Elvan Ebinç’in ilk romanı çok iddialı
İş kadınıydı, ev kadını ve eş, sonra anne oldu. Elvan Ebinç, sonuna kadar soluksuz okuyanlara “Vay be!” dedirten müthiş bir romanla karşımıza çıktı.
Abone olElvan Ebinç’in 3 yıl önce araştırmaya, 2 yıl önce de yazmaya başladığı Kağıttan Köprüler isimli romanı edebiyatseverlerle buluştu.
Adanalı yazar Elvan Ebinç, Doğu’yla Batı arasında geçen, mistik bir papirüsün izinde unutulmaz bir aşk ve dramı konu aldığı romanıyla okuru derinden etkiliyor.
KURGU VE KARAKTER ŞÖLENİ
Ölüm, aşk, entrika, ihanet ve aile bağları üzerine Doğu’nun tatlı tılsımıyla örülmüş olan bu roman, Türk Edebiyatının yeni bir ses kazandığını müjdeliyor. Kağıttan Köprüler ustalıkla kaleme alınmış tam bir kurgu ve karakter şöleni.
DERİN EMEK ÜRÜNÜ
Derin bir mistizim, polisiyle romanları aratmayacak denli nefes kesen bir kurgu, yürek burkan bir aile dramı ve duygularınızı kamçılayacak, masum ama tehlikeli bir aşk masalı…
1 yıllık ön hazırlık sürecinin ardından roman yazmanın sistematiğini kafasında çözdüğü anda romanı akıcı bir şekilde oluşturduğunu söyleyen Elvan Ebinç, yazmanın kendisi için bir yaşam biçimi olduğunu söyledi.
Kağıttan Köprüler’i yazarken romanda geçen konuların film şeridi gibi gözünün önünden geçtiğini ve her anını hissettiğini kaydeden Ebinç, karakterlerin içine nüfuz etmeye başladığı andan itibaren romanın parmaklarından döküldüğünü ifade etti.
KALICI BİR ESER BIRAKMA İSTEĞİ
Yaşarken bu dünyaya kalıcı bir şeyler bırakmanın kendisi için bir amaç haline geldiğini vurgulayan Ebinç, kendi kağıttan köprülerini kurma amacına böylece ulaşmanın heyecanını yaşadığını söyledi. Ebinç, “Adını koyduğum bu romanla birlikte, ben de o kendi hayatımla dünya arasına bir köprü kurmuş oldum. Kağıttan, romandan bir köprü oluştu yeryüzüyle aramda” dedi.
Hangi dalı olursa olsun sanatın bir perspektif, bakış açısı olduğunu anlatan Ebinç, şöyle konuştu: “Sanatçının mutlaka farklı bir bakış açısı ve perspektifi vardır. Ben kitap okurken alacağım mesajları seçerim, kendimi sorgularım. Bir kitap okumaya 3 günümü de harcasam, 1 ay da ayırsam boşa geçmez. Kendime bir değer katarım. Sanatın her biçimi insanların duygularına seslenir ve insanlara bir perspektif ekler.”