Emekli Deniz Kuvvetleri komutanı öz eleştiri yaptı. Kürt sorununa ilişkin sözleriyle devlet adına günah çıkarttı.
Abone ol1957 yılında Deniz Lisesi'nde başlayan yolculuk, 1999'da Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'ndan emeklilikle sonuçlandı. 28 Şubat'ın hemen ardından o sürecin mimarı olarak anılan Güven Erkaya'dan sonra 1997 Ağustos'unda kuvvet komutanı oldu, 1999'da emekliye ayrıldı.
Yeni Şafak'tan Mehmet Gündem, Salim Dervişoğlu ile röportaj yaptı. Dervişoğlu Kürt sorununa ilişkin sözleri bir dönemin Kürt sorununa ilişkin bakışını gözler önüne seriyor.
Dervişoğlu ayrıca 2003 yılında ortaya çıkan genç subaylar rahatsız çıkışıyla ilgili olarak da önemli açıklamalarda bulunuyor. İşte söyleşinin bazı bölümleri:
GENÇ SUBAYLAR PROVOKASYONDU
Genç subaylar rahatsız tabiri imzasız mektuplarla bize, kumandanlara o kadar çok geldi ki. Hatalarımızdan biri budur, dünyanın hiçbir yerinde imzasız mektuba hukuki bir işlem yapılmaz. Şerefli olan insan mektubun altına ismini yazar. Türkiye'yi kaşımak isteyenler bu yolu kullandılar. Bunların çoğu provokasyondur. Ben yırtar atardım.
İTİBAR EDENLER OLDU
Maalesef oldu, ben onları da çok tenkit ettim. Prensip şudur, imzasız mektuba işlem yapılmaz. Bu mektuplar sivillerin eline geçince, kendilerine gerekçe arayanlar genç subaylar rahatsız dediler.
KÜRT MESELESİ ASKERİ YÖNTEMLE ÇÖZÜLMEZ
Kürt meselesi imkanlarımızı yutuyor, kanımızı emiyor, dünyadaki etkinliğimizi azaltıyor, psikolojimizi bozuyor, insanlarımız şehit oluyor. Kürt meselesi üzerinde cesaretle düşünmemiz lazım, sadece askeri yöntemlerle çözülmez, bugün öldürdüğünüz teröristin çocuğu yarın büyüyecek ve bu düşmanlık sürekli beslenecek… Sorunun kökünü kurutmak lazım…
ASİMİLE ETMEYE ÇALIŞTIK
Onların söyledikleri, istedikleri bir şeyler var, bir de bizim yapmadıklarımız var… Oturalım cesaretle bunları konuşalım, yapılabilecek olanları ertelemeyelim. Ekonomik adımları atmadık, Kürtleri kültürel bakımdan ülkeye entegre edemedik, asimile etmeye çalıştık. Yeni bir entegrasyon politikası belirlemeliyiz. Yapamadık bunları. Kuzey Irak'ın ilgi odağı olmasından korktuk, hâlâ da korkanlar var. Bu korkuyu gidermenin yolu kendi coğrafyamızı ilgi odağı haline getirmekten geçer ki bu potansiyelimiz ziyadesiyle var. İşe kendi içimizdeki ekonomik, kültürel, sosyal bölünmüşlüğü ortadan kaldırarak başlamak lazım.
TATMİN EDİCİ DEĞİL
Pek çok şeyi doğru buluyorum ama tatmin edici değil. Şunu da söylemeli- yim, iktidar her adımı çabucak atamaz, tepkileri psikolojik olarak da yönetmesi gerekir. Bu süreçte kurumlar arasında bir konsensüsün oluşması da önemli…