Elini vicdanına koy Türkiye!..
Bakın Gezi Olayları,17-25 Yargı kumpası,15 Temmuz darbe girişiminde Erdoğan'ı devirmeyi başaramayanlar bu kez 17 yıldır Tayyip Erdoğan'a oy vermiş milyonlar üzerinde 'Bu seçim genel seçim değil, Cumhurbaşkanlığı seçimi değil. Gelin uyarı olarak bir ders verelim' oyunu oynayıp pusu kuruyorlar.Çünkü Erdoğan kaybederse 1 Nisan sonrası meşruriyetini içeriden dışarıdan tartışmaya açacaklar...
Diyorlar ki!..
'Bu Cumhurbaşkanlığı seçimi değil, bu seçim Genel seçim değil, AK Parti’yi cezalandırıp ders verelim de kendilerine gelsinler!..'
İşte 17 yıldır AK Parti’den daha öte Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a büyük güven duyup oyunu veren milyonları oyuna getirme projesi bu!..
Yani ‘Gezi Olayları,17-25 Yargı kumpası,15 Temmuz hain darbe girişimi’ndeki oyun ne ise 31 Mart içinde oynanan oyun farklı değil!..
Tayyip Erdoğan kaybettiği an meşruriyet tartışması başlatacaklar ve ülkeyi yeni bir kaos ortamı içine sürükleyeceklerdir...
Sinsi ve dışarıdan kurgulanmış oyun bu!..
Yerel seçimleri çok sinsi bir şekilde Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine güvenoyu seçimi haline çeviren son kozlarını oynayan CHP’si, İYİ Partisi, SP’ si,HDP’ si, diğer tarafta FETÖ’su, PKK’sı bu kez galip gelerek ülkeyi yeniden bir kaos ortamı içine sokmak için adeta pusu kurmuş sandığı bekliyor!..
Biline…
Peki şimdi soralım;
Pazar günü Tayyip Erdoğan’ mı cezalandıracağız yoksa ülkemizi ve milletimizi mi?
İşte yarın sandık başında oyumuzu kullanırken düşünmemiz gereken soru budur…
Diyeceğim şu ki;
Elinizi vicdanınıza koyun…
2002 öncesi Türkiye ile bugünkü Türkiye’yi kıyaslayın…
Hem de üzerine kurulan bütün kumpaslara, tezgahlara karşı Türkiye eskiye mi gitti yoksa ileriye mi?
Türkiye nereden nereye geldi!..
Hastanelere ,Köprülere, Yollara,Tünellere, Havalimanlarına bakın...
Açılan Üniversitelere, Yepyeni statlara bir bakın…
Gözkamaştıran 'Yerli ve Milli Silah Sanayine' bakın...
Nükleer Santrale bakın...
Sayalım mı?
Elinizi vicdanınıza koyun;
Türkiye ekonomik olarak AK Parti öncesine göre daha mı kötü?
IMF, Dünya Bankası gibi kurumlar üç kuruş vermek için ülkemizin itibarını ayaklar altına mı alıyor?
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin dış politikası eskiden olduğu gibi ABD ve AB’ye mi teslim edilmiş ?
Elinizi vicdanınıza koyun;
Enflasyon her yıl %100’leri aşıp paramız sıfırdan mı geçilmiyor?
Bireysel hak ve hürriyetler konusunda mı kötü durumdayız?
Halktan kaçan bir iktidar mı var yoksa halka dokunan mı?
İnancımızı yaşama ve dinimizi öğrenme konusunda mı eskiye göre sıkıntı yaşıyoruz?
Kızlarımız başörtülü olduğu için üniversitelerden, namaz kılanlar memuriyetten, karısı başörtülü olanlar ordudan mı atılıyor?
Elinizi vicdanınıza koyun;
Ülkemizin en büyük şehirleri çöp yığınından mı geçilmiyor, çeşmelerinden su yerine yosun mu akıyor?
Sağlık, ulaşım vb. konularda eskisi gibi vatandaşa hizmet etmek yerine insanımızı mı süründürüyorlar?
Yoksa;
Bankalar mı hortumlandı yoksa ülkemiz tarihte görülmemiş ekonomik saldırıya rağmen hepsi dimdik ayakta mı ?
Elinizi vicdanınıza koyun;
Türkiye’de yatırım mı durdu? Yoksa hayal denilen gerçeğe dönüşen Marmaray, Avrasya Tüneli, Dünyanın hayranlıkla baktığı İstanbul 3.Havalimanı, muhteşem hastaneler, muhteşem köprüler, yollar ve saymakla bitmeyecek büyük projelere mi imza atıldı...
Elinizi vicdanınıza koyun;
Doğumuz, Güneydoğumuz ve ülkemizin her bir köşesinde terör sorunu mu yaşanıyor, bombalar mı patlıyor yoksa huzur mu geldi? Bu ülkede terör ile mücadelede büyük bir başarıya imza atılmadı mı? Nerede ise terörün kökü kazınmadı mı?
