5 milyon asgari ücretli, 3 milyon işçi emeklisi, 1 milyon 100 bin Bağ-Kur emeklisi, hâlâ açlık sınırının altında gelire sahip.
Abone olEkonomide olumlu hava vatandaşın cebine yansımadı. Çalışanların yoksullaştığı günümüzde 9 milyon 600 bin çalışan ve emekli, açlık sınırının altında maaş alıyor. Türkiye İşçi Emeklileri Derneği'nin (TİED) araştırmasına göre, 5 milyon 500 bin asgari ücretli, 3 milyon işçi emeklisi, dul ve yetimi, 1 milyon 100 bin Bağ-Kur emeklisi, dul ve yetimi olmak üzere toplam 9 milyon 600 bin kişi, dört kişilik bir ailenin aylık gıda harcaması tutarı olan "açlık sınırı''nın altında gelire sahip. "Üstelik bu hazin tabloda, DİE'nin açıkladığı resmi 2 milyon 500 bin işsiz yer almıyor'' denilen araştırmada, açlık sınırını sadece en düşük memur maaşı olan 448 milyon 130 bin lira ve en düşük memur emeklisi maaşı olan 448 milyon 400 bin liranın aşabildiği, bu ücretlerin de, açlık sınırının sadece birkaç milyon lira üzerinde olduğu belirtildi. Maaş 15 günde bitiyor Temmuz 2002'de asgari ücret, çekirdek bir ailenin aylık gıda harcaması tutarının yüzde 55.1'ini karşılarken, bugün 50.6'sını karşılayabiliyor. TİED'e göre, asgari ücret, gıdanın yanı sıra, giyim, sağlık, eğitim, ulaşım, haberleşme, ısınma, barınma gibi harcama kalemlerine göre belirlenen "yoksulluk sınırı"nın sadece yüzde 16.6'sını, en düşük işçi emekli aylığı yüzde 24.4'ünü, en düşük memur emeklisi aylığı ise yüzde 33'ünü karşılayabiliyor. En düşük Bağ-Kur emekli aylığı ise yoksulluk sınırının yüzde yalnızca 18.3'üne karşılık geliyor. Vatandaşın durumu ne zaman düzelecek? İş dünyası, AK Parti hükümeti ile piyasalarda çok önemli sayılabilecek çerçevede makro ölçülerde bir iyileşme görülürken bu iyileşmenin halk tarafından ne zaman hissedileceğini merak ediyor. İyileşmenin neden yaygınlaşmadığını sorgulayan Anadolu Aslanları İşadamları Derneği Genel Başkanı Mustafa Koca, "Bu kadar iyileşme meydana geliyor da bütün bunları halk kesimi yaygın olarak neden hissedemiyor? Bıçak kemiğe dayanmıştır, bunun anlaşılması gerekir. Yatırımlar kesildi, borç ödemelerine itina gösteriliyor, ücretler kısıldı, tüketim dizginlendi enflasyon kontrol ediliyor. Bütçe disiplini ile makro rakamlar tutuluyor ama bunun nereye kadar süreceği bilinmiyor. Feryat eden özel sektörün sesine de kulak verilmelidir" dedi.