BIST 8.885
DOLAR 34,31
EURO 37,19
ALTIN 3.018,55

Emin Çölaşan’ın yazdıkları boş çıktı

Emin Çölaşan, Genelkurmay Başkanı Büyükanıt’tan zehir zemberek bir basın toplantısı bekliyordu.

 

Günlerdir yazdığı yazılarda aba altından orduyu gösteren, Bekir Coşkunla birlikte “Darbe kapıda. Ona göre haa” mesajı vermeye çalışan Çölaşan, basın toplantısı yapılacak salonda, tam da ortada yerini aldı ama beklediğini bulamadı.

 

Günlerdir sanki ordunun sözcülüğünü yapıyormuş gibi, “Ordu şöyle düşünüyor, ordu böyle düşünüyor” diye mesajlar vermeye çalışıyordu. Genel Kurmay Başkanı bir ara yazılan çizilenlerle ilgisi olmadığını ima ederek, “Onların üzerinde konuşmak istemiyorum” derken aslında onun yazılarına atıfta bulunuyordu ama anlayan kim.

 

Beklediklerini duyamayan Çölaşan, isim vermeden Başbakanı ima ederek, ne düşündüğünü sorduğunda, Genel Kurmay Başkanı’ndan gayet net bir cevap aldı ;

Şunu istirham edeceğim. Ben kişiler bazında konuşmam.

 

Genelkurmay başkanını polemiğe sokmak isterken bu cevabı alınca bozuldu tabii.

 

Sonra türban konularında başkaları da soru sormak istediler ama aynı yanıtı aldılar, Büyükanıt’ı polemiğe sokmayı başaramadılar.

 

Genelkurmay Başkanı, anayasa ilkeleri çerçevesinde görev ve sorumluluğunun bilincinde konuşuyordu. Kimseye taraf değildi. Hele hele Başbakan’a karşı kıştırtmaya çalışan birkaç gazeteciye hiç taraf değildi. Keza, halk tarafından seçilmiş ve anayasal çerçevede görev yapan bu ülkenin Başbakanı hakkında onların istediği gibi konuşması hiç mümkün değildi ama Çölaşan gibiler kendilerini hala 80 öncesinde zannediyor olmalılar ki, Genelkurmay Başkanı’nın Başbakan’a gözdağı vermesini istiyorlardı. Umduklarını bulamadılar.

 

Ama ertesi gün Emin Çölaşan’ın sütunlarını okuyanlar gözlerine inanamadılar.

Çölaşan hala ısrar ediyordu ; Genelkurmay Başkanı aslında Tayip Erdoğan’a karşıymış da, yasalar çerçevesinde daha fazla bir şey diyemiyormuş da, daha ne desinmiş !

 

Hatta bir de herkesin gözü önünde konuşan Büyükanıt’ın sözlerini millete tercüme etmeye kalkmaz mı ; Büyükanıt aslında Tayip Erdoğan’a karşı imiş, aksi takdirde o da olur, onun göstereceği başka biri de olur, dermiş !!!

 

Vallahi pess…

 

Büyük umutlar bağladıkları basın toplantısından umduklarını bulamayınca şimdi haftasonunda Ankara’da yapılacak mitinge bel bağladılar.

 

Bekir Coşkun’un bayraktarlığında, Emin Çölaşan’ın iddiası ile Ankara’da yüzbinler toplanacakmış(!) Yine, halkı Atatürkçü olanlar ve olmayanlar diye keskin bir şekilde bölecek ifadelerle, Deniz Baykal’dan bile fazla çalışıyorlar.

 

Aslında gazeteciliği bırakıp siyasete girseler, daha doğru olacak.

 

Çünkü, siyasetçiler gibi hep kendi istediklerini yaptırmaya çalışıyorlar.

Gazeteci olsalar, halkı dinleyip, halkı anlayıp, halkın istediklerine önem verirlerdi.

Gazeteci hiç, ortaya çıkıp da “Ben istemiyorum.” der mi ?