Mesela…
2002-2016 döneminde Türkiye ekonomisi yüzde 5,6 büyüdü, 2010-2016 dönemindeki büyüme ise yüzde 6,7. Bu iki zaman aralığında yaşananları hatırladığımızda üzerine her tüdrlü oyunun oynandığı bir ülkenin yüzde 5’in üzerinde büyümesi, bir başarı hikâyesi değil mi?
Cevap verin…
2002 öncesinde yarından garantimiz olmadan yaşıyorduk, gelecekle ilgili hayal bile kuramıyorduk. Şimdi hamdolsun niye daha zengin değiliz kaygısı ve kavgasıyla yaşıyoruz!..
Elinizi vicdanınıza koyun;
Türkiye’yi bugünkünden daha ileriye götürecek, dış dünyada sözü dinlenecek, ‘Bağımsız bir Türkiye projesi’ ortaya koyacak, ABD’si, AB’sine karşı dik duracak Recep Tayyip Erdoğan dışında bir başka lider var mı?
HDP ile işbirliği yapan, terör örgütlerinin ne yazık ki seçimi kazansınlar diye umudu haline gelen;
Kemal Kılıçdaroğlu’ mu?
Meral Akşener mi?
Temel Karamollaoğlu’mu?
O nedenle pazar günü kader anı…
Eğer 'Cezalandıracağız' diyorsanız bilinki büyük oyunun bir parçası olarak cezalandıracağınız Tayyip Erdoğan değil Türkiye olacaktır!
Siz hiç terör örgütlerinin bir seçime muhalefet üzerinden böylesine müdahil olduğuna şahit oldunuz mu?
***
Elinizi vicdanıza koyun...
17 yıldır rahat bir şekilde yaşamadık mı? Dünyada ekonomik kriz yaşanırken hatta bir çok ülkede dükkanlar yağmalanırken Türkiye bunu teğet geçmedi mi?
17 yıldır bu ülkede insanların refahı için her türlü fedakarlığı yapan, bütün zorluklara tek başına göğüs geren Tayyip Erdoğan değil mi?
Şimdi son 3-5 aydır tamamen dış tezgahlı bir döviz dalgalanması sonucu ‘BEKA SEÇİMİ’ haline gelen 31 Mart'a karşı ‘Domates, Patlıcan, Soğan’ edebiyatı ile Tayyip Erdoğan’a sırtımızı dönmek hangi vicdana sığar…
Gerçeklerle yüzleşerek 17 yıldır bol keseden yaşadık dostlar!..
Dünyanın en önemli pazarlarından biri Türkiye olmuşsa bunun nedeni bizler değilmiyiz?
Şimdi az çile oldu diye sırt dönmek olur mu?
Unutmayın…
Bu seçim sadece Tayyip Erdoğan’ın seçimi değil. Türkiye'nin istiklal ve istikbali noktasında kırılma noktası bir seçimdir...
Bir yerel seçimin muhalefet tarafından böylesine bir havaya sokulmasının nedeni nedir?
Son yazılarımda hep hatırlattım..
İmam Şafii'ye sormuşlar:
-Fitne zamanı hakkı tutanı nasıl anlarız?
Demiş ki:
-Düşman okunu takip edin, o sizi Hak ehline götürür!..
İşte bugün yaşanan budur!..
Pazar günü adaylara verilecek her oyun ülkenin bekası ve geleceği için Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a verilecek oy olduğunu iyi düşünün…
Yani kazanırsa Tayyip Erdoğan kazanacak, kaybederse Erdoğan kaybedecek!..
İşi bu noktaya getirdiler..
O nedenle 31 Mart 17 yılı heba etmemek adına Türkiye'yi eskiye döndürme hayali içinde olanlara son tokadı vurma günü olacak...
Dostlar;
17 yıldır Tayyip Erdoğan bir seçimi kazanmayı hiç bu kadar istememişti halkından. Dur durak demeden günde gündüz il, ilçe demeden üç miting yaptığı, gece boş durmayarak ekranlarda halkı ile buluştuğu bir seçim dönemine ilk kez böylesine imza attı...
Diyorum ki;
O nedenle 17 yıllık bir büyük başarı öyküsünü 3-5 ayda dış kaynaklı ekonomik dalgalanma ile ortaya çıkan sıkıntıya yenilerek heba etmek Türkiye üzerinde oyun oynamak isteyenlerin işine yarar!..
Elinizi vicdanınıza koyup sandığa gidin!..
31 Mart Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a 2023 yolunda Türkiye'nin aydınlık yarınları adına sahip çıkarak 'VEFA' gösterme günüdür..
Unutmayın ki;
Pazar günü Cumhur ittifakında her başkan adayına verilecek oy Tayyip Erdoğan'ın hanesine yazılacak oy olacaktır.
Ve seçtiğiniz her başkan Tayyip Erdoğan olacaktır...
O nedenle oyuna gelip 'Pire için yorganı yakmayın' dostlar..