat iki üç katına çıkardı." diye konuştu.

DARBE GECESİ KÖPRÜDE SNİPER VAR MIYDI?

Darbe günü Boğaziçi Köprüsü'nde sniper olduğu iddiasına ilişkin de Çalışkan, "Sniper konusu şehir efsanesi. Sniper yoktu orada. O köprünün bir bacağının üzerindeki sallanan şey sniper değildi. Bu örgüt her şeyimize zarar verdi, istihbaratımıza da teşkilatımıza da zarar verdi. Bizi istihbarat manasında çok hırpaladılar. Bir takım dinlemeleri götürdükleri kesin. Ahlaksızca götürmüşler." ifadesini kullandı.