Emniyet müdüründen Roma'da resim sergisi
Ressam emniyet müdürü Ahmet Sula’nın Roma’da açtığı ‘Kelimenin Kalbi’ sergisi sanatseverlerin büyük beğenisini topladı.
Yunus Emre Enstitüsü’nün (YEE) öncülüğünde Roma Türk Kültür Merkezi’nde düzenlenen sergide, Sula’nın, resim ve kaligrafi sanatını birlikte kullandığı kendine özgü tekniğiyle ürettiği eserler sanatseverlerle buluştu. Türkiye’nin Vatikan Büyükelçisi Lütfüllah Göktaş’ın açılışını yaptığı, sanatçının 41. kişisel sergisinde çoğunluğu ‘'felsefi resimlerden'’ oluşan yaklaşık 40 eserini sanatseverlerin ilgisine sunuldu. 21 Nisan'a kadar sürecek etkinlikte Sula, kaligrafi canlı performansıyla da dünyanın dört bir tarafından gelen sanatseverlere bu özgün tekniğini sergileyecek.
Birinci Sınıf Emniyet Müdürü olan Sula, yaptığı açıklamada, YEE'nin tarihi bir misyon üstlendiğini belirtti. YEE’nin Türk dilini ve medeniyetini dünyaya tanıtmak için gece gündüz çalıştığını vurgulayan Sula, bu başarı hikayesine katkıda bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Sanatçı Sula, sanatın, kültür, renk, dil, din ve coğrafya ayrımı yapmadığını vurgulayarak, "Sanatın evrensel bir kudreti var. En etkili silah aslında benim açımdan sanat." dedi.
Farklı sanat alanlarını bir yerde harmanlayarak Türk medeniyetini yansıtmaya çalıştığını kaydeden Sula, "En önemli şeyin, bu sanat kudretini kullanarak insanların kalbine dokunmak olduğunu görüyorum. Bu yolun yolcuları, Anadolu Erenleri, Yunus Emre Hazretleri bunun bir sembolüdür. Tam da benim ilham aldığım büyüklerdendir" şeklinde konuştu.
“Roma, sanatın kalbi''
41. sergisi için Roma’yı özellikle seçtiğini ifade eden Sula, “Roma, sanat tarihinin şekillendiği bir şehir. Dünyaca ünlü ressamların beşiği niteliğinde. Ben de bu sanat şehrine Anadolu irfanını “Kelimenin Kalbi” ile anlatmaya geldim” dedi.
Sergi, söyleşi gibi faaliyetlerle bugüne kadar 80 bin kişiye ulaştıklarını, bu seneki hedefinin ise 100 bin kişiyi aşmak olduğunu ifade eden Sula, "Sergilerimde aslında Anadolu irfanını anlatıyoruz. Yunus Emre de 'Gelin tanış olalım. Sevelim sevilelim. Bu dünya kimseye kalmaz' diyor. İşte bu Anadolu irfanıdır. Bugün dünyanın açlığı bence insanlığa, vicdanadır. Anadolu, bunların yeşerdiği yerlerdir. Bunlardan bahsedip bunları anlatacağız ki bizi daha iyi tanısınlar" dedi.