Emekli generalden TSK'ya şok sözler

 

Her hafta cumartesi günleri gerçekleştirilmesine rağmen, görüş günü olması nedeniyle eş ve yakınlarını cezaevlerinde ziyarete giden 'Vardiye Bizde Platformu' üyeleri, bu haftaki 'Sessiz Çığlık' buluşmasını bir gün gecikmeyle gerçekleşti. 

 

 

İstanbul, İzmir ve Ankara'dan gelenlerle birlikte yaklaşık 200 kişilik katılımla Gölcük'te gerçekleşen buluşmada 16 yıl hapis cezası alan tutuklu Deniz Kurmay Albay Ercan İrençin'in eşi Serpil İrençin, bugün Deniz Astsubay Okulu'nun, yarın da Deniz Harp Okulu'nun kuruluş yıldönümü olduğunu hatırlatarak, tasfiyelerin üstünün özenle kapatılmaya çalışıldığını iddia etti.

 

 

Türkiye Emekli Subaylar Derneği Genel Başkanı Erdoğan Karakuş'tan sonra Deniz Kuvvetleri Komutanı olması beklenirken istifa eden eski Donanma Komutanı Emekli Oramiral Nusret Güner de konuşma yaptı. İstifasının ardından, protesto için bıraktığı sakallarını hala kesmeyen ve gün içinde Gölcük'ün İhsaniye semtinde bir kahvede arkadaşları ile buluşup onlarla çay içen Emekli Oramiral Nusret Güner, "Benim 134 tane pırıl pırıl denizcim 'darbeci' yaftası ile suçlandı. Bunun dışında 'Denizciler darbe, fuhuş, şantaj ya da casusluk yapıyorlar' diye bize suçlamalarda bulundular. Bu suçlamaları yapanlar bunun hesabını mutlaka verecekler" dedi. Emekli Oramiral Güner şöyle devam etti:

 

"Türk Donanması, dünyanın en iyi 10 donanmasından biriydi. Onu yerle bir etmeye çalıştılar. Bunu halkımın bilmesini istiyorum. Şu anda bunu protesto için saç ve sakal tıraşı olmuyorum. Bizi bu duruma düşürenleri protesto ediyorum. Diyorlar ki; 'Bunlar kimler?' Bunlar; 'x mafya grubu.' 'Mafya; gizli ve organize suç örgütüdür', 'Bunların en tehlikeli özellikleri Allah'tan korkmuyor olmalarıdır.' Allah'tan korkan bunları yapamaz. Esas suçladığım yetkililer var. Genelkurmay Başkanı, Başbakan, Cumhurbaşkanı, TBMM, hükümet ve hepsi, yetkili gerekliliklerini yerine getirmiyorlar. Ben onların da bu konuda ileride hesap vereceklerini düşünüyorum."

"DEVLET, HÜKÜMET BUNLARDAN KORKUYOR MU?" 

 

Emekli Oramiral Nusret Güner konuşmasında, "Ben hesabımı tarihe veriyorum" derken, bazı kişilerin yüzlerce koruma ile dolaştığını ifade etti ve şöyle dedi:

 

"Beyaz gömlek giydik derler, ama beyaz gömleği benim gibiler giyiyor. Bütün sivil ve askerler konusundaki davaların kurgu olduğuna karar verdim. Birinci gerekçe, niçin Deniz Kuvvetleri'nden 140 kişi darbe yapacak da Kara Kuvvetleri'nden 40 kişi yapacak? Bunu ilk günden beri sayın Genelkurmay Başkanı ve Başbakan'a da söyledim. 75 yaşındaki Yalçın Küçük, doğru yanlış bir şeye inanıyor ve dimdik ayakta duruyor. Devlet, hükümet bu kadar korkak mı? Ne istiyor bu insanlardan?" 

 

Emekli Oramiral Nusret Güner, "Türkiye Cumhuriyeti'nin hiçbir kurumundan bu kadar casus çıkmaz. Casus diyorlar, sonra kibarca 'gizli belge bulundurmak' dediler. Benim beynimde bir sürü gizli belge var. 3 kağıda gerek yok. Türkiye'nin hiçbir kurumunda öğretmenleri toplayın, ahaliyi veya esnafı toplayın bu kadar casus çıkmaz. Bu da ne kadar kurgu olduğunu gösteriyor. Ben şu anda özgürce konuşuyorum. Yargıya dirhem güvenmiyorum. Son zamanlarda mahkemelerde Poyrazköy, Kafes eylem planları mahkemelerine gidiyorum. Mahkemeler komedi. Hiçbir milletvekili hiçbir muhalefet yok. Ben Türk milletine haykırıyorum. Bunlar benim sorumluluğum ve bunları size anlatıyorum."

 

 

Emekli Oramiral Nusret Güner konuşmasında, Türk Deniz Kuvvetleri'ne ölçülemeyecek büyüklükte kötülük yapıldığını ifade etti. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin susturulmak istenildiğini anlatan Emekli Oramiral Güner, şöyle dedi:

 

"TSK sussun, istedikleri gibi hareket etsinler. Tabi ki TSK sivilin emrindedir. Tabii ki TSK Türk milletinin emrindedir. Ama Türkiye dönüştürülürken, Deniz Kuvvetleri üzerinden TSK korkutularak yapıldı. Sen teğmene, astsubaya, orgenerale de aynı cezayı verirsen bu 'Siz birbirinizi dinlemiyorsunuz' demektir. Çok tehlikelidir. Bunları yapanlar isteyerek mi yaptılar? Deniz Kuvvetleri'ni siz bitirirseniz, Kara Kuvvetleri ile birlikte sınırlar içersinde piknik yaparsınız. Benim son sözüm şudur. Ben askerim dobra dobra konuşurum."