Emine Erdoğan, Şam’da Ebla Cham Otel’inde gerçekleştirilen "Uluslararası İş Kadınları Forumu"na katıldı. Erdoğan değişim sürecine dikkat çekti.
Abone olBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, kadınların merhamet, nezaket, estetik ve sevgi elinin dünyaya daha çok değmesi gerektiğini belirterek, "Kadınların duygusallığı makine gibi işleyen bu dünyaya çok şeyler katacaktır" dedi. Burada bir konuşma yapan Erdoğan, 21. yüzyılın çok hızlı kapsamlı ve karşı konulamaz bir değişim sürecine sahne olduğunu söyledi. İletişim ve bilgi toplumunun teknolojik gelişmelerden aldığı destekle dünyayı bir köye dönüştürdüğünü ifade eden Erdoğan, artık her an her yerde iletişim kurmanın ve ulaşımın mümkün olduğunu kaydetti. "Bizim temennimiz barışın, dostluğun, adaletin, hak ve özgürlüğün küreselleşmesidir. Terörün çatışmanın sömürünün ayrımcılığın değil..." diyen Erdoğan, bu sebeplerden dolayı herkese büyük görevler düştüğünü belirtti. Erdoğan şöyle konuştu: "Bu yerküre gemisinde ortak bir kaderle yolculuk ediyoruz. Hangi milletten dinden ırktan olursak olalım. insanlığın yararına hayırlı işler yapmak zorundayız. Bu geminin su alması iyi-kötü-zengin-yoksul-kuzeyli-güneyli-doğulu-batılı herkesin aleyhinedir. İnsanoğlu ilişki ve işbirliği zemininde ortak hedeflere yönelebilmelidir. Nasıl İkinci Dünya Savaşı sonrasında alınan dersler Birleşmiş Milletler Teşkilatı’na ve insan hakları evrensel bildirgesini ortaya çıkardıysa bugün yaşanılan olumsuzluklardan hareketle yeni işbirliği girişimlerine hız verilebilmelidir." Emine Erdoğan, doğu ile batı kuzey ile Güney, Hıristiyanlıkla İslam arasındaki diyalogun tesisinin ön yargıların aşılabilmesi ve sağlıklı bir ilişki kurulabilmesi için şart olduğunu işaret ederek, "Siyah ile beyaz arasında farklı tonların olabildiğini görmek pozitif bakış açısına sahip olabilmeyi gerektiriyor" dedi. Türkiye’nin AB’ye üyelik hedefinin bu açıdan büyük önem taşıdığını dilme getiren Erdoğan, "Halkının çoğunluğu Müslüman bir ülke olarak Türkiye AB’yi farklı medeniyetlerin bir araya gelebildiği bir siyasal değerler bütünü olarak görebilmektedir" diye konuştu. Emine Erdoğan, medeniyetler arası çatışma tezlerinin yaygınlaştırılmaya, medeniyetler arasında kin ve nefret tohumlarının ekilmeye çalışıldığı bir dönemde medeniyetler arasında bir işbirliği ve uzlaşı zemini yakalanabilmesinin büyük önem taşıdığını bildirdi. İnancına güvenenin inanç hürriyetinden korkmayacağını, düşüncesine güvenenin de düşünce hürriyetinden çekinmeyeceğini vurgulayan Erdoğan, yüzyıllarca farklılıklara toleransla bakan ve her türlü dini anlayışı özgürce bir arada yaşatan İslam medeniyetinden bugün alınacak çok dersler olduğunu söyledi. KADININ ROLLERİ Her geçen gün gerilimi artan mekanikleşen ve bir kısım olumsuzluklarla yoğrulan dünyada kadınların oynayacağı önemli roller olduğuna dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti: "Bu olumsuzluklar kadınların eseri değildir. Kadın gözüyle şekillenen bir dünyada bu kadar kin ve nefretin çatışma ve kavganın olması mümkün müdür. Kadınların merhamet, nezaket, estetik ve sevgi eli dünyaya daha çok değmelidir. Kadınların duygusallığı makine gibi işleyen bu dünyaya çok şey katacaktır. Tek kanatla bir kuşun uçması nasıl mümkün değilse kadının geri plana itildiği bir durumda kalkınmanın da huzurunda sağlanması mümkün değil. Kadınlarımız siyasal, sosyal, kültürel, sanatsal, sporsal tüm alanlarda aktif hale gelmelidir. Kadınların bugün dünyada yaşanan bir çok sorunun sebepleri arasında yeri yoktur. Ama çözüm yollarının tamamında yerleri vardır. Bizim medeniyet köklerimizde kadınlar ikinci plana itilen değil toplumun ana unsuru ve dinamik birer öğesi olarak görülmüştür." Hazreti Hatice’nin döneminde ticaret hayatında önemli bir konuma sahip olduğunu ifade eden Erdoğan, "Peygamber efendimize güvenilen insan olduğundan dolayı