Eşinin evde olmadığı sırada başından tek kurşunla vurulan Sunder'in ölümü polisi harekete geçirdi.
Abone olAlınan bilgiye göre, emekli amiral olan eşi Kemal Sünder'i evde bırakan ve Anadolu yakasındaki akrabalarına giden İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı Piyano Anasanat Dalı Başkanı Profesör Ova Sünder, gün içinde eşinden haber almayınca durumu apartman kapıcısına bildirdi. Kemal Sünder'den uzun süre haber alamayan kapıcı, bu sefer olay yerine polisi çağırdı. Akşam saat 20.00 sıralarında Gayrettepe Fulya Mahallesi, Vefa Bayırı Sokak numara 6, daire 2'deki eve gelen polis, Kemal Sünder'i başından tek kurşunla vurulmuş olarak buldu. Olayın duyulmasının ardından, eve gelen eşi, kızı ve damadı konuşmak istemezken, polis Sünder'in ölümünün intihar mı, cinayete mi olduğu yönünde çevrede çalışma başlattı. Olay Yeri İnceleme ekiplerinin evde incelemelerini tamamlamasının ardından, Kemal Sünder'in cesedi otopsi için Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. 1933 doğumlu Deniz Harp Okulu'nda müzik çalışmalarına başlamış olan Kemal Sünder, subay olduktan sonra Cemil Reşit Rey'in yanında bir süre müzik bilgisini genişletmişti. Emekli deniz subayı Kemal Sünder'in, 1984 yılında bir konçerto yazdığı ve bu eseri ilk olarak 1986 yılında Romanya'da, İonescu Galati'nin yönetiminde, timpanici Jane Stiordin eliyle seslendirdiği ortaya çıktı. Bir deniz subayı olarak uzun yıllar bahriye ile müzik çalışmalarını birlikte götüren Sünder, yazdığı orkestra yapıtlarıyla, bir "Senfonici" tanınıyordu. Sünder'in büyük formlarda verdiği yaratıların esinini denizlerden aldığı belirtiliyor. Ortaokulu bitirdikten sonra, 1949 yılında Deniz Lisesi'ne giren Kemal Sünder, küçük yaştan beri müziğe olan tutkusu dolayısıyla bir yandan kendi kendine piyano, teori, solfej, armoni ve kontrpuan çalışmış, ayrıca Hulusi Öktem'den 1952-56 yılları arasında dersler almış, daha sonra Cemal Reşit Rey'in kompozisyon öğrencisi olmuştu. 1957 yılında Deniz Akademisi'nden mezun olan Sünder, Deniz Kuvvetleri'nde görev yaptığı yıllarda yapıtlar yazmayı sürdürdü. Örneğin, 1968-70 yılları arasında NATO Deniz Karargahı'nda görevliyken, Malta Senfoni Orkestrası'ndan bir orkestra yapıtı siparişi aldı. İstanbul Üniversitesi Konservatuarı'nda müdürlük yapmış olan piyanist Ova Sünder ile evli olan bestecinin ilk orkestra yapıtı Op. 1/b Prelüd-Marş, 1960 yılında Cemal Reşit Rey yönetimindeki İstanbul Şehir Orkestrası tarafından seslendirilmiş, böylece "dünya prömiyeri" gerçekleştirilen bu yapıt, bestecinin halka ulaşan ilk yaratısı olmuştu. Bahriyeden emekliye ayrılınca 1980'li yıllarda kendisini bütünüyle bestecilik çalışmalarına veren Sünder, 1989'da konservatuardaki doktorasını bitirdikten sonra yine bu kurumda çalgı bilgisi ve çağdaş müzik tarihi dersleri vermeye başladı. Kemal Sünder, bestecilik kavrayışını şöyle özetler: "Amacım, özgün tematik malzemeyle en ekonomik biçimde bütünlük duygusunu veren olabildiğince üst estetik düzeyde bir ses mimarisi yaratmaktır. Stilim polifoniktir ve temaların sürekli gelişmesi üzerine kuruludur." Kemal Sünder'in tanınmış eserleri arasında, "Piyano Konçertosu", "Sinfonia Breve" ve "1,2.Senfoni" bulunuyor.