Emekli Tümgeneral Osman Özbek, kaynaklarımızın siyasetçi, bürokrat ve iş adamları tarafından soyulduğunu iddia etti.
Abone olCumhuriyetçi Demokrasi Partisi (CDP) Genel Başkan Yardımcısı emekli Tümgeneral Osman Özbek, Türkiye'nin kaynaklarının siyasetçi, bürokrat ve iş adamları tarafından soyulduğunu iddia ederek, "Siyasi partiler Türkiye'de çıkar amaçlı suç örgütleri gibi çalışmıştır" dedi. Özbek, iktidar partisi Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AK Parti) gizli programını adım adım yerine getirdiğini, bu yüzden de 23 Nisan'daki Meclis Resepsiyonu'nda başörtüsü krizinin yaşandığını ileri sürdü. Partisinin İzmir İl Başkanlığı'nda düzenlenen toplantıda konuşan CDP Genel Başkan Yardımcısı emekli Tümgeneral Özbek, Türkiye'de bir dönem ulusun, ülkenin kaynaklarının siyasetçi, bürokrat, iş adamı üçgeninde soyulduğunu ileri sürdü. Özbek, "Siyasi partiler Türkiye'de çıkar amaçlı suç örgütleri gibi çalışmıştır. Ecevit'in partisi de dahil. Amerikalı komedyen Popov soruyor, 'Reegan soygun yapar mı?', yapmaz, 'Banka hortumlar mı?' hortumlamaz, 'İhaleden avanta alır mı?' almaz, Reegan bunları yapmaz ama diyorlar, yapacak 2 kişiyi bulur. Bizim Ecevit de böyle. Tantan'ı görevden alan Ecevit, beni de alan Ecevit" diye konuştu. "GÜNÜ GELİNCE LAİKLİK DİYE BİRŞEY KALMIŞ MI DİYECEKLER" Konuşmasında, AK Parti'nin gizli programını adım adım yerine getirmenin sorumluluğunu hissettiğini ve bu yüzden de başörtüsü krizi, Milli Görüş Genelgesi gibi konuların gündeme geldiğini kaydeden Özbek, şunları söyledi: "Bunlar Türkiye Cumhuriyeti'nin temel ilkelerine, Anayasa'nın temel ilkelerine sadık, bağlı değillerdir. Gizli gündemleri ortadadır. Gizliliği de kalmamıştır. Bunlar günü geldiğinde, 'İşte bizim toplumumuz bu, daha laiklik diye birşey kalmış mı' diyeceklerdir. 'Resepsiyonlara kapalı gidilir, kamu alanı filan da yoktur. Yasalar, masalar da değişsin', deme noktasına getirmektedirler. Meclis Başkanı planlı programlı hareket etmektedir. Bu iktidarın stratejisi 2 adım ileri, bir adım geridir. Mehter Marşı gibi. Türbanlı derler sonra geri adım atarlar. Tahminime göre, CHP, Cumhurbaşkanı ve Genelkurmay Başkanı, bunların eşlerinin geleceğini duydular, onun için (resepsiyona) katılmadılar. Yani bir duyum vardır. Onlar 'Katılmayacağım' deyince, bunlar da 'Bizim eşlerimiz gelmeyecekti' dediler. Bana göre bir baskın ile geleceklerdi. Davos'ta bunun provasını yaptılar. Planlı programlı geliyorlar. Hazır olalım. Genelkurmay'ın yaptığı, bir vatandaş olarak da tepki gösteriyor. Onların yaptığı demokratik değil. Yasa var. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AHMİ) bile yasaklamış. Anayasa Mahkemesi kararları var. Buna rağmen sen iddia edersen. Bu kesinlikle planlı programlıdır, basit bir olay da değildir. Sayın Meclis Başkanı diyor ki, 'Hiç önemli değil, gelmiş gelmemiş, soracak halim yok' diyor. Umursamıyor. Durumu germeye çalışıyor. Bu basit bir olay değil. Yerinde 5 defa 5 türban tak, ama sen devlette taktığın zaman bu devlet laik devlet olmaz, bu tamamı ile İslam Devleti olur. Bunları yapmak isteyenler belki de ABD'ye güveniyor. İşte Kemalizm Raporu'nda yazılanlar. 'AB'ye Kemalizm Türkiye'nin önünde engeldir' diye yazdıranlar yemin ederim ki bu partinin adamlarıdır. Hemen Milli Görüş Teşkilatı'na protokolde yer verilsin diye 23 Nisan'dan önce veriyor ki, Avrupa'da herkes çağırsın diye. Zaten 61 yaşın üstündekileri emekli etmiş, kendi adamlarını da getiriyor. Planlı programlı bir gidişat var." "EVREN DİNCİ AŞİRET REİSLERİNİN ELİNİ SIKTI" Özbek, bir emekli asker olarak 12 Eylül ve Kenan Evren yönetimini nasıl değerlendirdiği şeklindeki bir soruya da, 12 Eylül'ün Türkiye'ye getirdiği iki önemli olay bulunduğunu ifade ederek şöyle konuştu: "Birincisi 12 Eylül Türkiye'de Amerika'nın Yeşil Kuşak teorisinin taşeronluğunu yapmıştır. Amerikalıların bu projesini 12 Eylül uygulamıştır. O zamanki Milli Güvenlik Konseyi'nde komünizme karşı imam hatiplerin çoğaltılmasını Kenan Evren başkanlığındaki bir toplantıda görüşüldüğünü duydum. Resmi bir yazı da gördüm Bülent Ulusu imzalı. O yazıda, 'Maaşlarımızı Rabıta ödesin' diyor. Bence yargılanmalıdır Bülent Ulusu. Ne demek Rabıta? Rabıta kim? Uğur Mumcu'nun kitaplarını okuyan Rabıta'yı bilir. Hikmettin Gülbedyar Talibanlarla birlikte Amerikalılarla çatışıyor. Tam dinci bir adam. Kenan Evren gitti Pakistan'da bu adamı ziyaret etti. Kenan Evren Atatürkçülüğü korumak için bir ihtilal yapıyor, sonra da 'Din devleti, şeriat devleti kuracağım' diyen Afganistanlı dinci aşiret reislerinin elini sıkıyor. Ne halleri varsa görsün." "O ZİNCİRİ AMERİKALI'YA VURSANA" Irak Savaşı'nda, Iraklılar'ın ABD'ye karşı savaşmamasını da eleştiren Özbek, "Irak halkının yanındayız, savaşa da karşıyız. Ama Amerika'ya karşı sen kurşun atmadın, şimdi gelmiş Kerbela'da kendini yerden yere vuruyorsun. O zinciri ABD'ye vursana. Böyle halk mı olur? Bu neden? Ulus bilinci olmadığından. Din bilinci ile hiçbir savunma olmaz. Ulus bilinci ile olur. O sadece Allah'a karşı sorumluluktan bahsediyor. Vatan, ulus sorumluluğu yok. Amerika işi bitirmiş, Garner midir, nedir gelmiş oturmuş, seninki zincirle kendini dövüyor. Böyle salak toplum olur mu. Dini eğitimin sonucu olan birşey bu" diye konuştu. Osman Özbek, konuşmasının sonunda "Sahipsiz Türkiye" adlı kitabını partililer için imzaladı.