ortaklık teklif etmiş, zamanının en başarılı tüccarlarından biri haline gelmişti" dedi. Erdoğan, Hazreti Hatice’nin bugün ekonomide rol almak isteyen insanlar için güzel bir örnek olduğunu söyledi. Emine Erdoğan, kadınların ekonomik, sosyal, kültürel ve politik karar alma pozisyonunda her zamankinden daha fazla yer almaları gerektiğini vurgulayarak, "Bugün bizlere düşen görev kadınlara karşı her türlü ayrımcılığın önlenmesi ve kadınların hayatın içinde aktif birer aktör haline getirilmesi olmalıdır" diye konuştu. Erdoğan, bunun ilk adımının da eğitim olduğunu ifade ederek, bugün bir çok yörede kız çocuklarının okula gönderilmediğini kaydetti. Türkiye’de, kız çocuklarının okutulması konusunda yapılan çalışmalar hakkında bilgi de veren Erdoğan, Türkiye’nin 1995 yılında gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler 4. Dünya Kadın Konferansı sonucunda kabul edilen Pekin Deklarasyonu’nu imzalayan bir ülke olarak kadının statüsünü geliştirmenin gayreti içinde olduğunu söyledi. Türkiye’de kadınların kazandığı haklar konusunda da bilgiler veren Emine Erdoğan, "Kadınlarımızın temel hak ve özgürlüklerimizin yasal ve anayasal düzenlemelerle teminat altına alınması, bu hakların yaşatılabilmesi açısından bir zorunluluktur" diye konuştu. Kadınlara karşı şiddetin önlenmesi, aile içi şiddet ve töre cinayetlerine göz yumulmamasının da önemli gündem konularından birisi olduğunu vurgulayan Erdoğan, kadının eğitim, sağlık ve istihdam alanlarında kalkınmaya katılımlarının istikrarlı ve sürdürülebilir kalkınma için şart olduğunu bildirdi. Emine Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: "Kadının aile içindeki rolünü sıfırlayan, annelik misyonunu küçümseyen çarpık anlayışlara da mesafeliyiz. Eş ve anne olmayı küçümsemek yerine gurur duyulacak birer konum olarak görüyoruz. Kadınların çalışma şartları aile düzenini çocukların eğitim ve bakımını etkilemeyecek bir biçimde düzenlenmelidir. Çalışan ve toplumsal üretime katkıda bulunan kadınlarımızın cesaretlendirilmesi gerekir. Bugün dünyanın bir çok bölgesinde görülen saldırganlık, hiçlik, uyuşturucu, şiddet ve değersizlik gibi duygu ve davranışların sebeplerinden biri de aile kurumunun sarsılması çocukların aile içinde gereken ilgiyi görememesidir." ESMA ESAD’IN KONUŞMASI Suriye Cumhurbaşkanı Beşir Esad’ın eşi Esma Esad da kadın ve erkek arasındaki cinsiyet eşitsizliğinin giderilmesi gerektiğini söyledi. Kadının dünyanın neresinde olursa olsun, erkeklerin haklarına sahip olmadığını dile getiren Esad, "Kadınlar potansiyellerini tam olarak kullanamıyorlar. Arap kadınlarının potansiyellerine tam olarak ulaşabilmeleri için elinden geleni yapacağım" diye konuştu. Kadın erkek arasındaki eşitsizliği kaldırmak için daha fazla değişime ihtiyaç olduğunu dile getiren Esad, Suriyeli kadınların bu forumdan çok şeyler öğreneceğini söyledi. Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek’in eşi Suzanne Mübarek de kadınların iş dünyasındaki önemine dikkat çekerek, kadınların büyük şirketleri de yönetebileceklerini söyledi. Mübarek, sadece iş kadınları için değil çalışmayan kadınların haklarının da korunması gerektiğini belirterek, uluslararası düzeyde kadınların önlerinin açılması çağrısında bulundu. Mübarek, Kadın ve erkek ayrımına son verilmesi gerektiğini ifade etti. Pakistan’ın eski başbakanı Benazir Butto da dünyada kadına karşı şiddetin aile içi şiddet, töre cinayetleri ve sünnet şeklinde devam ettiğini söyledi. Kadın-erkek eşitliğini babasından öğrendiğini belirten Butto, "Üniversite eğitimi almam gerektiğini bana babam söyledi. Halam ’çok eğitilmiş bir kadının koca bulamayacağını’ söylemesine rağmen..." diye konuştu. Butto, İngiltere’de kadın başbakan olduysa Pakistan’da neden başbakan olmasın diye düşündüğünü ve seçimlere girerek kazandığını söyledi. Foruma 40 ülkeden gelen yaklaşık bin 200 kişi katılıyor.