Yeni Şafak gazetesi yazarı İsmail Kılıçarslan'ın Ahmet Mahmut Ünlü ile Uşşaki Tarikatı Lideri Fatih Nurullah arasındaki kavgayı kaleme aldığı bugünkü yazısı sosyal medyada yankı uyandırdı.
Abone olİsmailağa'nın hocalarından Cübbeli Ahmet Hoca olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü ile Uşşaki Tarikatı Lideri Fatih Nurullah arasında amansız bir kavga yaşanıyor. Taraflar birbirlerine hakaretlere varan eleştiriler yöneltiyor. Hocaların sert tartışması kadar dine dair verdikleri fetvalar da tepki çekiyor. Yeni Şafak gazetesi yazarı İsmail Kılıçarslan işte bu ikiliyi kaleme aldı.
MAHALLE KARILARI GİBİ LAKIRDI VAR: "Mahalle kahveleri şöyle dursun, mahalle karılarının performansını aratmayacak bir sosyal medya kavgası yürütüyorlar. Güya biri Ehli Beyt’i savunuyor, güya diğeri de Efendimiz(sav)’in tüm sahabelerini sevmemiz gerektiğini… Türkçe yok. Kendilerini ifade edebilme kabiliyeti yok. Nezaket yok. Letafet yok. Kibarlık yok. Üslup yok. Yerine mahalle karıları gibi lakırdı var. Hakaret var. Alay var.
Cübbeli: Böyle şeyhlik mi olur, böyle tarikat mı olur! Cübbeli Ahmet, kendisine Arapların söz konusu ismi sorduğunu, kendisinin ise "bırakın şunu" diye yanıt verdiğini söyledi. Cezaevindeyken "ağa paşa takımı"nın Aziz Yıldırım'ı, garip takımının ise kendisini ziyarete geldiğini söyleyen Cübbeli, kendisini ziyarete gelen Fatih Nurullah'a çıkmadığını söyledi. Fatih Nurullah'ın Muaviye'yi FETÖ'ye, Şam'ı Pensilvanya'ya benzetmesine kızan Cübbeli "böyle şeyhlik mi olur, böyle tarikat mı olur, böyle tasavvuf mu olur, şeriatsız dinsiz tarikat mı olur" dedi. "Millet bunlara mürit oluyor" diye kızan Cübbeli, "millet kapılmasın" ifadelerini kullandı. Fatih Nurullah: Kimsin ulan sen Cübbeli'nin sözlerine ise Fatih Nurullah Efendi son sohbetinde isim vermeden yanıt verdi. Kendilerinin Ehli Beyti, Hazreti Hüseyinleri gücendirmemek için Muaviye'yi övmediklerini söyleyen Fatih Nurullah Efendi, "Kimsiniz ulan siz, hangi dinin sahibisiniz, nasıl bir meşrebiniz var, nasıl bir itikadınız var sizin yazıklar olsun" dedi. İsim vermeden İsmailağa'ya ve Cübbeli'ye "terbiyesizler", "hayasızlar", "müptezel alimler" sözleriyle yüklenen Fatih Nurullah Efendi, İsmailağa'nın peygambere muhalif olduğunu iddia etti. |
İNSANIN "SİZ BİR ŞEYİ SAVUNMAYIN ULAN" DİYESİ GELİYOR
Hani insanın ağzını doldura doldura “siz bir şeyi savunmayın ulan” diyesi geliyor. “Ne Allah’ın dinini savunun, ne Ehli Beyt’i savunun, ne sahabe efendilerimizi savunun, ne Sünniliği savunun. Çünkü sizin ‘savunma biçimi’niz tam bir felaket. İnsanları dinden soğutmaktan, uzaklaştırmaktan başka hiçbir şeye hizmet etmiyorsunuz. Bütün hayatı karşınızda oturan yahut videolarını seyreden insanlardan ibaret sanıyorsunuz” diye isyan edesi geliyor insanın.
CENNET SENİN KILLI ELLERİNDE Mİ BE: Yahu, hangi birinizle nasıl mücadele edelim bilemedik ki! Mesela bu Nurullah bilmem kim “elimi öpen cennete gidiyor” diyor. Âlemlere rahmet olarak gönderilen Efendimiz(sav) kızına “ey Fatıma, sakın babana güvenme, insanı cennete güzel amelinden başkası götürmez” buyururken bu toraman “elimi öpen cennete gidiyor” diyor. Cennet o kadar mı düştü ayağa? Efendimiz(sav)’in değil kızının, kendisinin dahi gireceğinden emin olmadığı cennet senin kıllı ellerinde mi be?
YAKMAYAN KEFEN SATIYOR YAHU ADAM: Ya ötekine ne demeli? Yakmayan kefen satıyor yahu adam. İşine gelince her şeye takır takır “helaldir/haramdır” yaftası yapıştıran adam, işine gelmeyince “biliyorsunuz nassen haramlar vardır, hükmen haramlar vardır” diyerek nefsinin hoşuna gideni legalleştirmekten de geri durmuyor. İşi gücü Müslümanları tekfir etmek… Fetoş’a toz kondurmayan bu adam, Mehmet Görmez Hoca’ya ağız dolusu sövmedi mi yahu? Hepimiz mi yutacağız dilimizi? “The Cemaat”e övgüler dizen bu adam önüne gelen İslâm âlimine “kâfirdir” demedi mi yahu? Hepimiz mi saklanacağız kovuklarımıza? Allah’ın dinini, O’nun hükümlerini savunmak konusunda bu kadar mı düştük acze?"
YETMEZ AMA EVET: Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci'nin din istismarcıların yayın yaptığı kanalların kapatılması için RTÜK'e rapor verdiklerini söylemesini olumlu karşılayan Kılıçarslan, "Güzel açıklamalar bunlar. Niçin yetmez peki? Çünkü “din istismarı” dediğimiz şey çok daha etkin mücadeleyi gerektiren bir meseledir. Diyanet, RTÜK, İçişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı v.d. bu istismarı engellemek için bir dizi tedbir almalıdır. Sosyal medya gülü kitle hocaları da, cennetin anahtarını elinde sayan şeyh bozuntuları da, milletin beden ve akıl sağlığıyla oynayan bir takım medya kuruluşları da usulünce kapatılmalıdır. Geleceğimiz için bunun böyle olması elzemdir." ifadeleriyle yazısını sonlandırıyor.